Bölüm 1:~BAŞLANGIÇ~

113 2 9
                                    

ARALIK 2016

Gözlerimi aralayarak komodinin üzerindeki telefonuma uzanıp saate baktım. Henüz sabahın 7'siydi.Bugün okulda halletmem gereken birsürü iş vardı ve üstelik akşam katılmam gereken bir davet çıkmıştı. Aras'ın yeni açacağı otelin tanıtımı için bir kutlama vardı ve Şeyda'nın ısrarlarıyla en sonunda,''Tamam, uğrarım.''diyebilmiştim.

Çok sevinmişti çünkü Aras'ın arkadaşlarıyla beni tanıştırıp çöpçatatanlık yapmak en büyük hobisiydi. Nedense ona kızamıyordum. Benim mutlu olmamı istediğini biliyordum. O, olmayan kızkardeşim gibiydi. Benim aksime sıcak, neşeli ve pes etmeyen biriydi ki Aras'ı da bu sayede kendine kör kütük aşık etmişti. Benim de kendisi gibi beyaz atlı prensimi bulup bulutlarda gezmemi dört gözle bekliyordu ve bu yüzden kendimi sürekli bu davetlerde buluyordum. Böyle şaşaalı ortamlarda kendimi rahat hissetmiyordum, bu yüzden bir süre sonra insanlara nezaketen gülümsemekten çenem ağrıyordu. Üstelik Şeyda'nın beni tanıştırdığı kişilere iki dakikamı bile harcamak bana ziyan geliyordu. Çünkü ben aşık olacağıma hiç inanmıyordum.

Ben aşık olabilecek niteliklere sahip bir insan değildim, ki bugüne kadar hiçkimseye karşı hoşlantı bile hissetmediğim göz önüne alınırsa; zaman zaman bende gen eksikliği olduğunu bile düşünüyordum... Ben birini sevmeyi hiç düşünmemiştim, sevilebilecek biri olduğumu da. Benim hayatımda aşka yer yoktu. Ne aşka ne de bir erkeğe... Sanki bu dünyaya gelmiştim ve hiç kimseye farkedilmeden geçip gitmem gerekiyordu. Açıkçası insanlardan uzak durmamın sebebi de buydu. Öz babam bile beni sevmemişken başka bir erkeğin beni sevebileceğine inanmam çok zordu. Böyle bir şeyin sadece romanlarda olabileceğini kabullenmiştim. Bu yüzden kitaplara sığınmıştım. Hayatımdaki boşlukları onlarla doldurabileceğimi anladığım an, sanırım okumayı ilk öğrendiğim zamandı. Evimizdeki soğuk rüzgarları, annemin sıcak ve şefkatli kollarına rağmen içimde bulunan o eksikliği unutmak için, bunca zaman sayfalarda gezinmiş, yaşamış, gizlenmiş ve soluklanmıştım. Bu sayede belki de kaçınılmaz biçimde, hayatımda her zaman var olabilecek, asla kaybetmeyeceğimden emin olduğum bir şey kazanmıştım. Kitap kokusu...

Pencereye doğru ilerledim. Kar durmuştu ama hava hala kapalıydı. Güneş uzun bir süre yüzünü göstermeyecekti belli ki. Soğuğu sevmiyordum. Dolabıma doğru ilerleyip giymek için bir kot pantolon ve bordo yün bir kazak çıkardım. Hafif bir makyaj yapıp zaten düz olan kızıl kahve dolgun saçlarımı fırçalayarak parlak görünmesini sağladım ve çantamı da alıp kapıya ilerledim. Bu hafta artık bir ev bulup taşınamam gerekiyordu. Tek başıma bu evin kirasını karşılayamazdım, ya da diğer bir seçenekle 3 yıldır ev arkadaşım olan Şeyda ve müstakbel eşi Aras'la kalamazdım.

Şeyda'nın kapısı kapalıydı. Ama geçen gün olanlardan sonra elim kapısına gitmemişti. Hiç bu kadar utandığımı hatırlamıyordum. Yine o sabah her zaman olduğu gibi hazırlandıktan sonra Şeyda'nın odasına gidip onu uyandıracaktım ki odaya girer girmez cümlem yarım kalmıştı:

''Kahvaltııııı hazıııı-'' Odaya girmemle çıkmam bir olmuştu.

İkisi aynı yatakta Aras'ın altında sadece bir şort vardı ve üzerine çıktığı Şeyda'yı gıdıklıyordu. Resmen özel anlarının ortasına bomba gibi düşmüştüm. Şeyda Aras'a kızarken Aras gülüyordu.

''Pardon Wiky! Gerçekten bir şey yapmıyorduk bak Şeyda beni öldürecek, muradıma ermeden ölmek istemiyorum!''diye bağırmıştı arkamdan. Mutfağa gelirken hala kısık sesle konuşuyorlardı Aras'la.

''Ya biz o o-onu mu yapıyorduk çok pisliksin sus, nikaha kadar da evinde kal.''dedi utançtan kekelemişti.

''Şimdi kaçabilirsin ama 1 hafta sonra benim olacaksın hayatım hem de tamamen.''

SAPLANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin