2. bölüm

46 6 2
                                    

Ders zili çaldığında ordan kalkıp sınıfa gittim. Hemen hemen herkes gelmişti. En arkada Elif ve Yağız oturmuş sohbet ediyorlardı. Yanlarına gittiğimde ikisi de takmadı beni. Kaşlarımı çattım. Ne yani bunun için benimle konuşmuycaklar mı? İkisine dönüp " ne yani bunun için benimle konuşmuycak mısınız?" Yağız" senle bir şartla konuşuruz" dedi. Hemen " ne?" dedim. "Bize kantinden 2 kahve alıp geliceksin."dedi ne yani bu- "ama şimdi ders başlıycak ve ders ömer hocanın dersi" dedim. İkisi de aynı anda "sen bilirsin" dediler. "Off tamam " diyip sınıftan çıktım. Merdivenleri 2'şer 2'şer indim. Kantin kapısının orda o çocuğu gördüm. Hızlı bir şekilde yanından geçip kantine girdim. Hala ahmet amca işletiyor burayı. Ahmet amca' ya "2 kahve ahmet amca" dedim. "Biraz bekle getiriyorum kızım " dedi. Uff ya ders çoktan başladı. "İnşallah ömer hocanın gazabına uğramam" diye geçirdim içimden. Ahmet amca " al kızım " deyip bardakları uzattı. "Kolay gelsin" diyip kantinden çıktım. Elimdeki kahvelerle ne kadar hızlı olunabilirse sınıfa doğru yürüdüm. Uff şimdi 2 ders boyunca leylek gibi ayakta diktircek. Sınıf kapısının oraya gelince 2 kere tıklayıp içeri girdim. "Geç kaldığım için özür dilerim" dedim. "Dersime geç kalanı ya yok yazar yada kapının orda tek ayak üzerinde bekler. Seni şimdi yok mu yazıym yoksa leylek gibi tek ayak üzerinde mi durduriym" dedim. Yok yazılmamam lazım zaten bursluyum. El mecbur ayakta leylek gibi dikilcez. "Ben ikinci seçeneği alıym hocam" dedim. Çantamı sırama bıraktım. Kahveleri alıp çöpe attım. Yağız ve elif'e baktığımda gülmekten gözleri yaşarmıştı resmen. Onlara sinirli bir şekilde bakınca gülmelerini kestiler. Tam ayağımı kaldırıyordum ki biri " hocam bence arkadaş bütün bahçeyi temizlesin. Hem bundan sonra derslere geç kalmıyı aklından bile geçiremez, hem de okula bir yararı olur" dedi. Bense öyle öküzün trene baktığı gibi çocuğa bakakaldım. Bunu söyleyene mi şaşırsam yoksa hocanın kabul edişene mi?. " çok güzel bir fikir. Okul çıkışı bütün bahçeyi temizliyceksin. Başında da meriç durucak. Eğer kaytarırsan seni gelecek ders hem yok yazar hem de sözlüne sıfır veririm" deyince ben öyle mal gibi kaldım. İtiraz etmeye fırsat bulamadan " itiraz istemiyorum" dedi. Ben de el mecbur" peki hocam" deyip yerime geçtim. Elif ve Yağız' a öldürücü bakışlar attım. Zaten hep bunların yüzünden başıma bunlar geldi. Meriç'e baktığımda ise pis pis gülüyordu. (Meriç bahçedeki çocuk). Benim de aklıma bir fikir gelince bende pis pis sırıttım. Sen görürsün meriç, bunun intikamını senden çok pis alıcam.

BANA AİT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin