Saatimin iğrenç sesiyle gözlerimi açtım güne. İlk çalışta kapattım alarmı uykum bayağı hafiftir kapı gıcırtısından bile uyanıyorum. Yatağımdan zor olsada kalkmayı başardım. Ev çok soğuktu, son doğal gaz faturusanı ödeyemedim. Öğrenciyim sonuçta ne yapayım. Soğuğa aldırmayarak paslanmış musluktan akan suyla elimi yüzümü yıkadım. Dün gazetede gördüğüm iş ilanını arayıp görüşmeye çağrıldığım için ciddi bir şeyler giymek adına dolabıma yömeldim ki bütün çabam boşunaymış onu anladım. Dolabımda hiç ciddi kıyafet bulamıyorum. Aahhh Allah'ım ne yapacağım? Tamam sorun yok, halledersin sen diye içimdeki kötü sesi biraz olsun teselli etmeye çalıştım ama nafile. Eveet ne giyeceğim? Tamam sonuçta stajer kimliğimde var. Evet hem asistanlık hemde stajerlik zor olucak. Hem çalışacağım hemde sınavlara tabii tutulacağım. Tabi eğer işe alınırsam. Paraya ihtiyacım vardı ve bana sözde sahip çıkan teyzeme daha fazla sırtımı yaslayamam. Her yolu denemeliyim. Başka çarem kalmadı spor giyinsem sıkıntı olmaz diye düşünüyorum. Pardon da neyin havası bu. İşe alınacağımı kim söyledi. Bu düşünceler arasında boğulurken dolabımda bulduğum siyah, yüksek bel dar paça bir pantolon üzerine beyaz, penye bir tişört ve malûm havalar soğuk üzerime siyah kapşonlu bir hırka giyip, her zaman düz olan saçlarıma bir fırça değdirip çıkmam için bir engel göremeyince sahibi olmadığım evin kapısını sertçe çekip çıktım.
Sanırım ev sahibi başını pencereden eve sokmuyor.
- "Hey babanın mı malı? "Diye bağırdı. Başımı kaldırarak gözlerimi kısıp bakmakla yetindim. O da daha fazla konuşmadı zaten. Hala dışarıya baktığını hissdebiliyordum. Bu adamın zoru ne diye içimden geçirmedim değil, ama bütün enerjimi huysuz yaşlının hareketlerini düşünerek harcamamak adına onu düşüncelerimden derhal kovdum. Ve acı gerçek. Yürüyerek gitmek zorundayım. Çünkü ne taksiye ödeyecek param ne de otobüse harcayacak vaktim vardı. Bu düşünceler arasında ilerlerken ana caddeye geldiğimi farkettim. Arabalar sağlı sollu geçerken bende yolun karşısında kaldırımda bebek arabasındaki bebeğiyle şefkatle ilgilenen genç bir anne dikkatimi çekti. Bu güzel tabloyu izlerken aklıma gelen ilk kişi ANNEMDİ...
Diye acıyla düşünürken, sert bir darbeyle dünyanın ayaklarımın altındanARLADAŞLAR BU İLK BÖLÜM OLDUĞU İÇİN KISA TUTTUK UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSİMSİZ AŞK
Ficção Adolescenteİki insanın tesadüfi karşılaşmalarını anlatan ikilinin atışmalarını,yakınlıklarını, aslında kendilerini uzak sandıkları ama uzak sandıkları kadar yakın olan iki kişinin hikayesini anlatıyor