Giderken bu şehirden, arkana bir kez olsun dönüp,
"şimdi bu şehirde güneş doğmayacak" dedin mi?
Hayran olduğun, her telini ayrı sevdiğin saçlarım ile intihar ettim...
Sen o otobüsün camından bakarken, ben bir kuaför koltuğunda anılarımızla teker teker vedalaştım.
"Kes..." dedim adama, "...hepsini kes."
"Dokunduğu bir teli bile kalmasın."
Ayrılığın ertesi sabaha uyanmak istedin mi? Peki, en çok gözlerimi özledin mi?
Bu aşkta gözyaşı dökmek yasaktı hani?
Bu sevda yüreğine ağır mı geldi?
O zaman gelmeyecektin hiç, dönmeyecektin geri...
Bir kez daha umutla bakmayacaktın gözlerime...
Dokunmayacaktın tenime...
Söylesene sevgili,
Hiç merak ettin mi?
Bu kız bensiz ne yapıyor şimdi?
Kime sarılıyor, kimi seviyor?
Birisinin elini tutabiliyor mu?
Ona ilk gittiğim gün, haram kıldığım tenine, bir yabancı dokunuyor mu?
Ben çok sordum kendi kendime...
Dudaklarını, başka dudaklar mühürlerken,
Acılarla kıvrandım.
Tenine haram değdiğinde,
Uykularımdan uyandım.
Bir başkası ile uyandığın sabahlarda,
Cehennemde gibi yandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAHVE KOKULU ADAM ✔
PoetrySiyaha aşıktı kadın, bu yüzden tüm renkleri siyaha boyadı... •Yazdıklarımın hepsi şahsıma aittir. İzinsiz herhangi bir yerde paylaşılırsa hakkında yasal işlem başlatılacaktır.