Bu güzel hediyelerden kısa bir süre sonra bende hem cihana hem kendime siyah şişme mont aldım. Hem botlarımız hem de montlarımız aynı olsun istedik. Heyecanla Cihanın geleceği günü beklemeye başladım. Geldiği günler benim için tam bir bayram havasında geçiyor. Adeta çocuklaşıyorum. Hava çok bozuk olmasına rağmen çok mutlu oldum. Sırılsıklam ıslandık ama olsun o varken yağmur bile güzeldi. Sonuçta üstümüzdekiler bile basbas bağırıyordu siz birbirinize aitsiniz diye.. Buraya geldiğinde çok kalamıyor. Çalıştığı için hemen dönüyor. Burada değilken de hep meşgul ya çok yorgun ya çok işi var ama olsun ben kıyamıyorum dinlensin, uyusun diye sesimi çıkarmıyorm. Bu sefer alışılmışın dışına çıkıp asker ziyaretine gittik. İkimizin ortak bir akrabası yakınlarda askerlik yapıyor. Bizi birbirimize emanet etti ve beni üzmemesini söyledi. Eğer beni üzere onu tekrar affetmeye gücüm olmadığını söyledim. Akşamına Cihan dönmek zorunda kaldı. Kısacası yine bu görüşme yetmedi :(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇOCUKLUK AŞKI
ChickLitRüya ve kabus, aşkın tam olarak tanımı bu olmalı.Aşk cesur ve yalanla tanışmamış insanların harcı.. Belki de çoğumuz aşkın en saf halini çocukluğumuzda yaşadık.Hazel ve Cihan'nın çocukluğundan itibaren yaşadıklarını Hazel'in ağzından sizinle paylaş...