Bölüm 9

172 81 132
                                    


Handelerin evinin bahçesinde oradan oraya deli gibi koşturup duruyordum. Nihayet günler bir ışık hızıyla geçip gitmiş ve beklenen doğum günü gelip çatmıştı. Aradan geçen günler boyunca tek yaptığım evde oturmak, tüm olanları düşünmek ve zihnime dolan yer bildirimlerini kapalı tutmaya çalışmak olmuştu.

Annem işe gitmeden önce onunla birlikte uyanıp kahvaltımı yapıyor, evde televizyon karşısında yatıyor ve annem döndükten sonra koyu bir sohbet eşliğinde akşam yemeğimizi yiyorduk. Bu süre zarfında Dolunayla sadece bir kez konuşmuştuk. O da Handelerin evinin adresini vermek ve saati söylemek içindi. Telefon numaramı nereden bulduğunu merak etsem de onca olay arasından bu merak edilecek en basit şey gibi durduğundan sorma gereği bile duymamıştım.

"Hey, o oraya değil"

Ellerinde büyük bir masa taşımaya çalışan 4 kişi aynı anda gözlerini bana çevirdiler.

"Şu tarafa koyulacak"

Parmağımla durduğum yerin az ilerisindeki büyük bir ağacın altını işaret ettim. Ağaca yaptığım fener süslemeleri masayı aydınlatmak için görevlendirilmişti. Ağaca baktığım da eskiden Hande ile buraya kurduğumuz salıncak gözümün önünde canlandı. Gözlerimi ağaçtan ayırıp Handelerin evine çevirdim. 2 katlı bu kocaman ev hayatım boyunca hep sahip olmak istediğim türdendi. Öyle lüks bir villa görünümünde değildi ancak yine de muhteşem görünüyordu. Evin tamamı krem rengiydi ve bir kaç yerinde ahşaptan süslemeler kullanılmıştı. Handenin penceresinin önünde bahçeye bakacak şekilde korkuluklar duruyordu. Bahçeye açılan kapının önünde 5 basamaklı geniş bir merdiven vardı. Evin etrafı küçük ağaç kümeleri ile çevrilmişti ve diğer evler ile aralarına bir sınır çizilmiş gibi gösteriyordu.

"Almira?"

Başımı evden ayırıp sesin geldiği yöne doğru çevirdim. Vildan abla elinde büyük bir kurabiye tepsisi ile geliyordu.

"Abla onlar masanın üzerine koyulacak. Bende diğerlerini getireyim."

Nesrin Teyze ve Nevzat Amca annemi de alıp birlikte akşam yemeğine gitmişlerdi. Hem Annemin işe başlamasını kutlamak hem de bu partinin sadece gençlere özgü olmasını sağlamak için yaptıkları bu jesti hiç itiraz etmeden kabul etmiştim. Nesrin Teyze bazı günler kendisine yardım etmesi için çağırdığı Vildan ablayı, bugünde bana yardımcı olması için çağırmıştı. Vildan abla henüz benden 10 yaş büyüktü ve bugün onunda yeterince eğlendiğinden emin olacaktım.

O kadar hızlı hareket ediyordum ki yetişmeyecek korkusu ile mutfakla bahçe arasında resmen bir mekik dokuyordum. Hande hiçbir zaman kendi doğum gününü unutmamıştı. Ve ben bu sefer elimden gelen tüm tedbirleri almıştım. Handeyi oyalaması için Anılı ikna etmem 2 günümü alsa da sonunda yavru köpek bakışlarıma dayanamamış ve kabul etmişti. Sabahın erken saatlerinde Handeyi arayıp hasta olduğunu ve gün boyu onunla vakit geçirip geçirmeyeceğini sormuştu. Planımın işe yaraması ve Handenin tek derdinin Anıl'ı iyileştirmek olması için dua ediyordum.

Tüm hazırlıklar tamamlandığı sıra da evin bahçeye açılan kapısının önünde durup el birliği ile oluşturduğumuz mükemmel ortama baktım. Ağaca astığımız fenerler tamda olması gerektiği gibi hem etrafı hem de masanın üzerini aydınlatıyordu. Masanın üzerinde çeşit çeşit kurabiyeler, poğaçalar, kekler, meyveler, meyve suları ve tüm asitli içecekler bulunuyordu. Etrafa belirli aralıklarla bistro masalardan koydurtmuştum. Üzerlerini beyaz bir örtü ile süslettikten sonra kurdele bağlatmamış onun yerine eflatun ve beyaz çiçeklerle süsletmiştim. Bahçe girişinin yanında bulunan ses sistemini tekrar tekrar kontrol etmeyi de ihmal etmemiştim.

Bilinmezin Peşinde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin