Marvis'in Ölümü...

72 20 8
                                    

"Arkadaşlar bölüm başında bu müziği dinleyerek okumanızı tavsiye ederim.Ben bu müziği dinleyerek motive oluyorum.Her neyse iyi okumalar."

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Sabah olmuştu.Her ne kadar olayların etkisinde kalsakta bitmek üzere olsakta toparlanmamız lazımdı bugün saat 1 de Marvis'in cenazesi vardı.Cok üzgündum.Hersey benim başımdan geliyo ve başkalarına birşey oluyo.Keşke ailemin sözünü en başta dinleyip yanlarında kalsaydım.O gece keşke içip çocuklarla sizsaydim.Cok pişmanim.Ama olanlar ve ölene çare yok bu zamana kadar çok kötü bir zaman dilimi geçirdim.Keske herşey bir rüya olsaydı.Hiç bir anlam olmasa da kendimi her zaman sorguluyorum.
Her geçen gün farklı bir hikaye hayatıma raksediyo.Bu olayların bi sonu olmalı.Annie nin artık beynimden çıkması lazim.Boyle konuşması kolay tabi beynimden çıkmayan ve her bokuma karışan bir hayali varlıktan bahsediyoruz.Nasil sonu gelebilirdi.Artik Marvis olduktan sonra bir yoksunluk vardı gözlerimde.
Herşey bir masal gibi resmen.Artık yavaş yavaş hazirlanmaya başladım.Saat sabah 10 oldu.Üstumu değiştirdim.Aşağıya indim.Cocuklar uyanmadan kahvaltıyı hazırlamaya başladım.Masayi düzenledim.Hala aklımda marvisle burada yediğimiz o yemek vardı.Acıma merhem asla yoktu.Ne kadarda mutluyduk daha yeni yeni herşey başlıyordu.Her ne kadar uzulsemde yemeği hazırladım.Farkinda olmadim.Luke uyanmış.

-Hey John sen ne zamandan beri yemek hazırlardin ?
+Dostum bu işin dalgası yok yemeği yiyelim Marvis'in cenazesine gidicez.Her ne kadar gitmek istemesemde :-\
-John böyle yapma.İyi olman lazım.Emin ol Marvis bu halini gorse sana çok kızardı.
+Doğru söylüyorsun Luke.
Sonrasında Jonathan da uyandı.
~Günaydın gençlik.
-Sonunda Jonathan çocuklar saat 10:40 oldu hadi artık yemek hazır yüzünüzü yıkayın gelin de yemek yiyip gidelim.

Çocuklar çıktı yuzlerini yikadi.Hazirlandilar.Yemeği yedik.

"Hey 12:30 a kadar ne yapıyorsaniz yapın ben odadayim.

Odama çıktım.Bitkin bir halde yatağa doğru uzandim.Elimde bilgisayar her zamanki gibi mark eliyahu açtım Marvis'in resimlerine bakıyordum.
bu zamana kadar büyük bir acı yaşamadım.Ne kadar zarif ve güzel bir kızdı.

-Ahh Marvis sen ne kadar canayakın iyi biriydin be çok erken ayrıldık.Ama bekle beni yakında buluşuruz...

Artık saat geldi.Assagiya indim.
-Hadi çocuklar gidiyoruz.

Yolda biraz sohbet etmeye çalıştık;
~Ben anlayamadım John.Biz o kadar olaylar yaşadıkki herşey arasında bu en acı veren olaydı.Tam sen iyileşirken Marvis'i kaybetmek çok kötü oldu.(Luke)
+Aynen John ikiniz beraberken sen gayet iyiydin.Hrrllerdey gitgide düzeliyor gibiydi.Genede olacağı varmış.(Jonathan)
-Çocuklar lütfen konusmuyalim.Bunlari konuşunca gitgide dahada üzülüyorum.Bende sevgiden daha çok şeyler başlamıştı Marvis'e karşı ama hiç birşey bu zamana kadar istediğim gibi gitmedi.
Ben çok kotü olduğum gibi çevremdekilerede zarar veriyorum.
Neyse yaklaştık artık sohbeti bitirelim.

Evin önüne geldik çoktan evin önünde toplanmış insanlar vardı bay Johnson ile eşi dışarıda ayakta zor durur haldelerdi.Etrafinda insanlar olmasa Marvis'in annesi yıkılacaktı resmen.Hemen yanlarına gittim.Bayan Morgan bana doğru yaslandı.Yavaş yavaş mezarlığa doğru yuruduk.Bay Johnson tabutu taşırken öyle bir ağlıyorduki o halini görünce bende ağlamaya başladım.Mezarlığa geldik.Toprağı kazarken küreği tutacak mecalim yoktu resmen Bay Johnson yanımda zor da olsa benle beraber mezarı kazıyordu.Etrafta çok insan vardı.Hepsinin gözlerinde yaşlar;

-Daha baharındayken çok kötü hastalığa yakalandı kızcağız.
+Kaderinde varmış.

Tabutu mezara yerleştirdiğimiz anda bayan Morgan kendini tutamadı bayıldı.Etraftaki insanlar yardım etti.

Papaz mezarın başına geçti Trisagion ilahisi söylemeye başladı:

-Kutsal Tanrı, Kutsal Kudretli, Kutsal Ölümsüz, bize merhamet et.

Kutsal Tanrı, Kutsal Kudretli, Kutsal Ölümsüz, bize merhamet et.

Kutsal Tanrı, Kutsal Kudretli, Kutsal Ölümsüz, bize merhamet et.

Baba'ya, Kız'a ve Kutsal Ruh'a şan övgüler olsun. Şimdi ve her zaman ve sonsuzluklar boyunca. Amin.

Kutsal Ölümsüz bize merhamet et.

İnsanlar mezarın üstünü karanfil,gül gibi çiçeklerle doldurdu.İnsanın cidden zoruna gidiyordu.

-Canım arkadaşım seni asla unutmucam.Sen benim en iyi dostlarımdan biriydin.Tanrı mezarında rahat ettirsin...

Bayan Morgan ve bay Johnson saatlerce mezarın başında ağladı.Hava bozulmaya başlamıştı.Yağmur yağıyordu.Bay Johnson;

-Hadi karıcım artık gitmeliyiz.Yağmur yağmayada başladı.
+Bırak beni Johnson ben yokken kızıma birşey olursa,bırak beni burda kalayım.
-Olmaz Morgan gel hadi lütfen hasta olucaksin yarın tekrar geliriz.Hadi yapma boyle bende üzülüyorum.

Sonunda bayan Morgan ikna oldu gitmeden önce kızıyla son kez konuştu;

-Canım kızım benim.Ben şimdi kime her gece iyi geceler dicem.Kime iyi geceler öpücüğü vericem.Sen benim herşeyimsin.Guzel kızım.Korkma orda ben hep yaninda olucam söz veriyorum yarında gelicem.

Bayan Morgan mezarın başından ayrıldı ve yanımıza doğru geldi.

-John kızım ölmeden önce senden bahsetti.En sevdiği insan sendin.O çok iyi bir insan anne,Daha yeni tanışsakta ben onun iyi biri olduğunu kesinlikle biliyorum anne demişti.Onun için arada yanına gelir misin seninle olduğu zaman rahat olur ?

Bayan Morgan'ın bu konuşması beni çok etkiledi.Gözlerimden akan yaşı asla engelliyemezdim.

+ Tabiki de bayan Morgan ben hep onun yanına gelicem soz veriyorum.
-Sizede çok teşekkür ediyorum çocuklar.Bu zamana yaptığınız tüm yardımlar için teşekkür ederim.
~Sağolun bayan Morgan tekrardan başınız sağolsun.
-Sağolun çocuklar.

Artık gitme vakti gelmişti.Caddeye kadar hızlıca yürüdük yağmur iyice yağıyordu.Hemen bir taksi çağırdık.
Bugün çok yürek burkucuydu.Saat daha 5:30 bile olmamıştı.Bugün nasıl gecicekti.Hala ağlıyordum.Çocuklarında yüzünden düşen bin parça.Eve geldik.İceri girdik üstümüz sırılsıklamdı.Bunu hiç düşünmüyordum bile.Direk koltuğa oturdum öylece oturdum hiç tepki vermeden,hiç konuşmadan nerdeyse yarım saat öyle bakakaldım.Luke;

-Hey John dostum üstün sırılsıklam hadi üstünü değiştir ne yapıcaksan sonra yaparsın.
+Çok kotüyüm çocuklar.O toprağı kazmak,bayan Morgan'ı,bay Jonhson'u ağlarken görmek,Marvisi o tabutla beraber toprağa gömmek çok zordu.Çok kötü hissediyorum...
-Seni anlıyorum John.Bi duş al sonrada odana geç uyu.İyi olman lazım böyle üzme kendini(Luke)
~Aynen John unutma senin için devam eden bir hayat var ailen,okulun var herşey sana bağlı iyi olmaya çalış.(Jonathan)
+Sağolun çocuklar.İyiki Varsınız sizde olmasaniz ben ayakta bile duramazdim.
-Sende iyiki varsın John.
~Aynen öyle John iyiki varsın.

Luke'nin de dediği gibi eğer bu ıslak üstleri atmazsam hasta olucaktim.Gitgide üsümeye başlamıştım.Hemen banyoya girdim.Soyle uzunca bir duş almayı düşünüyordum...

👑Bu bölümde bu kadar arkadaşlar.Beğendiyseniz aşağıdan oy atmayı unutmayın.Bir sonraki bölümde görüşürüz.Takipte kalın 😇😘👑

ANNİEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin