Cat boy || Larry Stylinson

Blue boy

Okula kimse fark etmeden gelip giden mavi çocuk...

Kimsenin gözünde değil, yeşiller hariç. Yeşiller çoktan hedefini seçmiş, uzağındaki gizemli çocuğun hikayesini öğrenmeye hazırdı. Gökyüzünün bile kıskanacağı tonda olan mavilikler her tarafı süzüyordu, yeşilliklere bir kere bile bakmadan. Yeşil göz kararmaya başlamıştı bile. Bu sefer elanın en açık tonu ile süzüyordu mavi çocuğu.

Direk Liam'ı dürtüp onun kim olduğunu öğrenme umuduyla vücudu alevlendi.

"O kim?" Liam önce kimin hakkında konuştuğunu anlamayınca yeşilin nereye odaklandığına baktı. Sonunda hedef yine mavi çocuk olunca Liam omzunu silkip " Fikrim yok." cevabı ile eski konumuna geri döndü. Vücudu yerine gözleri alev alınca bir hışımla Liam'a döndü.

"Ne demek fikrim yok? Bu okula gelen herkesi araştıran sen değil misin ha?"

Liam onun bu tavrına şaşırsa da altta kalacak değildi. Neden bu kadar sinirlenmişti ki?

" Bu kez de sen araştırsana dostum, pek isteklisin." Dedi Liam umursamaz tavrıyla. Bunu pek takmadı. Her zamanki atışmaları işte. Gözler yine odağına gidince orada olmadığını gördü. Refleks olarak iki yanını tarayınca maviliğin gitmiş olduğunu anlayınca sinirden dudaklarını ısırdı.

O çocuğu istiyordu.

----------------------------------------

"Dünya hala bu olayı-"

Televizyon tek ses olan evde susunca nefes alma sesleri daha net duyulmaya başlamıştı.

"Dostum yeni bir marvel filmi mi?" Diyerek gülen Niall'a umursamaz bir bakış attım. Omuzunu silken Niall konuşmaya devam etti.

" Pek inanasım gelmiyor ama gerçekse bu çok havalı olu-"

" Gerçek değil!" Diyerek sözünü kestim. Kim bu lanet şeye inanırdı ki? Çocuklar ya da Niall inanırdı anca.

" Sadece dalga geçiyordum dostum bu ne sinir?" Tam lafa dalacaktım ki elinde birayla gelen Liam lafı boğazıma tıktı.

" Çocuğun kim olduğunu öğrenememen senin beceriksizliğin." diyip şakadan güldü.

"Ben sadece uğraşmadım dostum... Biliyorsun." diyerek kurtarmaya çalıştım ama Liam hiç inanmışa benzemiyordu. Konudan sıkılmış Niall heyecanla Liam'a döndü.

" Haberleri duydun mu?"

Hadi ama! Gerçekten inanmış.

Liam kafasını hayır anlamında sallayınca Niall aynı heyecanla anlatmaya başladı.

"Çatıdan çatıya atlayan lanet bir kedi insan görüntülerini gösterdiler. Sence de inanılmaz değil mi?"

"Evet, inanılmaz. Ciddi anlamda inanılmaz geri zekalı." Niall bana göz devirdikten sonra lafa devam etti.

" O gerçek."

--------

Okula adım atmamızla beraber bütün gözler bize odaklandı. Yanımda birkaç kıza öpücük gönderen Niall'ı umursamadan kafeteryaya girdim. Tam oturacağımız yere giderken duraksamam ile yanı başımdaki çetemde durmak zorunda kalmıştı. Bizim yerimizde oturan kişiyi görmem ile gözüm sinirden seğirmeye başladı.

"Harry Styles!"

Coşkulu sesi ile daha çok sinirlenirken ona bir şans tanıdım. Her ne söylese bile bu işin sonu onu dövmesi ile bitecekti. Ama belki işler ters gidebilirdi, kim bilir? Harry sesini en az onun kadar alaya alıp söylendi.