BÖLÜM 1:"BAŞLANGIÇ"

622 52 57
                                    

Bundan tam 50 yıl önce bilim adamları insanların kusursuz bir düzen içinde hayatlarının sürdürebildiği bir yerin hayalini kurup ,Dünya üzerinde Cennet tablosu çizebilmek için iyi kötü ne varsa harcadı. Seçkin ,yetenekli ,bilge ,aydın bir kuşak yetiştirebilmek adına insan deneklerini laboratuvarlarında kullanmakta hiç bir sakınca görmediler.

Genetik mühendisleri insan yeteneklerinin daha da geliştirebileceklerine inandı . İnsan DNA sını yıllarca araştırıp ,her insanın en yetenekli olduğu alanda yapılabilecek yeni bir düzenlemeye gidilebileceğini savundular .

Aynı fikre sahip Türk bilim adamları Okyanus adlı bir şirket kurup, çeşitli finansal kaynaklarda bulunca şirketi dünyanın en büyük DNA laboratuvarı haline getirdi .İnsan vücudunda yetenekleri belirleyen genler üzerinde yaptıkları çalışmalar sonucunda, bilim dünyasının seyrini ve insanların yaşam düzenini değiştirecek yeni bir serumun varlığını tüm insanlığa duyurup bilim dünyasında çığır açtılar .Birkaç yıl sonra da insanların yeteneklerinin gelişimsel seyrini laboratuvarda takip edebilmek için bilekte ,deri altına yerleştirilebilen bir çip geliştirdiler.

Bu buluşlar sayesinde daha küçük yaşlarda insanların hangi mesleği seçebileceklerine yardımcı oluyorlardı .

Başlarda bu sadece Okyanus şirketine başvuruda bulunanlara uygulamayla sınırlıyken ,zamanla sistem yaygınlaşıp hükümet politikası haline gelince hükümet ve Okyanus şirketi birleşip birlikte insanları yönetmeye başladı.

Doğdukları ilk gün serum aşı şeklinde bebeklere uygulandı. Bilgisayarlarda çeşitli yetenek dallarına göre oluşturulan veritabanlarına bebekliğin ilk yıllarından itibaren isimler kaydedildi.

İnsanlar okul çağına geldiklerinde istekleri ne olursa olsun yeteneklerine göre açılmış özel okullara yerleştirildi.Böylece sadece en başarılı oldukları alanda eğitim alan genç nesiller yetişti.

Bazı insanlarda bu serum istediği etkiyi yapamadı. Hiçbir alanda yetenek geliştirmeyen insanlar türedi. Halk iki gruba ayrıldı: Yetenekliler ve yeteneksizler...

Yeteneksizler Okyanus şirketi tarafından Anarka adı verilen bölgelere yerleştirilip kendi kaderlerine terk edildi.

Eğer Anarkalı bir ailenin çocuğunda serum işe yararsa bu çocuğa el konulup ,yeşil bölge denilen yeteneklilerin bölgesine getirtiliyordu ve zamanı gelince yeteneğine göre Okyanus şirketi tarafından kendi çıkarları doğrultusunda kullanılıyordu. Ama ailesi Anarkada kalmaya devam ediyordu .

Okyanus şirketi insanlara taktığı çip sayesinde insanın duygusal değişimlerini takip edebililir ve isterlerse çipe gönderecekleri bir sinyalle insanın tüm duygusal dengelerini alt üst edebilirlerdi.

Kısaca insanlar her geçen gün şirketin nefes alan robotları haline geldiler. İnsanlar zamanla kendilerini bu düzene alıştırmışta olsalar ortada bir gerçek vardı insanlar yetenekleri doğrultusunda eğitim adı altında köleleştiriliyordu.

Asıl sorulması gereken soru şuydu mutluluk dolu başkası adına çalışmadan insanın sadece yeteneğine bakılmaksızın kendi istediği okullarda okumasının sağlandı duyguların yönetilmediği ülkede yaşamak mümkün müydü?

Okyanus şirketine ait açığa çıkmamış bir çok karanlık sır vardı.Bunların gün yüzüne çıkma ve bu düzene dur deme zamanı gelmişti.

Ben Alisa.Duygularımızı ele geçiren Okyanus şirketine çok yakında başlayacak olan direnişin lideri.

ALİSA: Direniş#wattsy2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin