Biz sohbet ederken hoca sınıfa girdi ders edebiyattı hoca hiç vakit kaybetmeden derse geçti ve bize anlamlı ve öz söz söylemek isteyen var mı diye sorunca Burak el kaldırdı ; hocam konu ne diye sordu hoca serbest dedi.
Burak "Çaresiz kalmışım bağlı bileğim, Kahretsin sen yoksun, nasıl güleyim, Ey benim hevesim, arzum, dileğim, Yaşamak seninle, öl de öleyim..." dedi hoca çok beğendi ve şimdide eda söylesin dedi eda " Yaşamak varken şu sevdayı,aşkı delicesine bu amalar bu keşkeler bu sorularla neden boğarız aşkımızı,sevdamızı?
Nasıl nasıl inandırabilirim seni?
Ben seviyorum dedikçe,sen inanmadın. aşagıladın, kaçtın
benden!
Zaten sevgini söylemeyip,kırıcı sözler ne varsa suratıma haykırdın
Burak " Bilmeden meğer sana zarar vermişim.
Nasıl üzmüşüm seni oysa seni kırmamak için içime atardım isyanlarımı,geceler boyu ağlardım yeterki sen gözyaşımı görüp üzülme diye.seni kırdığımın farkındayım affet şu salak adamı be güzelim" sınıf oo larken zil çaldı . Burak edanın kolundan tutup okulun arka bahçesine getirdi eda söylensede kayde almadı .Burak edaya fırsat vermeden " şu kalbimi sensiz bırakacak mısın edam "dedi eda dayanamayıp buragın boynuna sarıldı burakta karşılık verip özür dilerim prensesim özür dilerim diyip alnımdan öptü ve el ele sınıfa ilerledik.
