BÖLÜM 4 :"GENERAL"

279 38 40
                                    

Öncelikle herkese merhaba. kitabımı okuyan, okuma listesine ekleyen ,oy veren ve değerli yorumlarıyla kendimi geliştirmemi sağlayan herkese sonsuz teşekkür ederim.
Selam ve dua ile... keyifli okumalar.

Aşağıya inince karanlık olan iniş yeri, sensörler sayesinde bizi algılayıp otomatik olarak aydınlandı. Burası beyaz duvarla çevrili, geniş ,tavanı yerden yüksek bir alandı. Yer kendisi uzun beyaz bir koridora doğru hareket edince bu şekilde bir odaya kadar ilerleyeceğimizi sandım . Beş kişiyi çok rahat taşıyabilecek olan kare şeklindeki siyah zemin sandığımın aksine bir müddet gittikten sonra kendisi için tasarlanan yine kare şeklindeki bir köşede durdu. Yanımıza sürekli kendi etrafında dönen tenis topu büyüklüğünde , yuvarlak, metalik bir cisim yakınlaşınca, Engin Çelik kırmızı ışık saçan bu oyuncağı andıran cisme çipini okuması için bileğini yaklaştırdı . Yanan kırmızı ışık yanımda duran bu donuk adamın bileğini kısa taramasından sonra yeşile döndü.

"14

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"14. Kat" Engin Çeliği'n bunu söylemesiyle beraber bulunduğumuz siyah zeminide içine alacak şekilde etrafımız tıpkı bir cam fanusa girmişiz gibi kaplanınca 14. Kata yetkili kişiden başka kimsenin giremeyeceğini anladım. Cam kabin yukarıya doğru çıkmaya başladı.

Etrafımızın cam olmasından dolayı her tarafı rahatça izleyebiliyordum. Asansör bizi yukarıya çıkardıkça aşağıda beyaz önlüklü çalışanlarla , siyah takım elbiseli yetkililer karınca gibi küçük gözüküyordu. Asansördeki konuşan bilgisayar programı her katta katın kaçıncı kat olduğuyla beraber işlevini söylüyordu.
"1.Kat: Çalışanlar kanadı.
2. Kat: Bilişim kanadı.
3. Kat : Araştırma ve geliştirme kanadı.
.
.
.
12. Kat: Depolama ve yedekleme kanadı.
13. Kat : Yönetim Kanadı.
14. Kat : Askeri kanattasınız. Eğer askeri yetkili veya onların görevlendirdiği değilseniz lütfen çipinizi okuması için bileğinizi çıkış kapısının üzerindeki mavi ekrana okutup kimliğinizi bildiriniz. "

Asansördeki bu sesin ardından aşağıya bakan gözlerimi nereye geldiğimiz konusunda bir fikir sahibi olmak için arkama çevirdim. Engin Çelik çipini mavi ekrana okutmamıştı. Bu demek oluyordu ki askeri biri tarafından görevlendirilmişti.

Burası diğer katlardan farklı olarak beton duvarlar yerine cam duvarlarla dizayn edilmiş uzun bir koridordu ve karşılıklı olarak iki dev ekran camlarla bir bütün oluşturacak şekilde yerleştirilmişti. Ekranda bir yerin canlı görüntüsü vardı. Biraz daha ekrana dikkatli bakınca gözlerime inanamadım. Burası Anarka'ydı. Demek ki 24 saat bizi izliyorlardı. Demek ki orada yaşadığımız sıkıntıları biliyorlardı. Demek ki ağır bir hastanın doktorsuzluktan öldüğünü de görüyorlardı ve bütün bu bildikleri şeylere rağmen bizi sadece gözetlemekle yetiniyorlardı. Peki ama neden ?

Aklımdan binlerce soru geçerken sağımda ufak bir ayrıntı dikkatimi çekti. Burda camdan duvar yerine beyaz bir duvar vardı. Her yerin camdan olmasına karşılık burasının yanlızca beyaz ve sıradan bir duvar olması garip duruyordu.

ALİSA: Direniş#wattsy2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin