"Your eyes are shining too much, Louis."

1.8K 226 204
                                    



Merhabalaaaaaarrr heheh

Bugün hem vizelerimin bitmesinin veee heri biçinin yeni şarkısının şerefine size yebe yazdım alın *fırlatır*

>Geçen bölümün özeti Multide<

Kapıyı açtıktan sonra içeri girdim. Kapıyı yavaşça kapatırken ses gelmemesine büyük bir özen gösteriyordum ama kafama gelen darbe ile yüzümü buruşturdum.

"Gidip dizilerini ya da magazine baksana sen! Ne diye kapıda bekçilik yapıyorsun?"

Gemma kollarını göğüsünde bağlayıp bana baktı. Bu onun hesap sorma moduydu.

"Okul saatini çoktan geçtin. Neredeydin?"

Ona hiç bakmadan ceketimi portmantoya asıp anahtarlarıda masaya fırlattım.

"Ne yapıyorsan devam et. Ben duvarla konuşuyorum."

Arkamdan söylenmeye devam ederken, hiç takmayıp kendimi koltuğa fırlattım. Parmaklarım yardımıyla şakaklarımı ovarken bacaklarımın üzerine oturan ablama sinirli bakışlarımı attım.

"Ne kadar sinir bozucusun sen!"

Gemma gülerken ağırlığını daha çok verdi.
Biraz daha ona baktıktan sonra tüm gücümle ayağımı kaldırdım ve onu koltuktan aşağı fırlattım. Bir hışımla kalkıp koluma vurdu.

"Eşşek gibi ne tepiyorsun?"

"Gemma, yorgunum."

"Ne yaptın da yoruldun?"

Gözlerimi ona çevirip bir süre ona baktım.

"Yorgun olan ben değilim. Ruhum."

Gemma kollarını havaya kaldırıp,

"O zaman ruhsal acı çekerken iyi eğlenceler." Deyip odasına doğru ilerledi.

"Ne biçim ablasın sen? İnsan saçımı sevip 'ne oldu mükemmel ve ailenin en sevilen kardeşi' der."

"Ben kötü bir ablayım Harry. Böyle işlere gelemem."

Sesi içeride olduğu için boğuk geliyordu. Koltukta biraz daha yayıldım içimde büyük bir anlatma isteği olduğu için yerimden isteksizce kalkıp Gemma'nın odasına doğru ilerledim.

Kapıyı kapatmadığı için direk girdim ve yatağına atladım. Masasına oturmuş, yüzüne krem sürerken bana kızgın bir bakış attı.

"Yatağıma yatabilirsin diye izin verdiğimi hatırlamıyorum?"

"Güzel, bende zaten izin almadım."

Gözlerini devirip kalan kremi yüzüne yedirdi. Kalkıp masadaki dağınıklığı topladıktan sonra, mesaj yağmuruna tutulmuş telefonunu eline aldı. Ekrana doğru gülümserken benimde kaşlarım çatılmıştı.

"Kim o?"

Gemma yüzündeki gülümseyi silip yerine korkunç bir ifade bırakıp bana baktı.

"Bana karışacak kadar büyüdün mü sen?"

"Aman, çokta umurumda."

Cat boy || Larry Stylinson Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin