O hafta yine okulla geçti. farklı bir durum yoktu. Yusuf'la herşey Yolundaydı. Ama günden güne özlemim iyice artıyordu. Her gün künyesini takıyorum hatta resmen çıkarmıyorum. Küçük küçük not kağıtlarına içimden geldikçe birşeyler yazıyorum askerimle ilgili. Ama asıl yapmam gereken şey resimlerimi çıkartıp mektup olarak göndermek. Bir tane de çakmak attım zarfın içine. Kim bilir ne zaman elinde olur bilmiyordum ama yinede yolladım. Orada bile benden birşey olsun yanında istedim. Ev misafir doluydu yarın ablamın nişanı vardı. Bende son hazırlıklarımı tamamladım. O haftasonu Yusuf'la rahatça konuşamamıştık benim yüzümden. Nişan güzel ve eğlenceli geçmişti. Tek bir sorun dışında uzun zamandan sonra ilk defa o şerefsizle karşılaşmıştım. Arkadaşımı durağa bırakmaya çıkmıştım. Serseri işte parkta oturuyordu arkadaşlarıyla. Laf attı bağırdı arkamdan açıkçası korkmuştum. Sadece şarjım bittiği için beni öldüresiye döven bir adam. Defalarca ayrılmaya çalıştığımda silahla tehdit eden biri. Herşeyi yapabilir yani. Dönüşte Ercan abimi aradım Ercan abi babamın en yakın arkadaşı olur. Beni hayatta kırmaz hep yanımda olan biri. Bekledim gelmesini dönüşte onunla birlikte eve geldim. Fazla üzerinde durmadim kafama da takmadim aşırı yorulmuştum eve geldiğimde kafayı vurup yattım. Sabah yine sevdiceğimin güzel mesajlarıyla uyandım ve hemen kendimi duşa attım. Okula gitmeyeceğim bugün bütün gün evde oturup tembellik yapacağım. Duştan çıkıp kendime bir kahve yaptım sigarami yakıp televizyon karşısına geçtim evde yalnız olmanın verdiği mutlulukla magazin izlemeye başladım daha sonra sıkıldığım için internetten en sevdiğim diziyi açtım tabiiki Supernatural. Akşamüzerine kadar Yusuf'ta uyanmazdı. O an içimde bir boşluk oluştu. Çok özlemiştim ve daha 1 ay vardı. Ankara'ya gitmeyi aşırı istiyordum çünkü gezerken zamanın nasıl geçtiğini anlamayacağımı biliyordum. Sonra aklıma Yusuf'un sevdiği şarkılar aklıma geldi. Tam bir Barış Akarsu delisi. Rüzgar şarkısını açtım resimlerine bakarken göz yaşlarımı bıraktım. Zamanın bir an önce geçmesi için deli gibi dua ediyorum resmen ama iki ay geçti mutlaka bu bir ay da geçecek ve ben biriciğime kavuşacağım. Telefonumun çalmasıyla farkettim saati uyandığını haber verecekti. Kendimi toplayıp açtım telefonu ağladığımı belli etmek istemiyorum çünkü üzülür biliyorum. Sesini duyduğumda içim bir huzur buldu. Ama tabiiki yemek yiyecek hazırlanacak sonra nöbete gidecek ve biz rahatla konuşamayacaktık. Onu çok sevdiğimi hep bekleyeceğimi söyleyerek telefonu kapattım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ÖMÜR
Teen FictionSizce iki insan ne kadar uzak kalsada birbirinden kopmayı nasıl beceremez? Okudukça anlayacağınız "vayy be" diyeceğiniz bir hikaye. Gülmeli eğlenmeli tek aşk hikayesi desem yanlış olmaz. İyi okumalar :)