Aşık Olduk

Aşık Olduğum Kız

Gene ayrı bir fan toplantısı gene ayrı bir imza günü bıktım. Daha grupla çıkalı bir ay oldu ama hayatım boyunca katılmadığım kadar çekim , röportaj ve televizyon programına konuk olmuştum ki grupla birlikte müzik bile yapmıyordum. Çok da istediğim söylenemez zaten. Yetimhane arkadaşlarımla birlikte bir gruba dahil olacağım hiç aklıma gelmezdi çünkü. Onlara şarkı besteleyeceğim ya da şarkılarımın sözlerini onlar için yazacağım da. Eğer çok sevgili patronumuz Teoman Kopazoğlu beni romantik aşk şarkıları yazmaya zorlamasaydı zaten onlar için yazacağım şarkıları buraya yazmaya terbiyem el vermez. Evet grup arkadaşlarımı sevmiyorum evet dedikodular doğru birbirimizle geçinemiyoruz. Yani daha çok bu söyledilerim Özgür beyefendi için.  Ama bunların saçma bir okula gönderilmeme neden olacağını bilseydim kesinlikle önceden önlemlerimi alırdım. Biz Karanlığın İçindeki Gölgeler yani kısaca Gölge, Gölgeler isimlerinden birini kullanabilirsiniz. Benim tarafımdan bestelenip yazılan ve piyasaya sürüldüğünden beri bir numaradan düşmeyen şuana kadar ki tek şarkımız Gölgelerin Dansı bizi insanlar arasında yeterince popüler yapmaya yetti. Şarkı bir erkeğin karanlıkla savaşarak sevdiği kızı bulmaya çalışmasını anlatıyor. Daha önce hiç aşk şarkısı yazmadım. Çünkü aşık olmadan aşk şarkısı yazmaya çalışınca bir türlü ruha giremiyorum. Şuan büyük ihtimalle her yazdığın şarkının içinde bahsedilenleri yapıyor musun ki diyorsunuz belki de. Ama aşk başka anladınız mı ? Tuhaf bir duygu işte. Ben bunları düşünürken kapımı çok sevgili menajerimiz Rüya çaldı.

"Hazırlanmayı düşünüyor musun canım ?"

"Hazırım ben zaten "

"Bu hazır halin mi ? Örnek vatandaşlar olduğunuzu göstermek için okula gidiyorsunuz hapishane kaçkınları olduğunuzu göstermek için değil. Üstünü değiştir saçına başına da aşağı gel bir çeki düzen verelim. O ne öyle ayrıca gözlerinin altı simsiyah. Geceleri uyumuyor musun sen ?"

"Evet Rüya seni düşünmekten uyuyamıyorum. "

"Dalga geçme de aşağı in "

"Ne varmış saçım da ya ? "

"Ne yok ki ?"

"Of benim nasıl göründüğümü kim takar hayranlarım beni böyle seviyorlar. Hatta böyle olunca daha sevimli oluyormuşum. Öyle diyorlar. "

"Hayranların sana yaranmak için yalan söylüyorlar o zaman. Aman istemiyorsan yaptırma saçını pis. "

Odadan çıkarken kapıyı sert bir şekilde çarptı. O kadar sertti ki hatta kapının yanındaki duvarda asılı olan resim yere düştü ve cam parçalara ayrıldı. Hemen resmin yanına gittim ve cam parçalarının arasından resmi çekip aldım. Bu bizdik Gölge. Yetimhanedeki halimizdi küçüktük aramızda hiçbir sorun yoktu hatta ben ve Özgür bile iyi geçinirdik. Hemde çok iyi. Geçinemediğimiz skandalını örtbas etmek için bir programa çıkmıştık. Küçüklükten beri de iyi arkadaş olduğumuzu göstermek için bu resmi bana zorla Teoman astırmıştı. Resmi alıp çekmeceme koydum ve aynada kendime baktım . Kesinlikle berbat görünüyordum. Tam da istediğim görüntüydü bu. Aşağı indim ve diğerleriyle birlikte arabamıza bindik. Bir servis büyüklüğündeydi. Şubat ve Mavi , Melek ve Barış birlikte oturdular. Bense en arka dörtlü koltuğun en soluna yayıldım en sağ kısmına da Özgür oturdu. Onunla bu kadar yakın olmak beni sinir ediyordu. Kulaklıklarımı taktım ve yol boyunca sanki müzik dinliyormuş gibi yaptım. Okula geldiğimizde ders çoktan başlamış yirmi dk. olmuştu. Sınıfımıza çıktık ve içeri girdik ben ve Özgür dışındakiler gene aynı düzende oturdular Özgür ise benim gözüme kestirdiğim arkasında bir uyuyan güzelin oturduğu sıraya geçti. Ben de onun yanına oturmayacaktım herhalde. Uyuyan güzelin yanına geçtim. Sırtımdaki gitarı yere bıraktım. Uyuyan güzel bir an bana bakakaldı. Ben bu uyuyan güzeli bir yerden tanıyordum. Belki isminden hatırlarım diye