Chen: Oha.
Yuh.
İnanamıyorum.
Kai.
Ne yaptın oğlum sen?
Yixing: Ne oluyor?
Sehun: Bir şey mi oldu?
Chen: Cidden ne mübarek bir insanım yahu.
Chanyeol: Oha.
Ne oldu?
Chen: Oğlum biz buna evde kalacak derken.
Adam Do Kyungsoo'yu götürdü lan.
Kai: Lan ne Do Kyungsoo'su?
Çocuk düşüyordu.
Tutmasa mıydım ha?
Minseok: Ne oluyor?
Doğru düzgün anlatın olayı.
Chen: Miniğim.
Sen üniversitemizin dedikodu sayfasını takip etmiyor musun ya?
Bir de Rektör olacaksın.
Yıkılıyor oralar şu anda.
Kai sağolsun.
:)
Kai: Bir şey yapmışım gibi konuşmasana lan.
Chanyeol: Anlatıyor musunuz?
Yoksa dedikodu sayfasına mı bakayım?
Kai: Lan Chen. Ne diyim sana bilemiyorum.
Sehun: Bir şey deme oğlum anlat işte.
Çatlayacağız şimdi.
Yixing: Aynen. Anlatın biriniz.
Chen: Arkadaş Do Kyungsoo ile öpüştü lan.
Hem de kameralar önünde.
Hiç mi utanmadın lan?
O minik penguen ülkemizin yıldızıydı.
Saf, küçük, tatlı, güzel, mini minnacık birşeydi.
Hayvan çocuk.
Nasıl kıydın lan ona?
Minseok: Ee Chen başka?
Chen: Hayatım.
Öylesine dedim biliyorsun.
Yixing: Do Kyungsoo'yu mu öptü?
Vay be.
O çocuğun sesini çok beğeniyorum ben.
Kendiside çok tatlı.
Kai: Ya.
Olay öyle bir şey değil.
Ben öpmedim.
Sehun: O mu öptü?
Yok artık.
Chanyeol: Sen anlat o zaman.
Kai: Bakın şimdi.
Ben.
Dersim boş diye dans odasında takılıyordum.
Pencereler açıktı ve dışarısı bayağı gürültülüydü.
Merak ettim, ne oluyor diye bakmaya çıktım.
Fakültenin önü ana baba günü gibi kalabalıktı.
Güvenlik falan vardı.
Öyle durmuş izlerken millet birden arkama bakıp çığlık falan atmaya başladı.
Sonra bir döndüm arkama.
Minik bir şey bana doğru uçuyor.
Tutayım dedim ama.
Dengemi sağlayamadım.
Altlı üstlü birşeyler oldu o sırada.
Bir de flaşlar falan patlamaya başladı o arada bir yerde.
Ne oldu ben de pek emin değilim yani.
Chen: Oğlum.
Hayranların önünde Do Kyungsoo'yu götürdün lan.
Kai: Götürmedim be.
Ama çok tatlıydı.
Chen: Kameralar olmasaydı götüredebilirdim diyorsun yani.
:)
Yixing: Kai'nin söylediklerinden bunu nasıl anladın?
O sadece tatlıydı dedi.
Sehun: Bu asalak her şeyi tersden anlamaya alışkın Lay.
Sen takılma bunun söylediklerine.
Kai: Oğlum.
Çocukla beni odanın birine tıktılar 1 saattir bekliyoruz.
Başı belaya falan mı girdi acaba?
Yazık endişeli görünüyor.
Sehun: Adam ünlü oğlum.
Akşama kesin haberlerdesiniz.
Minseok: Yazık.
Şimdi asalak homofobiklere gün doğdu.
Kai: Sevilen biri gibi duruyor.
Bir şey olmaz herhalde.
Ünlü birinin burada ne işi var ki hem?
Minseok: Dizi çekimleri için buradaydı.
Chen: Homofobikleri bırak şimdi sevgilim.
Bunların fotolarının altındaki yorumlar kalp dolu.
Lan.
Bu işin sonu belli gibi.
:)
Kai: Oha
Bu ne lan?
Daha 1 saat olmadı.
Chen: Kaisoo fan-art.
:)
Hayırlı olsun şimdiden kardeşim.
Kai: Hayırlı olsunu bırak da yardım edin lan.
Dışarı çıkamıyorum.
Biriniz gelin kurtarın.
Sehun: Bekle lan.
Geliyorum.
Ama.
Do Kyungsoo'yu görmek için.
:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Love Me
FanfictionBaekhyun: Beni nasıl öylece engelleyebilirsin ha!? ParkChanyeol: Sen kimsin? Baekhyun: Asıl sen kimsin!? Ha. Ben de bunu sormanı bekliyordum. Ben Baekhyun. (Mesaj iletilmedi. Bu kişiye mesaj gönderemezsiniz.) "Ne? Park Chanyeol. Seni pislik!" Baekhy...