Bir süre karşılıklı sustuk ta ki midemden gelen gurultular sessizliğimizi bölene dek. Öyle yüksek sesli olmuştu ki duyduğunu düşünerek duruma açıklık getirme gereği duymuştum. "Birazcık acıktım da." Acı bir gülümsemeyle tuvalete gitmem gerektiğinide hatırlamıştım. İnsan tuvalet ihtiyacını unutabilir mi? Unutabiliyormuş işte! " senin yanına gelme sebebim evde yiyecek hiçbir şey bulamam, tuvalet ve banyonunda olmayışıydı aslında."
Bu sözlerin ardından ayağa kalkmıştı. "Kötü bir ev sahibiyim sanırım, tamamen aklımdan çıkmış! Sana lavaboyu göstereyim, ardından tahlillerini verir yemeğini sipariş ederiz, bu sırada da banyonu yaparsın ve bir kaç tanede temiz kiyafet seçeriz." Arkasından sık ve kısa adımlarla onu takip ederken başımlada onaylıyordum. "Tabi, tabi aynen öyle yaparız."
Az önce çıktığımız odaya geri dönüp tekrar dokunmatik monitörün karşısına geçmiştik. "Lavaboyu sürekli görünür hale getiriyorum, görüntü açısından hoş olmadığı düşünülerek genellikle kullanılmadığı zamanlar gizlenmesi tercih edildiği için bu şekilde bırakılmış."
Duvardan bir bölme kenara dogru çekilip içe doğru katlanmış ve gizlenmiş oda açığa çıkmıştı. Bulamadığıma şaşırmamalı diye geçirdim içimden dünyadaki insanlar ancak çelik kasalarını bu şekilde saklarlar! Tamamen şeffaf klozeti yanında ki bilgilendirme panosunu ve yan taraftaki dikey seffaf mavi karışımı ince bedeni andıran dikey bir kutu bulunuyordu.
Durum acil olduğu için herhangi birşey sormadan klozete koşup kapının kapanmasının ardından ihtiyacımı giderip rahatlamıştım. Tuvaletteyken düşünme durumu çok eskiden gelen bir alışkanlıktı bir süre oturup öylece düşündüm. Dünyadayken açlık vb ihtiyaçlar hissetmezken burda normal bir insan gibi hissediyordum. Neden böyle olmuştu ki? Sanki dünyadaki bedenimden uzaklaştıkça varlığım başka bir bedene bürünmüştü. Çok tuhaf diyerek mırıldandım. Gerçek bedenim ne hale gelmiştir acaba? Annem, babam, kardeşim beni tamamen unutmuşlar mıdır?
O ruh hastası kadın hala bedenime kötü davranmaya devam ediyor mudur acaba? Sorular tek tek sıralanıyordu beynimde. Bir korku-gerilim filminde bana rol verilse muhtemelen ilk ölen kişi ben olacakken böyle sıradışı birşeyin benim başıma gelmiş olması ne kadar şaşırtıcı birşeydi. Kendimi burda biraz önemli biraz önemsiz hissediyordum. En azından dünyada tek başıma ruh gibi dolanıp durmaktansa burda yalnızlığımı paylaşabileceğim, konuşabileceğim birinin olması büyük bir şanstı.
Ellerimi yıkayıp kapıyı açıp çıktım.Ülgen gitmemiş beni bekliyordu, bir anlık gözgöze geldik. Bakışları nasıl böylesine etkileyici olmayı başarabiliyordu ki? Parlak, yemyeşil gözlerinde barındırdığı zarif ve bir o kadar da güçlü etkiyi hissedebiliyordum. Gerçekten sağlam bir karaktere , duruşa sahipti ve bu beni etkilemişti.
"Aç olduğunu söylemiştin, hadi yemeğini sipariş edelim." diyerek kontrol paneli ismini verdikleri prizmanın olduğu yere yönelmişti." Buraya alıştığında kontrol paneline dokunmadan da işlerini halledebileceksin ama elbette biraz zaman gerekli. Şimdi sağ işaret parmağını şuraya bastır."
Parmağımı gösterdiği küçük boşluğa bastırdım. Kısa süre sonra ekranda bilgilerim dolmaya başlamıştı. Boy, kilo, kan grubum anlayabildiklerim olmasına rağmen anlayamadığım onlarca terim karşımda listelenmişti. "Fizyolojinize uygun yemek siparişiniz alınmıştır, lütfen bekleyiniz!" Sandığım gibi bir yemek siparişi olmadığı kesindi.
"Sağlıklı ve fit bir bedene sahip olmak için bedenimizin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde beslenmek zorundayız. Yemeğin hazırlanırken kıyafetlerini de seçelim istersen sonrasında duşunuda alırsın." Parmağımda açılmış küçük deliğe bakarken onuda başımla onaylamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH KAPANI (Tamamlandı)
FantasyEvreni Avcunun İçine Alanlar listesinde yer almaktadır🍁 Ruhu bedeninden ayrılan Umay başıboş bir hayalete dönüşür ve görünenin ardındaki görünmeze serüveni başlar. Zaman kapıları, geçitler, büyücüler, kahinler, cinler ve çok daha fazlasıyla tanışın...