Polene alerjim olduğunu hatırlamam uzun zamanımı almıyor Shawn'ın üflemem için verdiği bir karahindiba bunu hatırlatmak istercesine uzunca hapşırtıyor beni.Shawn usanmadan çok yaşa demeyi sürdürürken bahçeden çıkıp taş ara patikaya giriyorum,''Shawn ben biber falan mı toplasam gözlerim kaşınıyor.''Elbisemin açık bıraktığı diz kapaklarıma sürtünen bir kaç eğrelti otu kaşınmalarına sebep veriyor ben yavaş kaşımıyorum tabi ki yırtarcasına ve acelem varmışcasına kaşıyorum dizlerimi.
''Mahvettin dizlerini inanamıyorum sana.''diyor o da bahçeden çıkıp misafirlerin restauranta geçmek için kullandığı patikaya giriyor benimle elinde ki çiçek sepeti papatyalarla dolu alerjim olmasaydı bir tanesini mutlaka saçıma takacağım türden papatyalar.''Resepsiyondan buz al biraz otur,sonra seraya götüreceğim seni diyor gülümserken.''İznininiz varsa ben de masalar için şu çiçekleri toplayayım madam''.Bitkince onaylıyorum hava çok sıcak en azından resepsiyon patikanın hemen yanında,içerisi serin,Rosie yeni gelen misafirlerin kayıtlarını alırken ben de iki katlı resepsiyonun üst katına çıkıp buzdolabından buz alıyorum Shawn'ın gitarı ve plakları orada bir kitaplığın yanında duruyor.Gülümsetiyor bu beni.Çıkmadan Rosie'yi öpüyor misafirlere gülümsüyorum.
Dizlerimi nemlendirip patikada elinde sepet ile beni bekleyen Shawn' a doğru koşuyorum.Dizlerime baktıktan sonra yüzüme bakıyor.''Daha iyi ne dersin?''.Başımla onaylayıp sepetimi alıyorum ve uzattığı koluna giriyorum önce annemlerin yanına sahile gideceğiz sonra anne baba Mendes'e ve sonra da seraya.Sıcak ağustos havasını içime yavaşça çekerken ellerimi güneşe doğru siper ediyorum.Shawn bu halime gülümsüyor''Yarın güneş gözlüklerimizi unutmuyoruz değil mi madam?''

ŞİMDİ OKUDUĞUN
wywh /shawn mendes
Hayran Kurgu𝙞 𝙬𝙖𝙨 𝙮𝙤𝙪𝙧𝙨 𝙤𝙣𝙘𝙚 '𝙩𝙞𝙡 𝙙𝙚𝙖𝙩𝙝 𝙞𝙛 𝙮𝙤𝙪 𝙘𝙖𝙧𝙚𝙙 𝙩𝙤 𝙠𝙚𝙚𝙥 𝙢𝙚 𝙗𝙪𝙩 𝙞 𝙖𝙢 𝙨𝙤𝙢𝙚𝙤𝙣𝙚 𝙚𝙡𝙨𝙚'𝙨 𝙣𝙤𝙬.