"The cat boy was not Louis?"

1.7K 212 244
                                    

Merhaba, öncelikle geç yüklediğim için kusura bakmayın. Bu günler çok yoğunum ve önemli işlerim vardı. Umarım beklediğinize değer bir bölüm olmuştur.(pek içime sinmese de)

İyi okumalar....


İki gün...

Koskoca iki gündür dışarıda kedi çocuğu arıyordum. Tüm hafta sonu planlarım suya düşmüştü. Her zaman karşıma çıkan oydu. Ama sanki ne planladığımı anlamış gibi ortadan kaybolmuştu. Sinirle parmaklarımı saçıma götürüp önüme gelenleri arkaya doğru ittirdim. Derin bir nefes verirken nefesim havanın soğukluğu nedeni ile dumana dönüşmüştü. Arkamda duran kirli duvara yaslanıp etrafı kolaçan ettim. Issız bir sokaktaydım ve sinirliydim. Sokağın çıkışına doğru ilerlerken yanımda duran küçük çöp kutusuna tekme atıp sesin olmadığı yerde gürültü yarattım.

Etraf daha da kararırken son çare eve gitmek ve okuldan sonra tekrar şansımı denemekti.

Mağazaların kapalı olduğu sokakta adımlarken telefonumun çalmasıyla elimi kabanımın cebine götürdüm. Liam arıyordu.

Ekrandaki yeşil simgeye dokunup telefonu kulağıma götürdüm.

"Harry?"

Sıkıntılı bir nefes verdikten sonra cevap verdim.

"Evet?"

Bir süre sessiz geçen saniyeden sonra Liam tekrar konuşmaya başladı.

"Dediğin gibi, onu araştırdım. Ailesi, arkadaş ortamı ve hakkında çıkan dedikodular. Ama işimize yarayan şey yok. Tanrı aşkına!"

"Tamam, sakin ol. Burada kafayı yiyecek birisi varsa o da benim. Sırf şu kediyi bulmak için sokaklarda geziyorum ve en kötüsü kendimi tinerci gibi hissediyorum."

Liam gülmeye başlayınca bende ona katıldım. Sinirden gülüyorum aslında.

"Peki, bari bulduğun şeyleri söyle bana elimiz boş kalmasın."

"Tabii ki de, Patron. Nasıl isterseniz."

Oflayıp adımlarımı daha çok hızlandırdım. Eve gidip yıkanmam lazımdı. Çünkü kirli duvarlara yaslanmış, yanlışıkla çöp poşetlerin arasına düşmüştüm.

"Kapatıyorum, uykum geldi. İyi geceler."

Hiçbir şey söylemeden telefonu kapattım ve ilerlediğim sokaktan sağa doğru döndüm. Tanıdık yolda ilerlerken yumruğumu sıktım. Bu işten asla vazgeçmeyeceğim. Çünkü Harry Styles asla yarı yolda geri dönmez.

Doğruyu öğrenene kadar yoluma devam edeceğim.


-

" 'Cause I want you bad, yeah I want you, baby. Slow, slow hands..."

Gözlerimi aralayıp masanın üzerinde duran telefonumu uyuşuk bir şekilde aldım. Saate baktığımda ise dersin başlamasına daha 1 saatten fazla vardı ve kulağıma giren melodik seslerle kaşlarımı çattım. Ses uzaktan geliyordu. Telefonu tekrardan masaya koyup sırt üstü yatıp tavanı izledim. Elimle kafama hafifçe vurup ritim tuttum.

"...Like sweat dripping down that dirty laundry. No, no chance..."

Bir dakika, bu ses Niall'a aitti. Bu saatte evimde ne işi var ve neden şarkı söylüyordu?

Yerimden zorla kalkıp kayan eşofmanımı çektim ve kıçımı kaşıyarak kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açıp tuvalete doğru ilerlerken bu sefer ses daha net bir şekilde duyuluyordu. Ve sanırım mutfaktaydı.

Cat boy || Larry Stylinson Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin