BÖLÜM 6: "DİRENİŞ KARDEŞLERİ"

141 28 52
                                    

Uzun bir aranın ardından tekrar merhaba . Umarım yeni bölümü beğenirsiz.

"Alisa durma daha hızlı koş . "

Annemin tünelde yankılanan sesiyle beraber daha hızlı koşmaya başladık. Annemi geçene kadar koşmaya devam edince bir süre sonra annemin geride kaldığını farkettim. Durup arkama baktığımda annem,yere çömelmiş, elindeki siyah çantadan küçük kutu şeklinde bir parça çıkarıyordu. Hemen geri dönüp :

"Aklından ne geçiyor ?" dedim.

"Böyle kaçarak ondan kurtulamayız. O makine bizden daha hızlı . Bir şeyler yapmazsak bizi öldürecek .Yardım ette şunu duvara yapıştıralım. " derken bana kalın bir bant uzattı . Kendisi de hemen elindekini duvara dayayıp:

" Bakacağına elindeki bantla şu patlayıcıyı yapıştırsan diyorum." dedi.

Bandı dişimle koparıp annemin duvardaki bir oyuğa koyduğu patlayıcıyı yapıştırdım. Bu sırada Alfa-85 in bize doğru hızla koştuğunu görebiliyordum. O kadar şaşkındım ki bu olanlar benim başıma gelmiyormuş ta televizyondan heyecanla sonunu beklediğim bir filmdeki başrol karakterinin başına geliyormuş gibiydi. Bu his midemin bulanmasına neden oluyordu.

Patlayıcıyı yapıştırdıktan sonra annemle koşmaya devam ettik. Annem koşarken ikide bir arkasına bakıp duruyordu. Yeterince uzaklaştığımız sırada annem elinde tuttuğu küçük düğme şeklindeki butona basıp patlayıcıyı ateşleyince önce büyük bir gürültü koptu ve ardından tünel, kopan taş parçalarıyla , hızla yüzümüze çarpan toz bulutunun ardından kapandı. Alfa-85 kapanan kısmın diğer tarafında kaldı. Soluk soluğa kalmış, zar zor nefes alabildiği için ciğerlerime şükür ediyordum. Robotlar... şirketten olan garip insanlar... hayaller... silahlar ... patlayan tünel... Bukadarı benim yaşımda biri için oldukça fazlaydı. Durup iki elimle dizimi tutarak hafif eğilip biraz soluklanmak istedim.

" Dinlenecek zaman değil Alisa. Gel benimle. Az ilerde çıkış var. Hadi."

Annemin sesinden sonra Alfa-85 i atlattığımıza tekrar emin olabilmek için ,son kez arkama bakıp içimde tuttuğum uzun bir nefesi dışarı bıraktım . Kapanan tünele doğru tükürüp:

" Al işte. Şimdi öldür bizi bakalım." diyerek koşar adımlarla annemin arkasından çıkışa doğru yürüdüm.

Çıkış küçük küçük çalılarla gizlenmişti. Annemle birlikte çalıları itip dışarı çıktık. Annem bileğimi tutarak konuşmaya başladı.

" Şu çipten kurtulmamız lazım . Tünelde bıraktığımız robotun seni öldürme görevini başaramadığını anladıkları an senin yerini tespit edip tekrar öldürmeyi deneyeceklerdir. "

"Peki bunu çiple halledemezler mi? Yani demek istiyorum ki duygularımızı kontrol ettikleri gibi beni de çipeteki bir programla yok edemezler mi?"

"Hayır. Bu çiplere öldürme programı yüklü değil. "

"Emin misin?"

"Evet."

İki elimi belime koyup:" Nasıl bukadar emin olabiliyorsun?"

Eliyle büyük bir kayayı göstererek :" Şu kayanın arkasında eski bir otomobil var . Ona binelim. Çipten kurtulmamıza yardımcı olacak birini tanıyorum."

"Sorumun cevabını alamadım ."

"Eskiden bu bölgede yaşayan ve şirkette çalışan bir arkadaşım vardı. O şöylemişti."

"Tamam . Öyle olsun bakalım . "

Beraber kayanın arkasına doğru yürümeye başladık. Bulunduğumuz yer evimizin biraz ilerisindeki deniz kenarında bir ormandı. Tünelden bu ormana çıkmıştık. Eve geldiğimde hava yeni yeni kararıyordu . Alfa-85 ile çarpışmamızdan bu yana hava iyice kararmıştı. Ayın ışığı sayesinde önümüzü ve etrafımızı görebiliyorduk. Biz yürüdükçe ayakkabılarımızın ezdiği çalıların çıkardığı ses etrafımızdaki sessizliği bozuyordu. Kayaya vardığımızda arkasında eski model bir Citroën gözüktü. Artık bu zamanda bu arabalar kalmamış, herkes otomatik pilota bağlanabilen hem yerde hem havada giden araçlar kullanıyordu.

ALİSA: Direniş#wattsy2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin