4. O kalp bir tek benim için atacaktı.
Arda'dan...
Saatlerdir aşk sarhoşuydum. Saatlerce ona dokunuşlarımı düşünüyor, kendimi onunla boğmaktan, çekinmeden, usanmadan, bıkmadan hayaller kuruyordum.
Seviyordum... Bu ateş parçası kızı seviyordum! Dün gece ki hallerine şimdi kahkaha atıyordum. O saydırdığı kızın kendisi olduğunu öğrendiği zamanı iple çekiyor, vereceği tepkiyi merakla bekliyordum. Bana savaş demişti. Savaşmam için bana gazı vermişti. Yanımda olduğunu söylemişti.
Evet, yanımda olacaktı! Tam kalbimin hizasında, elleri ellerimin arasında, sıcaklığımız birbirine karışır, gözlerimiz sadece birbirimizden başka kimseleri görmez bir halde olacaktık. O ve ben olacaktık. Sadece bunun için çok az daha zamana ihtiyacım vardı.
Onun hayatında biri olmadığını öğrenmiştim. Sevdiği yoktu. Kalbi kimseye ait değildi, kimse için atmıyordu. Ama seveceği biri olacaktı. Ben olacaktım. O kalp bir tek benim için atacaktı.
Yattığım yerden kalktım. Saatlerdir tavana diktiğim gözlerimle sırıtıyordum. En çokta güldüğüm aptallığımdı. Kızı başta korkutmayı başardığıma inanamıyordum. Bu kadar mı dikkatsizdim. Bu kadar mı, özlemle gözüm dönmüştü. Ama şimdi umurumda değildi o halim. Anlaması belki de daha iyi olacaktı.
Çalan kapımla," Gir," dedim aynadan kılığıma bakarak. Kılıksız olmam normaldi. Dün geceki yakınlığımızdan sonra kendime bakmak aklımın ucundan bile geçmemişti.
Bana yeniden sarılmıştı. İsteyerek yakınlık kurmuştu. İsteyerek sıkıca kollarını sarmıştı.
"Abim?" diyen Aslı'yla aynadaki bakışlarımı ona çevirdim. Neşesi benim kadar yerindeydi. Gözlerimi kısarak bakışımla sorguladım.
"Hayırdır? Bu ne, neşe?"
"Ay sen buradasın ya daha ne olsun abim ya!" dedikten sonra elini beline koyarak, "Sen bizden uzak kalalı fesat bir adam olmuşsun da!" dediğinde suratı ani bir şekilde asıldı.
"Sen abiye fesat mı dedin, küçük cadı?" derken çoktan onu kollarımın arasına almıştım bile.
"Ya abi bırak!" demesi kimin umurundaydı. Kucağıma aldığım gibi yatağımın üzerine gelişi güzel attım. "Yaa!" diye sertçe cırlamasına kendimi tutamadan seslice güldüm.
"Abine bakışlarına çeki düzen ver, Aslı!" derken istemeden de olsa sert çıkmıştı sesim. Dünkü bakışlarının sebebini öğrenmem lazımdı ama konuya nasıl gireceğimi bilemedim. Eğer anlamadıysa kendimi yem olarak Aslı'ya vermiş olacaktım.
"Mevzuya direk mi gireyim?" diye heyecanla atıldı. Gözlerim sonuna kadar açılırken bir anda bedenimi ateş bastı.
"Aslı neden bahsediyorsun, anlamıyorum?" diyerek safı oynamaya devam ettim.
"Bende yedim ya..." demesiyle onu da beceremediğimi anlayarak camın yanındaki koltuğa oturdum. "Hadi söyle abi ya! Valla dünden beri çatlayacağım." Kardeşimin merakına güldüm. Aslı'yı gerçekten özlemiştim. Onunla dertleşmek, sıkıntılarımı gidermek istiyordum. Yardımı olmasa bile beni dinlemesi yeterdi.
"Neyi söyleyeyim, Aslı?" dedim son bir kez daha anlamamış gibi yaparak. Belki de uydurmam diyeceğim ama bu bakışların parlaklığı kendimi kandırmak istememi gün yüzüne hemen çıkarıyordu.
"Offf çok sıkıcısın yeminle! Korkak mısın sen?" diye sormasıyla sinirlendim ve gerildim.
"Dayak atmam ama sanırım sen istiyorsun! Neden korkuyum, Aslı?" Acı gerçeğin yüzüme başkası tarafından vurulmasını kabul etmem beklenmesin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnci Düşüm | Kitap Oldu!
RomanceSeven Adamlar Serisi 2 Watty 2017 Hikâye Ustaları Ödülü❤️💚 Nasıl bir kafayla Arda Bey'in arkasından gittiysem on dakikaya yakın kaç katlı olduğunu bilmediğim otoparkta dolandım. Sonunda arabamı görmemle -daha doğrusu Arda Bey ve arkadaşlarını görme...