Bölüm 8

113 7 2
                                    

1 gün sonra

-Ecenin ağzından-
Eve gelmiştik. Şuan son derece büyük ve rahat olan yatağımda uzanmış kitap okuyordum. En yakın arkadaşımı çok özlüyordum....Selini görmeyeli uzun zaman olmuştu ve eminim ki Selin şuan çıldırmıştır...artık burda 1 haftadan fazladır kalıyordum... Kaçmalıydım...bu karanlık hayat benim için çok zordu... Bu evden kesilikle kaçacaktım...Başka yol yoktu benim için... Kendi hayatımı yaşamalıydım... İyleştikden sonra kaçacaktım bu evden! Şuan vücudumda ağrılar vardı....kitabı bir kenara bırakıp gözlerimi kapattım....

Gözlerimi açtığımda uyuya kalmıştım.... Odadanın içindeki saate baktığımda 18;00-dı. Acıkmıştım. Yatakdan kalkmaya çalıştığım sırada odanın kapısı açıldı ve içeri Kerem bey girdi. Bana kaşları çatık bir şekilde baktığında korkak gözlerle ona baktım.

"Ne yapıyorsun sen?! Hemen uzan şöyle!" Kerem bey sinirle söylediğinde masum bir şekilde yüzüne bakıp

"Acıktım" dedim. Kerem bey sinirli bir şekilde nefes aldı ve yüzüme baktı.
Korumaların birini odama çağırdı ve yemek getirmelerini istedi. Koruma yüzüme bakmadan odadan çıktı. Bu evde ki korumalar benim yüzüme bile bakmıyordular. Kerem bey yanıma gelip yatakda oturdu.

"Nasılsın? Ağrın var mı?" Diye Kerem bey sorduğunda şaşkın bir şekilde ona baktım. Aslında oda Bora gibi sertdi ama şimdi gelipte benimle ilgilenmesi beni çok şaşırtmıştı.

"İyiyim merak etmeyin" diye söyledim.

"Siz nasılsınız Kerem bey?" Diye söyledim. Aslında bu soruyu sorarken çekinerek sormuştum.

"İyiyim seni merak ettiğim için odaya geldim" diye söylediğinde sesi sakindi.
Bu zaman koruma odaya girdi ve yemek tepsisini Kerem beye verdi ve çıktı. Kerem bey tepsiyi kucağıma koydu. Türkan teyze çorba yapmıştı. Koruma tekrar odaya girdiğinde bir tepsiyi tekrar Kerem beye verdi. Koruma odadan çıktığında Kerem bey çorbasını içmeye başladı. Yüzüne şaşkınca baktım. Ne yani benimle yemek mi yeyecekti?

"Öyle bakma,merak etme seni öldürmem sadece seninle oturup yemek yeyip sohbet edeceğim" diye Kerem bey söylediğinde kafamı 'tamam' anlamında salladım. Çorbadan bir yudum alıp içtiğimde gerçektende güzel bir tadı vardı. Aklımda o kadar sorular vardı ki... Bunların hepsini Kerem beye sormak istiyordum. Kerem beye baktığımda oda çorbasını içiyordu.

"Kerem bey,neden ben burdayım?" Diye sordum sakince. Kerem bey kafasını kaldırıp yüzüme baktı.

"Çünkü Bora kendisi istiyor diye sen burda kalıyorsun" diye söyledi.

"Kerem bey, ben neden vuruldum hemde bir silahla" diye sinirle söyledim.
O günü hatırladığımda gözlerim dolmuştu. Kerem bey sakince yüzüme baktı.

"Bak Ece bizim fazla düşmanlarımız var. Ve hepside bizi öldürmek istiyorlar." Diye söyledi ve çorbasından bir yudum aldı. Bende çorbadan bir kaç yudum aldım. Ve yine tekrar sorulara sormaya başladım.

"Neden sizi öldürmek istiyorlar ki?" Diye sordum meraklı bir şekilde.

"Çünkü biz mafyayız! Organ mafyasıyız! Anladın mı şimdi?!, hem sen merak etme seni vuran adamı Bora güzel bir ders verdi. Şuan adam cehennemde yanıyor" diye Kerem bey söylediğinde korkudan ellerim esiyordu... Ne yani benim için Bora adamı mı öldürmüştü? Bu hiç adaletli değildi!

"Sizden korkmaya başladım" diye söylediğinde Kerem bey yemeğini bitirdi ve kahkaha attı. Onu ilk defadır gülerken görüyordum.

"Bizim işimiz bu Ece, bize yanlış yapılan her hata ölümle neticelenir" diye söylediğinde rengim bem-beyaz olduğundan emindim. Salak Ece! Bende bu evden kaçacağım diyorum! Lan nasıl kaçıcam acaba?! Bora beni bulduğu yerde kafama sıkar!
Odaya bir kız girdiğinde gözlerım kıza kaydı.

"Bitanem, seni şirkette göremeyince merak ettim" kız söylediğinde Kerem bey yanımdan kalktı ve kıza taraf gidip sarıldı.

"Bu gün şirketten erken çıktım." Diye Kerem bey söyledi. Ben hala kıza bakıyordum. Gülümseyerek yanıma geldi.

"Selam,ben Güneş. Keremin sevgilisiyim" diye söylediğinde ağzım açık kalmıştı. Kerem beyin sevgilisi mi vardi? Böyle sert ve soğuk bir adamın sevgilisi olması beni gerçekten şaşırtmıştı. Yatakda biraz doğruldum ve kucağımdaki tepsiyi kenara koydum.

"Bende Ece" dedim.

"Biliyorum,Kerem senden bahs etmişdi" dedi. Kerem bey odadan çıktığında Güneş yanıma gelip oturdu.
Biraz konuştukdan sonra Güneşe baktım.

"Güneş ben burdan kaçmak istiyorum" diye söylediğimde Güneş şaşkınlıkla bana baktı.

"Bu istediğin şey imkansız. Boradan kaçamazsın." Diye söylediğinde üzülmüştüm.

"O bir mafya!" Diye sinirle söyledim.
Güneş gülümseyip yüzüme baktı.

"Biliyorum" dedi.

"Hiç mi korkmuyorsun Güneş?! Kerem bey tehlikeli bir adam!" Dedim.

"Hayır korkmuyorum çünkü bana aşık bende ona aşığım. Ben Keremi kendimden de iyi tanıyorum." Diye söylediğinde hiç bir şey söylemedim. Biraz daha konuştukdan sonra Güneş gitti. Saate baktığımda 21:30-duOha 3 saat konuşmuşmuyduk?.

Başımı yastığa koyup gözlerimi kapattığım sorada kapı açıldı. Gözlerimi açıp kim diye baktığımda gelen kişi Boraydı. Üzerinde siyah tişört ve eşofman vardı. Yüzüne bakmak istemiyordum. Çünkü bu adamdan iyleniyordum!
Yanıma gelip uzandığında biraz daha köşeye çekildim.

"Benden kaçma" dedi. Yatakdan kalktım. Yüzüne baktığımda sinirlenmişti.

"Ben sizinle uyumak istemiyorum." Dedim. Oda yatakdan kalktı ve sinirle yüzüme baktı. Çenesi kasılmıştı.

"Senin fikrini soran olmadı. Ben seninle uyuyacağım o kadar!" Sinirle dişlerinin arasından tısladığında gözlerim dolmuştu.

"Bunu neden bana yapıyorsunuz? Neden beni kendi karanlık hayatınıza çekiyorsunuz?" Söyledim.

"Benim karanlık hayatıma seninde artık alışman lazım. Benim hayatım bu! Ben buyum!" Diye Bora sinirle söyledi.

"Ben senin karanlığında yaşamak istemiyorum! Böyle bir hayat istemiyorum!" Dedim sinirle ayağa kalkıp. Borada ayağa kalkıp yanıma gelmeye başladığında korkudan ellerim esiyordu.

"Sakın benden kaçmayı düşünme! Benden kaçmaya çalışırsan Ece,bu sefer sana değil etrafındaki değer verdiğin kişilere zarar veririm! Her halde onların ölmesini istemezsin dimi?!" Diye dişlerinin arasından tısladığında gözlerimden yaşlar akıyordu. Kolumdan tutup beni yatağa taraf götürdüğünde beni yatağa uzatdı.Ve kendiside yanıma gelip uzandığında beni kendine çekti ve kafasını boynuma gömdü.

"Kokun..." Dedi yorgun bir sesle.

"Beni mest ediyor" dedi. Burnuma okyanus erkeksi kokusu dolduğunda gözlerim kapanmaya başlamıştı.

Karanliğımdaki Işık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin