Çok sıkıcı bir güne uyanmıştım. Bugün cumartesi olduğu için okul yoktu. 12.sınıfa gidiyorum son senem enerji dolu hiperaktif bir insanım. Aklımda hiçbir planım yoktu,bişey yapasım gelmiyordu. sanırım yine aynı diğer cumartesiler gibi kös kös oturucam.Ders çalışmak istemiyodum çünkü pek derse meraklı değilim ama bazen zorlada olsaa çalışıyordum. Bu cumartesiyi güzel geçirmek istiyorum.Bugün bu şehri gezmek ve aklımdaki bütün çılgınlıklarımı,yapmak istiyordum.
Son kez ayna'da kendime bakıp kendimi dışarı attım ve istanbul sokaklarını gezmek için yola koyuldum.
Yaklaşık bir saatir geziyordum, ne bi heyecan ne bişey lanet olsunki sevgilimde yok beraber el ele gezsek elimdeki dondurma'da yavaşça erimeye başlamıştı sanırım fazla dalmışım.
Yanımdan iki sevgili el ele geçiyordu,hayır yani olan var olmayan var.Çok pis gıcık oldum bide nispet yapar gibi hava atıyorlar etrafa, bide kız güzel olsa bari hıııhhhh.
Aklıma gelen güzel fikirle karşılarına bir anda fırladım. Beni beklemiyormuşçasına irkilerek geriye bir adım attılar. Sanırım ne diyeceğimi bekliyorlardı.
Aslında çok kıskanç değilimdir. Burdaki amaç sadece insanlarla uğraşmak hoşuma gidiyor ondan yani hemen söze başladım.
"Ne kadar yakışıyorsunuz bilemessiniz gözlerim yaşardı ama bi tek eksik var oda vanilyanız ama merak etmeyin ben size yardımcı olurum "deyip elimdeki dondurmayı yüzlerine attım. Bir yandan da kahkaha atiyorum, bu çok zevkliydi. Yüzleri resmen mosmordu. Dondurmanın kime denk geldiğini görmek için başımı. Çevirdiğimde kıza denk gelmişti.
Sevgiliside sinirden boyun damarlarının belirginleştiğini gördüm ve ışık hızıyla tüydüm.İşte şimdi yandım hala koşuşturuyordum.
"Gel buraya bücür!! ailen hiç mi saygı ögretmedi ama hiç merak etme ben o konuda sana yardımcı olucam"diye söyleniyordu, peşimdeki genç adam. koşmaktan ciğerime temiz hava aldım.Derin, derin nefes alıyordum.Sonunda bi ara sokağa girdiğimde derin bi oh çektim. Galiba izimi kaybettirdim. Önce dinledim sonra tam gidecekken o sesi duydum.
"Bi yere mi gidiyordun bücür hani sana yardımcı olucaktim".dedi sinirle yavaş yavaş üstüme geliyordu ben geri adım attıkça o daha çok yaklaşıyordu. Sonunda sırtım duvara değmişti.
"Aa-aabicim yani şeyyy bi yanlışlık oldu sanırım şeyden dolayı amcamin çocuğuna çok benziyordun o sandımdı." diye kekeledim lanet olsun önüme gelen ilk yalanı uydurdum.
"Yaaa demek öyle"dedi de bi sıkıntı vardı. Bu adam, niye hala bana yaklaşıyordu ki ayyy yoksa dövecekmi yokya dondurma fırlatmaktan kim kimi niye dövsün ama hakettim.
"Hı hı "dedim ve en masum bakışlarımla bakıyordum umarim bişey demezdi.
"Bıcırık bence yalan konusunda kendini daha çok geliştirmelisin."nefesini üfler bi biçimde konuşmuştu. Yalan olduğunu nerden anladı acaba? nefesinden dolayı boynum karıncalandı. Ya bu adam hala dibimde niye gitmiyo ya sevgilisinin yanına.
Aklıma gelen şeyle sinirim tepeme çıktı. Az önce bana bıcırık mı demisti o ??
"Bana bıcırık diyemezsin ben büyüğüm bi kere tam 18 yaşındayım." saçımı savurarak konuştum.Adam hala dibimde olduğu için savurduğum saç yüzüne çarptı.
"Tamamm sakin ol ben yaşa takılmam bana fark etmez"
"NEE NE DEMEK BU ŞİMDİ FARK ETMEZ FALAN" sanırım sesim istemsizce yüksek çıkmıştı ama napayım korkuyorum."Yalnız bağırmasan, kulağımın zarı patladı"
"Abartma istersen sen soruma cevap ver.Ne demek istedin?"
"Dedim ki yanımdaki kızın suratına dondurma fırlattığına göre demek ki benden etkilendin ve kıskandın."
"Ya kardeşim manyak mısın?tanımadığım bir adamı niye kıskanayım?"
"İşte dedimya etkilendiğin için"
"Ya ben senin nerenden etkilenicem elle tutulur hiç bir tarafın yok."bi yandan konuşuyor,bi yandan da bu yakınlık benii rahatsız ettiği için adamı itiyordum ama maşallah milim oynamadı yerinden.
"Emin misin?"
"Ufff eminim ya senin işin gücün yokmu ya? Bıraksana pesşimi, gitsene sevgilinin yanina bi şaka yapayim dedim burnumdan getirdin.""Sadece şakaydı, öyle mi inanayim mi?
"Yaa sapıkmısın?eğer hemen gitmesen bağırırım."
"Sanki sanaa cok meraklıydım bıcırık, sevgilimin yüzünü ne hale getirdin. asil sen sapık mısın? elin adaminin sevgilisine dondurma atmaya..."
"Sadece şaka yapmak istedim."
"Bence kıskandın neyse üstüne fazla gelmicem sonuçta olan var olmayan varr kıskanırlar."son sözünü şarkı biçiminde mırıldanmıştı.
"Neyine kıskancam ya istesem hemen sevgili bulurum "
"Bencede bir an önce bulmalısın yanlızlık başına vurmuş."
"Ya bak bana iki de bir böyle imalarda bulunma yoksa..."lafımı bitirmeden söze atladı.
"Yoksa naparsın kücük hanim?"
"Ağzının ortasına çakarım."yüzünde şaşkın bi ifade vardi."Aaa çok merak ettim şimdi nasıl çakıyosun vur ben bişey demeyeceğim vala."
"Bak kaşınma, hastanelik olursun"sözümle daha da keyiflendi ve kahkaha atmaya başladı.
"İlahi ufaklık çok güldürdün beni"
"Niye inanmıyor musun? benim elim çok ağırdır"
Hadi vur bişey yapmayacağım."
"Mazoşist misin ya bas git, git işine""Aaa aa yoksa korkuyomusun? bak çok üzüldüm."
Yüzünde ki küçümseme beni daha çok sinirlendirdi. Beklemediği bi aanda elimi olabildiğince sıkıp parmak boğumlarımın tam gözlerine isabet edecek şekilde tüm gücümle vurdum.
Boş bi anına denk geldiği için yere düştü.içimden kahkaha atmak geliyordu. Az önce koskoca adamı tek yumruğumla yere serdim.
Daha önce elimin ağır olduğunu söylemişmiydim neyse şimdi gururlandim.Adamı ilk kez böyle sinirli gördüm. Boynundaki bütün damarlar sinirden belirginleşti.işte ozaman anladım ki hemen burdan tüymem gerektiğini.
O bakışlar, beni öldürecek gibi bakıyordu.Hemen kaçmak için girişimde bulunacağım sırada...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENGESİZ HÖDÜK
HumorPembe panjurlu evler, kibar kadınlar ,yakışıklı seksi ve zeki boyslar , ihtişamlı yaşamlar beklemeyiniz bu kitapta herşey ters..Kibarlıktan kırılacak beller aman yansın eller temalı Bu kitap bakalım bizlere neler katacak giriniz ,görünürüz . Not...