3. BÖLÜM

37 3 0
                                    

Şu an dersin bitmesine 2 ya da 3 dakika vardı. Okulun bahçesini nasıl temizliycem onu düşünüyom şu an. Hep bu o meriç denen çocuğin başının altından çıktı. Ama sen dur senden bunun intikamını çok pis alıcam. Zil çaldığında beddua ederek çantamı alıp meriç denen psikopatın yanına gittim. O kadar ağır hareketlerle çantasını topluyordu ki kaplumbağa meriç'in yanında kaplan falan sayılırdı. 2 dk falan daha bekleyince artık dayanamayıp
"Ee yeter be kaplumbağa senden daha hızlı hareket ediyo be" diye çemkirdim. Oh be sonunda çantasını toplayıp bana döndü.
"Bakıyorum da baya meraklısın temizlik yapmaya. Seni okuldan alıp temizlik şirketine falan versinler. Daha yaralı bir yaratık olursun" dedi.
"Sen kime yaratık diyosun be" diye çemkirince yüzünü buruşturup
"Ya da boşver. İnsanların bu sese dayanacaklarını zannetmiyorum" diyip sınıftan çıktı. Şu an sinirden kudurmak üzereyim. Ama sabreden derviş muradına ermiş demişler. Koridarda önde meriç arkada ben koridorda yürüyordük. Merdivenlerin oraya geldiğimiz de planımı devreye sokmaya karar verdim. Meriç'in beklemediği bi anda hızlıca merdivenlerden inmeye başladım.
Planım basit ama etkili bi plandı. Merdivenlerden hızla inerken ayağımı burkmuş gibi yapıcam. Böylelikle temizlikten yırtıcam. Şimdi diyceksiniz ki meriç'ten hani intikam alıcaktın. İşte olayın en güzel yeri burası zaten. Okulda normalde bugün bahçe temizliği günüydü. Çok sevgili ! Ömer hocam da görevlilere bugün bahçeyi benim temizliyeceğimi söylediği için görevlilerde bugün erken çıktılar. Eee ben de ayağımı burktuğum için tüm iş meriç'in üstüne kalacaktı. Yani kendi yaptığı planı kendi uygulayacaktı. Tüm iş bu kadar basit aslında. Merdivenlerden inerken artık ne kadar dengesiz indiysem bu sefer gerçekten ayağımı burktum. Yerde acılar içinde otururken biri ayak bileğimden tuttu. Tutan kişiye baktığım da bizim kalas olduğunu gördüm. Şaşkınlıktan konuşamıyordum bile. Meriç bileğimden tutmuş ne kadar kötü olduğuna bakıyordu. Birden beni kucağına alınca ağzımdan ufak çaplı bir çığlık kaçtı. "Ayağın kötü görünüyor. Seni revire götürelim" dedi. Revire geldiğimizde içeride kimse yoktu. Beni yatağa bırakıp dolaptan gerekli malzemeleri alıp yanıma geldi. Ben şoku en sonunda üzerimden atabildiğimde
"Gerek yok. O kadar kötü değil zaten" diyip kalktığımda oturmam bir oldu.
Meriç "Şimdi inatçılık yapıcak durumda değilsin. Bırakta bileğini bandajlıyalım" diyip bandajlamaya başladı. İşi bittiğinde
"Bu ayakla bahçeyi temizleyemezsin. Hadi seni evine bırakayım" dedi. Şimdi planımı uyguliym demi. Tama yardım etti falan ama kendi başlattı.
"Ama bugün bahçe temizleme günüydü. Ömer hoca da görevlilere benim temizliyceğimi söylediği için bugün erken paydos yaptılar" dedim.
"Eee napıym yani ben mi temizliym? " dedi. Bi çırpıda "evet" diyince yüzündeki alaylı ifade birden silindi. O kadar komikti ki gülmemek için kendimi zor tuttum. "Ben mi?" Dedi şok içinde.

BANA AİT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin