-PARTİ ÖNCESİ-

28 10 9
                                    

Ders zili çaldı.Dersin sonu gelmişti.

-Bugünlükte bu kadar çocuklar bir sonraki derste görüşürüz.

Hoca gittiği gibi David tahtaya çıktı.

+Herkes beni dinlesin size bir davetim var.Yarın babamın yatında saat 03:00 da bir parti vericem tüm sınıf davetli gelmeyen bir kişi bile olsun istemiyorum ona göre.

Tüm sınıf çığlıklarla sevinmeye başladı.Bu çok iyi gelebilirdi aslında koca bir yük üstümüzden kalkması için güzel bir yoldu.Herkez onayladı.
Luke ve Jonathan yanıma geldi.

-John bu süper olur gidiyoruz demi ?
+Olur gidelim bencede.
-Evet çok iyi.

Tam biz bağıra bağıra sevinirken sınıfa müdür yardımcısı Bay Steve girdi.

-Hey neler oluyor burda delirdinizmi siz ? sakına ses çıkmasın beni iyi dinleyin.Simdi sizi eve gönderiyoruz.Öğretmenler toplantısı var hadi gene iyisiniz yarında zaten okulda telafi sınavları var.Bizden size 2 gün tatil şimdi herkes sesini çıkartmadan evine gidebilir.

Bay Steve odadan çıktıktan sonra hiç sesimi çıkarmadan çantamı omzuma aldim.Luke ve Jonathan'ıda alıp dışarıya koştum.

-Yesss be bunu hakediyoduk.(Luke)
+Bencede öyle olum süper ya hem tatil hem parti.(Jonathan)
~Tamam sakin olalım şimdi eve bi gidelim.Ben hala açım bi yemek yicem.

Eve yürüyerek dönmekte uzlaştıktan sohbet ede ede ilerledik.

İlerlerken mezarlığın önünden geçiyoduk.Marvis'in mezarını ziyaret etmeyi düşünüyodum.Çocuklarda benle geldi.Resmen yosunlaşmiş kirli merdivenlerden yukarı doğru çıkarken ağacın yanında biri vardı.Gozlerini çevirmiş dimdik bana doğru bakıyordu.

-Hey John sende görüyomusun ?
+Evet sakin olun gelin ne olursa olsun ilerlicez.

Derken arkamı döndüğümde kaçmaya başlamışlardı.Bende aslında biraz ürkmüştüm.Hemen bende kaçmaya başladım.Hemen mezarlıktan çıktık.

-O neydi öyle ya(Jonathan)
~Saçma gelebilir size ama bence o bi ruh'tu.
+Boşuna gerildik bence öyle birşey değildi.Herneyse burdan hemen uzaklaşalım.(John)

Yarın bizim için süper bir gün vardı.Luke ve Jonathan daha şimdiden havaya uçuyolardı.Eve sonunda geldik.Ben kurt gibi açtım.Luke duş almaya çıktı.Jonathan kendi halinde bişeyler yapıyodu.Bende yemek yapıyordum.

-Hey John bizim sınıfa bir whatsapp grubumu açsam ? Bu parti işini konuşmak için.
+Bilmem ki ne konuşucaksın bence önemsiz
-Çok heyecanlıyım merak ediyorum.
+Olabilir sadece bir gün bekle ve keyfine bak :)
-Haklısın en iyisi kurmuyum.

Yarınki parti süper olur diye düşünüyorum.

-Hey Luke gelince bu alışverişemi çıksak giyecek bişeyim yok.
+Siz çıkarsınız ben sade takılıcam.
-İyi.

Yaptığım yemeği hızlıca lokmalamaya devam ettim. Açlığımı sonunda dindirmiştim.Luke aşağıya geldi.Hic durmadan lafa girdim.

-Luke alışveriş yapsak mı benim giyicek hiç bir şeyim yok.
+Ben düşünmüyorum John sen yap istersen.Klasik giyinip gideriz işte.
-Ben gidicem.Alip gelirim.
+Sen bilirsin.Hey Jonathan bi film izleyek zaman geçsin.

Onlar oturmuş izlicem film seçiyolardı.Bende en iyisi hazırlanıp merkeze gidiyim.Şisme montumla şemsiyeyi alıp yola çıktım.Yağmur yağacak gibiydi.Herneyse yola koyuldum.Aslında merkez çok uzakta en iyisi otostop mı çeksem aynen ya yoldan geçen arabalara el etmeye başladım.

1,2,3,4,5 hiçbiri durmadı ben gene yavaş yavaş yürürken bi kırmızı araba bana doğru yaklaştı.İçinde sarı saçlı bir bayan vardı.

-Hey bu karanlıkta nereye gidiyorsun ?
+Merkeze gidiyodum otostop çektim ama sizden başka duran olmadı.
-Gelin bende merkeze yakın bir evim var oraya gidiyorum.Sizi orda bırakırım devam edersiniz.
+Çok minnettar olurum teşekkürler.

Sarı saçlı bir bayan sonunda durup beni arabasına aldı.Merkeze kadar gerçektende götürmüştü.
-Adınız nedir ?
+John sizin ?
-Eliza yoksa o karanlık sokakların oradamı yaşıyorsun ?
+Evet maalesef merkeze giderken felan biraz sorun oluyor ama gene idare ediyoruz.
-Bende merkezin az gerisinde bi evde yaşlı Monson anneannem ile kalıyorum.

İyi hoş sohbetde ederek sonunda Eliza hanımın evine kadar geldik.

-Evet eve geldik işte burası.Yalniz bagajda yüklerim var yardım ederseniz kapıya taşısak.
+Olur tabikide

İndim bagajdan 3-4 poşet aldım kapıya kadar geldim tam bırakırken kapı açıldı.Bu bayan Monson du galiba.

-Merhaba efendim.
+Buyrun kimsiniz ?
-Kızınız beni merkeze bıraktı sağolsun aldığı şeyleri kapıya taşımaya yardım ediyodumda.
+Kızım mı benim kızım 2 yıl önce vefat etti.
-Ne ama bakın arabas...

Arkamı döndüğümde arabada yokdu elizada bu nasıl olabilir.

+Bak oğlum benim kızım vefat etti.Senin gibi buraya gelen çok kişi oldu.Kızım böyle bir kaç kişiyi daha buraya getirdi.
-Efendim bu benim...
+Biliyorum garibine gidiyor.Ama yaşanmış bir şeye inanmak zorundayız.
-Bunları size bırakayım o zaman efendim.İyi günler.
+Sağol yavrum iyi günler.

Bayan Monson kapıyı kapattı.İyice gerildim şok olmuştum.Ama merkeze gitmem lazımdı.Korkar adımlarla ilerledim. Elbise mağazası ararken ilerde bir yerde buldum.Dükkan içi tozlu,ses olmayan bir yerdi.

-Merhaba kimse varmı ?

Hiç kimse çıkmadı.Elbise raflarındaki güzel bir takıma bakıyordum.Bakıyordumki omzumda bir nefes hissettim.

-Buyur delikanlı ne istemiştin ?
+Merhaba efendim ben bi elbise bakıcam parti için.
-Hmm sana birşeyler önermemi istermisin ?
+Olur.
-Bak bu takım spor tarzında çok güzel bi takımdır.Rahat konforludur.Altına rahat bir spor ayakkabı ile çok iyi durur.

Üstüme takımı giydim aynadan kendime bakınca hayran kaldım çok güzel bir elbiseydi.Kesinlikle almam gerekiyor.

+Fiyatta anlaşabilirsek ben bu takımı alıcam.
-Olur delikanlı gel bakalım senle bi pazarlık edelim.

Amca iyi bir esnafmış.Guzel bi fiyata takımı verdi sağolsun.Geri dönüşü taksiye binerek yapıcam.Aşsağıda durağa gittim oturdum.Bir iki dakika sonra bir taksi geldi.Hemen bindim ev yoluna koyuldum.Giderken Monson hanımın evinin ordan geçerken evin sol tarafında biri dimdik duruyordu.Bu elizaydı sabit bir şekilde yüzüme baktı.Hemen kafamı çevirdim.Taksiciye biraz daha hızlı olabilirmisiniz diye rica ettim.Gayet hızlı bir şekilde ilerlerken sonunda bizim ıssız eve geldik.Ödemeyi yapıp taksiden indim.Eve girdim.Jonathan ile Luke hala film izliyodu.Hiç geldiğimi hissetmediler bile.Hemen odaya çıktım.Ustumdekileri çıkarıp dolaba astım.Asarken not defterim yere düştü.Yerden aldım.Koyucaktım ki ellerimden kanlar gelmeye başladı.Defteri açtım Tüm sayfalar kanlıydı.İçim kötü oldu gözlerimi sımsıkıca kapatıp derin bir nefes aldım tekrardan açtığımda kan durmuştu.Defter tertemizdi ellerimde öyle.Defteri ceketin tekrardan cebine koydum.Üstümü giydim.Güzelce saçımıda yaptım aşağıya çocuklara göstermek için indiğimde;

-Uuuuv John bu şıklıkta ne böyle
+Dostum çok cix olmuşsun süpersin.
~Abartılı olmuşmu sizce ?
+Hayır gayet iyi yarın gözalıcı olucaksın belli :-)
~Hadi bakalım nasıl olucak...

Çocuklardan da onayı aldıktan sonra duş almaya karar verdim.Yukari çıktım.Üstümdekileri çıkarıp dolaba astım.Duş almaya geçtim üstümdekileri hemen çıkarıp girdim.Acele ediyodum. Saçımı yıkarken aklıma sabah gördüğüm Elizanın yüzü geldi.Şampuanı sürerken gözlerimi kapattım.Kafamda bi el hissediyodum.Hemen duruladim.Gözlerimi açtığımda bişi yoktu.

-OHHHHH!!!!!

duştan çıktıktan sonra hemen üstümü giyindim.Odaya geçtim saçlarımı kurutup yatağa girdim biraz bilgisayardan müzik açıp uyumaya çalışırken gözlerim yavaş yavaş kapandı.

Arkadaşlar bu bölüm belki size göre sade geçmiş olabilir.Bir sonraki bölümde partiyi başlatıcam ve çok güzel şeyler olucak takipte kalın 💎 beğendiyseniz oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 09, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ANNİEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin