İlk heyecanım

20 6 0
                                    


 N'apıyorum allah aşkına ben burada ? Niye bunlara bakıyorum aptalca? Evet şuan ilkokul defterlerimi kurcalıyorum niye ? Tabiiki stresimi bastırmak için oyalanıyorum. Yarın önemli bir mahkemem var. Ne mahkemesi mi? Siz bilmiyorsunuz tabii. Darp edildim. Hemde 2 senelik sevgilim tarafından. Sebebini sormayın boş kuruntu yüzünden. Neyse tekrar aynı şeyleri hatırlamak istemiyorum. "aa bunun burada ne işi var". Kendi çığlığımdan korkmuştum. Defterin en arkasına koskocaman YUSUF yazmışım ve numarası altında. İçimde anlamsız bir his oluştu bu neydi şimdi diye düşünürken annemin sesiyle kendime geldim. "hadi uyu artık sabah erken kalkacağız." Haklıydı. Onu kocaman öpüp yatağıma geçtim. Aynı şarkıyı belki 4 aydır dinliyordum. Sancak-Gözümden düştüğün an. Neden 4 ay derseniz mahkeme anca yarına zaman verebildi. 4 aydır ne telefon ne internet hiç birşeye elimi sürmedim. Sadece okula gidip geliyordum boş boş. Hiç kimseyle konuşmuyordum. Arada bir Sevda ve Ateş geliyordu yanıma. İkiside benim eski okulumdan en yakın arkadaşlarımdı. Ben uyumaya çalışırken size unuttuğum en önemli şeyi anlatayım. Kendimi tanıtmayı atladım sanırım. Ben Gözde 17 yaşındayım. Evet evet gerçekten küçüğüm. Çokta aptal bir kişiliğim vardır. Ders olarak değil tabiiki karakter olarak. Herkese güvenirim ben. Tam tahmin ettiğiniz gibi sürekli de kazık yiyorum. 10. sınıfı okuyorum hala çünkü bir sene ara verdim. 15 yaşımda biriyle çıkmaya başladım çok çocukça aptal birşey tabiikide. İki senenin sonunda dayağımı yedim oturdum kıçımın üzerine. Daha da birine güvenmek mi? Asla (bu lafı bir sene içinde yiyeceğim :)) 

     Sabah gözlerimi açtığımda aklıma gece gördüğüm rüya takılmıştı. Yusuf'u görmüştüm. Allah allah bu çocuk askerde bir şey mi geldi acaba başına şimdi merak ettim işte. Ama geç kalmıştım hemen hazırlanmam gerekiyordu. Hazırlanıp çıktım babam arabada bekliyordu. Mahkeme salonuna gittiğimde aklım bomboştu. Yine başka bir tarihe ertelenmişti. Geri dönerken sessizlikten sıkıldığım için radyoyu açtım. 'acımazsızsın isyankarsın riyakarsın hayat gibi.' Ben bu satırları nereden hatırlıyordum derken yine Yusuf düştü aklıma. Acaba numarası aynı mıydı? Yok canım mutlaka değiştirmiştir 4 sene geçti üzerinden. Çocuktum. Çocuktuk. Aptalca birşeydi. Ayrıca hangi yüzle arayacaktım ki? Hem iki senedir o kızla aynı evde yaşıyor. Yakışmaz bana aramak. Ama ya birşey olduysa? Bu düşünceler arasında eve geldim. Odama kapandığımda numaranın olduğu sayfayı yırtıp elime aldım. Kaç saat baktım ve düşündüm bilmiyorum ama hava kararmıştı çoktan. O akşam ilk defa açtım telefonu. Dayanamadım. Çevirdim numarayı.Eyvahh ! çalıyor..

-Alo dedikarşımdaki ses o an içim huzur dolmuştu.

-Yusuf diyebildim zor bela.

-Abla sen misin? Alo. Alo, sesim geliyor mu? dedi. Tekrardan:

-Alo diyebildim bir tek.  

-Gözde sen misin? dedi o an ben bitmiştim. Nasıl tanıdı benim sesimi çok uzun zaman olmuştu sesimi duymayalı.

-Benim Yusuf, nasılsın

-İyiyim çok iyiyim sen nasılsın iyisin değil mi ? Bir şey mi oldu? telaşlanmıştı hak veriyorum bu kadar zaman sonra neden aradın diye soracaktı ve ben hiç bir cevap veremeeycektim.

-İyiyim sadece rüyamda gördüm. Eski defterde de numaranı buulmuştum merak ettim bir arayayım dedim.

-İyi yapmışsın bu numaraya mesaj at askerdeyiim biliyorsun nöbete geçiyorum mutlaka bana mesaj at bekkliyorum. Dıt dııtt. Bu neydi şimdi? Ben direk telefona sarıldım. Saate baktığımda çok geç olmuştu. Yarın hem okul hem iş vardı. Evet Aşçılık okuyorum ve barmaide'lik yapıyorum. Ailem kendimi toparlamam için izin vermişti. Genelde sabaha karşı geliyordum eve. O yüzden dinlenmem gerekiyordu. Hemen bir mesaj attım. "Yarın yorucu bir gün olacak o yüzden cevabını beklemeden uyuyorum. İyi geceler asker. :)" Aslında cevabı çok merak ediyordum ama artık uyumam gerekiyordu. O gece hiç olmadığım kadar huzurlu uyumuştum. Sabah alarmın sesine küfür etmek yerine gülerek uyanıp sakince kapatmıştım. 06.00. Ama hayal kırıklığına uğramıştım henüz mesaj yoktu. Tam kafamı yastığa gömdüğüm an mesaj sesini duydum heyecanla telefona baktığımda eminimki ağzım bir karış açık kalmıştı. "Üzgünüm nöbetten çıktım ve anca fırsat bulabildim burası biraz disiplinli. Günaydın güzellik :) Ne diyeceğimi bilememiştim. Salak salak dans ediyordum odanın içinde o saatte. sonra geç kalacağımı farkedip hazırlandım. Dışarıya çıktığımda mesaj attım. "Önemli değil, günaydın." İçimdeki heyecanla yola koyuldum..

BÖLÜM SONU

BİR ÖMÜRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin