Bölüm 3- "Sen tam bir pisliksin!"

1.4K 72 12
                                    

Normalde sınır +10 vote olurdu. Çok çabuk dolduğu için bu sefer +20 vote istiyorum. Sınavlarda başlıyor çok giremeyeceğim. Neyse sizi seviyorum. Anlatım hala Angela'dan..

Bölüm müziği: Pink - Try

3. Ders bitip, teneffüs arasına girince birazda olsa rahatladım. O psikopatla aynı sınıfta olmak istemiyordum. Tamam kabul ediyorum bana çok büyük yardım etmişti; ama o ürkütücüydü ve ondan korkuyordum. Bahçeye çıkıp bir banka oturdum ve kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. 

Yanıma birinin oturduğunu farkettim. Kafamı çevirmeye gerek kalmadan, yoğun sigara kokusundan kimin olduğunu anlamıştım. Kulaklığımı kulağımdan çıkardım ve ona baktım. Yüzü oldukça temizdi. Gözlerinden bahsetmek bile istemiyorum. Harika bal rengi gözleri vardı ve insanı kesiyordu. 

"Neden bana öyle bakıyorsun?" Bir anda hayata döndüm. "Kim? Ben mi?" dedim. Kekelememeye dikkat etmiştim. "Evet, sen." dedi. "Teşekkür ederim." diyebilmiştim sadece. Onun yanındayken doğru dürüst konuşamıyordum bile. "Ne için?" Çok salağım. O beni sadece rüyamda kurtarmıştı. "Şeyy, boşver." dedim utançla.

"Seni o ayyaştan kurtardığım için mi?" Rüya değilmiş. İnanmıyorum rüya değilmiş. "E-evet." Lanet olsun sana Angela. Gülmüştü ve bu gülüşü ürkütücü değildi. Belkide gerçekten gülmek istediği için gülmüştü. "Bana hayat borcun var." Söylediği şey beni şaşırtmıştı. Ben onun nasıl hayatını kurtaracaktım ki. "Duruma bağlı." dedim ve banktan kalkıp yürümeye başladım. Dersimiz Tarihti ve ben girmek bile istemiyordum. Belkide eve gidip uyumalıyım. Belkide gezmeliyim. Eve gidersem annemler beni baltayla doğrar. Ama derse girmeme konusunda kararlıydım. Ben bunları düşünürken biriyle çarpıştım.

"Önüne bak- Angela?" Kafamı kaldırdığımda tanımadığım bir çocuğu gördüm. "Evet? Seni tanıyor muyum?" Güldü. "Ben Ryan. Satranç kulübünden." Ahh tabi ya. "Özür dilerim unutmuşum. Kafam bu aralar çok dağınık ve-" -sözümü kesti- "Birşeyler içmek ister misin?" Bir an duraksadı. "Okul çıkışı." 

"Ben zaten son derslere girmeyecektim. Belki bir kafeye gideriz." dedim. Onunla dertleşmek iyi gelebilirdi. "Harikaa! Çantamı alıp geleyim." Ryan iyi bir çocuktu. Hatırladığıma göre.

Birkaç dakika sonra Ryan yanıma geldi. "Gidiyor muyuz?" Evet şeklinde kafamı salladım. "Numaram sende var mı?" Hayır şeklinde kaşlarımı yukarı kaldırdım. Konuşmayı pek sevmezdim. "Seni görmeyeli dilini yuttun galiba." Güldüm. " Sadece yorgunum." Oda güldü.

"Telefonunu uzatta numaramı yazayım." Telefonumu arka cebimden çıkardım ve Ryan'a uzattım. Numarasını yazdıktan sonra telefonu bana uzattı. Oturacağımız deniz manzaralı bir bank bulduk ve oraya oturduk. Bir süre konuşmadık ve dalgaları izledik. "Çok güzelsin." Sessizliğimizi bozan şu lanet kelimeyi duyunca şaşırdım ve güldüm. "Bunu tek söyleyen sensin." Oda güldü. "Ozaman diğerleri aptalmış." Tekrar güldüm. O anda şimşek çaktı ve bir anda yağmur yağmaya başladı. O kadar çok yağıyordu ki sırılsıklam olmuştum. İnce giyiniyordum ve üşüyordum.

Ryan ceketini çıkardı ve bana giydirdi. Koşarak yola çıktık. Hiç taksi geçmiyordu. En son apartmanların arasında üstü kapalı küçük biryer bulduk ve oraya girdik. "Çok üşüyorum." diye sızlandığımda Ryan güldü. "İnce giyinirsen tabi üşürsün."

O sırada telefonum çaldı. "Alo?" Arayan annemdi. "Okuldan çıkarken markete uğra ve iki tane ekmek al tamam mı tatlım." Evet şeklinde kafamı salladım. Sonra bunu farketmeyeceğini anladım. Güldüm ve "Tamam anne." dedim. Ryan'da gülmüştü. "Seni gördü." Ahmak işte..

Justinin anlatımından devam;

Yağmuru severdim. Soğuğuda severdim. Yolda kendi başıma yürümeyi ve sigara içmeyide severdim. Uyuşturucuya ihtiyacım vardı ve Daniel'a gitmem gerekti. Daniel'ın evinin kapısına yaklaştığımda gülüşen iki tane ahmak gördüm. Yanlarına yaklaştım. Bu Angela'ydı. Beni görünce yüzü düştü. "Sizin ne işiniz var burda?" Daha bitmeyen sigaramı yere attım ve kaşlarımı çatıp onlara baktım. "Yağmur yağıyo ve- Asıl senin burda ne işin var?" Ne cevap verecektim şimdi ben buna? "Sanane." Angela'nın yanında ki ineğin yüzü düşmüştü. "Düzgün konuşur musun?" Yüksek bir kahkaha atmıştım.

Angela çocuğa baktı ve "Ryan! Lütfen." dedi. Demek ismi Ryandı. "Ryan ha?" Güldüm ve Ryan'ı ittirdim. Anında yere çakılmıştı ki hızlı bile ittirmemiştim. Yerden kalktı. Tam bana yumruk çakacakken elini tuttum. Bana? Yumruk? Çakacaksın? Güldüm ve tekrar suratına yumruğumu geçirdim. Angela kısa bir çığlık atmıştı. Yerde yatan Ryan'a baktım ve onu tekmelemeye başladım. "Bidaha bana artislik yaptığını görürsem sonun daha kötü olur. Şimdi s*ktir git buradan!" 

Angela'nın küfürü sevmediğini anlamam uzun sürmemişti. "Sen tam bir pisliksin!" ...

Multimedia: Ryan. Lütfen Vote yapmayı unutmayın. Yorumda yapın. Yorumlarınız benim için önemli.

LETHALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin