BÖLÜM 2:"İLK HAYALLER"

402 44 16
                                    

2067-Yeni Dünya-

Gözümü kapatıp derin bir nefes alırken, doğduğum bu toprakların kokusunu uzun bir süre yetecek kadar ciğerlerime çektim .Sanki bir daha hiç nefes alamayacakmışım gibi...Rüzgarda savrulan saçlarımın bende uyandırdığı yalnızlık hissini şimdiden yüreğimde hissediyordum.

Evet kendimi yalnız hissediyordum. Bir ay boyunca buraya -Anarkaya- asıl topraklarıma gelemeyeceğimi bilerek, çekeceğim hasreti bavul yapıp, taşıyamayacağım yük yaptım sırtıma. Burayı seviyordum.Anarkayı seviyordum. Ama Okyanus şirketinin koyduğu lanet olası kurallar yüzünden eğitim adı altında evimizden uzaklaştırılıyorduk.Kimler mi? Benimle beraber sekiz Anarka ' lı.

2017 yılında bulunan serumla beraber insanları iki guruba ayırdılar; Seruma tepki verenler ve vermeyenler.

Seruma tepki vermeyenleri yöneticilerimiz Anarka'ya yerleştiriyorlar. Burada bir bebek doğarsa Okyanus şirketinden bir görevli gelip serumu aşı olarak koluna uyguluyor ve derisinin altına bir çip yerleştiriyor. Şirkete tekrar dönüp , bebeğin seruma tepki verip vermemesini bilgisayarda takip ediyor. Eğer tepki verirse tekrar geri gelip ailesine bunu bildiriyor ve zamanı gelince bu bebeği çocukluk yıllarından itibaren kendi bölgelerine götürüp yetenekli olduğu alanda eğitime tabi tutuyorlar.

İşte biz sekiz Anarkalı bu çocuklardandık. Her şey güzel görünebilir ama bizim yeşil bölgede istenmediğimiz gerçeğini de değiştirmezdi. Defalarca gündeme gelmiş bir konuyduk biz; yetenekli olsak dahi Anarkada kalmamız gerektiğine dair.
Ben Anarkalıydım.Anarkalı oluşum benden kaynaklı değildi. Atalarım Okyanus şirketinin uyguladığı Atrakit denilen seruma tepki veremediklerinden Anarka'ya yerleştirilmişler.

Anarkalı bir çocuğun yetenekli olması çok ender görülen bir durum olsa da ben bu mucizeye sahip biriydim. Okyanus şirketinin inancına göre bu bölgenin çocuğunun Atrakit'e tepki vermemesi gerekirmiş. Saçmalık...

Babamı hiç tanımadım ben , ama annem için şunu söyleyebilirim ki , hayatım boyunca gördüğüm en keskin zekaya sahip kadındır. Nasıl olurda Atrakit'e tepki vermediğini hala anlamakta güçlük çekiyorum.

Gitmek istemediğim bir yere, mecbur gitmenin verdiği rahatsızlığı en yoğun şekilde yaşıyordum.Bu gün evimden ayrılıp yeşil bölgeye,denizin diğer tarafına ,aldığım eğitimi devam ettirmek için gidiyordum. Burda sistem böyle işliyor.

Benimle beraber yetenekli sekiz Anarkalı yeteneklilerin yaşadığı yeşil bölgeye gidip ailelerimizden uzakta eğitim alıyoruz.Ayda sadece bir defa ailelerimizi görme hakkını bize verdiği için hiç bir zaman yöneticilerimize minnet duymadım. Özgürlüğünüzü sınırlayanlara minnet duymasınız.
Onun dışında ne biz ailelerimizle görüşebilirdik nede onlar bizimle... Zaten bizim bölgemizden yeşil bölgeye geçiş mümkün değildi. Yeşil bölgeye izinsiz giriş yapan Anarkalıların önüne geçebilmek için iki bölgeyi birbirinden ayıran denizin üstündeki bütün köprüler yöneticiler tarafından yıkılmıştı. Bizi ötekileştirmişlerdi.

Burdakilerin hiç bir zaman yeteneksiz olduklarına inanmadım ben. En büyük yetenek bizdeydi.Mutluyduk... Her ne kadar yöneticilerimiz tarafından buraya hapsedilsekte.

Aslında kendimi yeteneklilerden daha şanslı görüyorum . Onların cezbedici yaşamlarına karşılık biz ,bizden her geçen gün uzaklaşan mutluluğu onların aksine azda olsa yakalayabiliyorduk. Yüzde yüz mutluyuz diyemem .Çünkü Anarka'da her şeyi kısıtlı.Yiyecek ,içecek, giyecek ,barınak...Kendi yiyeceklerimizi kendimiz üretiyorduk. Klasik metotların uygulandığı bir yaşam biçimimiz vardı.

***

Denizin kenarında yapılmış olan toplanma alanında bizi okullarımıza götürecek olan aracı beklerken ,oda denizin üzerinden havada uçarak bizi esir olduğumuz yere götürmek için yaklaşıyordu. Benim için metalik gardiyandan başka hiç bir anlamı olmayan araç, kendisine ayrılmış,beyaz, oval zemine inince hepimiz iniş bölgesine yaklaştık. Araca en son binmek istediğim için herkesin binmesini bekledim.En son ben kalınca arkamı dönüp ,Anarka'ya en kısa zamanda tekrar geleceğimi bilmeyerek, gözlerim dolarak baktım ve elimi kapıya doğru uzattım.

ALİSA: Direniş#wattsy2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin