Chen: Oğlum.
Nasıl bir partiydi lan o?
Sehun: Valla ben en çok Kris'in Tao'yu alıp götürdüğü kısmı beğendim.
Çok iyiydi lan.
:)
Chanyeol: Aynen.
Kai: Adam nasıl korktuysa artık.
İlk kez böyle bir şeye şahit oldum.
:)
Tao: Ben hala burdayım farkındaysanız.
Kris: Telefonu nereden buldun sen?
Azıcık akıllan diye telefonunu alıp odaya kilitledim seni.
Hala aynısın Zitao!
Chen: Sen burda olsan ne olur olmasan ne olur Tao.
Nasıl olsa her türlü aramızdasın.
Tao: Baekhyun'un kartı saolsun daha önce birkaç telefon almıştım.
Ayrıca.
Bana karışma iznini kim verdi sana?
Chen: Valla kimseye karışmadım ben.
Tao: Kris'e dedim.
Sen bir şey mi demiştin?
Chen: Yoo.
Ben de hatlar karışmış.
:)
Kris: Ben senin vasin sayılırım.
Tabi ki sana karışacağım.
Tao: Vasim değilsin.
Senin yanında kalma sebebim sadece senden hoşlanmamdı.
Reddedildiğime göre seni ilgilendiren bir durum kalmadı.
Bana karışma artık.
Sehun: Araya gitmek gibi olmasın ama.
Adam seni odaya kilitlemiş Tao.
Chen: Aynen.
Tao: O oda da olduğumu mu sanıyorsunuz cidden?
Beni içeri tıktıktan dakikalar sonra oradan ayrıldım.
Kris: Huang Zitao!
Nereye kayboldun?
2. kattaki odadan kaçmayı nasıl becerdin ha?
Tao: Meslek sırrı.
Nerede olduğumu neden sana söyleyeyim ki?
Kris: Seni almaya geleceğim.
Saat geç oldu.
Söyle hadi.
Tao: Saat geç olsa dahi seni ilgilendiren bir durum yok ortada.
Rahat ol.
Baekhyun: Bana da gelmedin.
Bu soğukta dışarılarda gezmiyorsundur umarım.
Kris: Eve dön Tao.
Yixing: Bu saatte dışarıda olman gerçekten tehlikeli.
Bana gelebilirsin istersen.
Suho: Neredeysen söyle de seni aldırayım Tao.
Tao: Gerek yok.
Kris: Karanlıktan korkuyorsun!
Böceklerden korkuyorsun!
Tek başına banyo yapmaktan korkuyorsun!
Geceleri yalnız yatmaktan dahi korkuyorsun!
Her şeyden korkan bir velet bu saatte dışarıda tek başına ne yapıyor ha!?
Tao: Tek başıma ve dışarıda olduğumu da nereden çıkardın?
Yanımda uyuyacak ve kapımda bekleyecek biri var yani merak etme.
Kris: HEMEN KONUM ATMAZSAN SENİ BULDUĞUMDA GÜZEL BİR DAYAK YİYECEKSİN ZİTAO!!!
Tao: Baekhyun.
Al şu yardımcını başımdan.
Minseok: Adam haklı Tao.
Güvenli bir yerde değilsen hemen geri dön.
Baekhyun: Sen de çok abartma Kris.
Seninle kalmak istemiyorsa bizimle kalabilir.
Kris: Yok.
Ben alayım onu Bay Byun.
Tao: Neden sen alıyorsun beni?
Kris: Çünkü onları rahatsız ediyorsun.
Tao: Seni ilgilendiren bir şey göremiyorum ortada.
Neden seninle kalayım?
Sehun: Kris.
Neden ısrar edip duruyorsun?
Çocuğu reddetmişsin.
Tabi ki seninle kalmayacak.
Kris: Ben etrafındakileri rahatsız ediyor diye.
Israr etmiştim.
Chen: Bunun olayı farklı gibi sanki.
:)
Sehun: Aynen.
Bu kadar ısrar etmen tuhaf gibi.
Sen de ondan hoşlanıyorsan bir şey diyemeyeceğim tabi.
:)
Kris: Saçmalamayın lütfen.
O daha çocuk.
Tao: Çocuk mu?
Anneme ve babama son ihtiyaç duyduğumda 9 yaşında falandım herhalde.
Lisede küçüğüm diye dayak yemiştim.
Ondan sonrada kimsenin beni korumasına ihtiyaç duymadım.
Kris: Onu kastetmiyordum.
Tao: Her neyse.
Benim hiçbir şeyim değilsin.
Benden uzak dur.
Yoksa görmediğin yanlarımı sana da göstermek zorunda kalacağım.
Kris: Buraya hemen gelmezsen.
Seni bulduğumda o görünmeyen yanlara şahit olan sen olacaksın Zitao.
Chen: Burada ayıp bir şeyler sezdim sanki.
Sehun: Ben de.
Chanyeol: Ben de.
Yixing: Bana da ayıplı cümle gibi geldi.
Tao: Bunları beni bulduğunda konuşalım ha ne dersin?
Bulabilirsen tabi.
:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Love Me
FanfictionBaekhyun: Beni nasıl öylece engelleyebilirsin ha!? ParkChanyeol: Sen kimsin? Baekhyun: Asıl sen kimsin!? Ha. Ben de bunu sormanı bekliyordum. Ben Baekhyun. (Mesaj iletilmedi. Bu kişiye mesaj gönderemezsiniz.) "Ne? Park Chanyeol. Seni pislik!" Baekhy...