Bölüm 5

143 7 3
                                    

İlk öncelikle yeni bölüm gec geldiği için hikayemi okuyan okuyucuların hepsinden özür diliyorum...

Ece'den;
Kalbim korkuyla çarpıyordu...Ellerimle yüzümü kapattım.... Göz yaşlarım yanaklarımdan akıyordu... Bir kaç saniye sonra ellerimi gözlerimden çekip etrafa baktım.. Araba tam karşımda durmuşdu...gözlerim arabanın içinde oturmuş duygusuz ve sert bir şekilde bana bakan adama kaydı...Ben ne yapmıştım ona? Neden beni öldürmek istedi? Neden arabayı üzerime sürdü? Neden beni öldürmedi? Bu sorular aklımdaydı.. Bora arabadan inip yanıma geldi. Bana sarılmak isterken elimle onu durdurdum...sinirden çenesi kasılırken yaşlı gözlerle ona baktım..

"Burdan gitmek istiyorum,lütfen" diye söyledim. Bora yanıma yakınlaşıp çenemden tutup yukarı kaldırdı. Gözlerimin içine dikkatle baktı. Hala sinirliydi. Bütün bedeni kasılmıştı.

"Buda sana ders olsun, bir daha bana bağırır ve ya sinirlenirsen bundan daha ağır ve daha büyük cezalar veririm" dedi. Bense şaşkın bir şekilde Boraya bakıyordum.

"Bunun için mi beni bu kadar korkuttunuz?" Diye sakin bir şekilde söyledim. Ama içimdeki sinir dalgasını koruyordum.. Bu adam manyaktı! Bana böyle ceza vermek dışında en azından beni uyara bilirdi!

"Sadece bu bir uyarıydı, bir daha yapmaman için.Şimdi bin arabaya gidiyoruz." Diye sert bir şekilde söylediğinde kaşlarımı çatıp ona baktım. Açıkcası fazlasıyla korktuğum için Boranın söylediği emri yerine yetirdim. 2mizde arabaya binip yola koyulduk. Arabanın içinde ölüm sessizliği vardı. Uzun bir yolculuğun ardından büyük bahçeli eve girdiğimizde şaşırdım. Burasıda neresiydi böyle? Bora arabadan indiğinde bende indim. Aman Tanrım ev ne kadarda büyüktü! Böyle evler yalnız film ve dizilerde olurdu. Yada en azından ben sadece öyle sanıyordum.
Evin her tarafında siyah takım elbiseli korumalar vardı. Bahçeye tekrar göz gezdirdiğimde fazlasıyla büyük bir havuz vardı.En büyük hayalim büyük bir havuzu olan bahçeli evde sevdiğim adamla yaşamaktı. Bu sadece bir hayaldi...Bora eve girdiğinde bende arkasından girdim. Oha ya evin içi resmen saraydı...Ev daha çok beyaz siyah ve gri renklerinde dekore edilmişti. Büyük salonun içerisinden tanıdık bir ses geldiğinde şaşırdım.

"LAN SİKTİĞİMİN ÇOÇUĞU,NE DEMEK BULAMADIK LAN ,NE DEMEK!BANA BAKIN LAN GÜNEŞ YERİN DİBİNDE DAHI OLSA ONU BANA BULUCAKSINIZ!" Diye Kerem bey gürlüyordu. Oha Kerem bey!
Bora beni bileğimden tutup 2ci kata çıkartdığında kalbim güm-güm atıyordu. Şimdi ne yapıcaktı bana?
Sert bir şekilde bileğimden tutup odanın içine soktuğunda şaşırdım.

"Bundan sonra burda kalıcaksın" diye söylediğinde sinirden çıldırmak üzereydım. Ben kimsenin evinde kalamazdım!

"BEN KİMSENİN EVİNDE FALAN KALMAM! ANLADINIZ MI? KALMAM!" Diye bağırdım. Bora bey adeta sinirden kızmış bir boğa gibi baktığında,az önce ne yaptığımı şimdi fark ettim. İçimdeki ses 'Aha,Ece şimdi sıçtık' derken ben artık yavaş-yavaş arkaya gidiyordum.
Bora her addım attığında kalbim korkudan yerinden çıkıcakmış gibi oluyordu. Bora birden saçlarımdan tutup kendine çekti.

"SANA AZ ÖNCE NE SÖYLEMIŞTIM?".Kulağıma doğru yakınlaşıp sordu.

"Bir daha size bağırmama mı ve sinirlenmeme mi sö-söylediniz" diye kekeleyerek söyledim.

"Başka ne söyledim?!" Diye tekrar kulağıma doğru tısladı sinirden.

"Ee-eğer bir daha sinirlenir ve ya bağırırsam bundan daha büyük ve daha ağır cezalar vericeğinizi söy-söylediniz" diye söyledim. Bora saçlarımdan öyle bir sıkıyordu ki artık boynum kırılacak diye korkuyordum.Sert tokatını yüzüme geçirdiğinde yere yıkıldım. Göz yaşlarım yanaklarımdan akarken Bora hala canımı acıtmakta devam ediyordu.
Beni kolumdan tutup yukarı kaldırdı. Ve tişörtümü çikardı. HAYIR BUNU YAPAMAZDI! BUNA KESINLIKLE HAZIR DEĞILDIM!EĞER BUNU YAPARSA BORAYI ASLA AF ETMEZDIM!
Hıçkıra-hıçkıra ağlıyordum.

"Ta- tamam üzür dilerim" diye hıçkırıklarımın arasından zar zor söyledim. Lakin bunu söylemek için artık çok geçti. Boranın gözü tamamen sinirden dönmüştü. Pantolonumu çıkartdığında artık karşında iç çamaşırlarımla kalmıştım Boranın karşısında. Beni baştan aşağı süzdü. Utancımdan yerin dibine geçmek istiyordum! Fazlasıyla utanıyordum. Boranın Elleri pantolonuna gittiğinde hıçkırıklarım daha da arttı.

"Hayır yapma, nolur" diye ağlaya-ağlaya söyledim.

"Artık çok geç güzelim" diye bana alayla baktı. BU ADAMDAN NEFRET EDIYORDUM! BENIM ILK GECENİ BU ADAMLA YAŞAYAMAZDIM.EĞER YAŞARSAM BÜTÜN HAYALLERIMDEN VAZGEÇMİŞ OLURDUM....

Devam edecek...

Karanliğımdaki Işık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin