2.Belirsizlik

97 10 9
                                    

Merhaba arkaşlar.
Bu bölüm çok guzel olacak bence.

Bölüm şarkısı.
Gnash-Olivia O'brien
-I hate you-
.

Cezaa mı dedim ben? Unut gitsin ne cezası.
Ceza falan almadım. Şuan çok ama cok şaşkınım. Bu bu nasıl olur ki?

Şimdi siz ne olduğunu merak ediyorsunuz değil mi? Olay şu;

Yavaş adımlarla mudire hanımın odasına doğru yürüdüm. Kapısı görüş açıma girdiği an duraksadım. Kim bilir ne yaptıracaktı?
Tuvalet mi ovduracaktı, bulaşık mı yıkatacaktı?Tek bir tuvalet olsa tamamdı ama sorun şu ki en az 15 tuvalet vardı.

Çok ağır bir iş olabilceğini kestirebiliyordum.

Derin bir nefes alıp kapıyı tıklattım.
Gel diye bağırdığını duyduğumda kapı kulpunu tutup derin bir nefes aldım ve kapıyı açtım. Açtım açmasına da...
Karşımda çok şık giyinmiş bir kadın ve bir adam görmeyi beklemiyordum.

Eee bu ne alaka şimdi?

Her ikisinede baktığımda gözlerinin içlerinin parladığını gördüm. Bana resmen şey gibi bakıyorlardı...Yiyecekmiş gibi.
Mukadder'in -Müdire Hanım'ın- sesi beni daha doğrusu bizi kendimize getirdi.
"Eflin'ciğim gelmeyecek misin?" ses tonunda benim anlayabileceğim bir uyarı ifadesi vardı. Yinede ne olduğunu çözememiştim.
Biri bana olanları açıklayabilir miydi?

Bir iki saniye boş gözlerle onlara bakıp kapıyı kapattım. Ve bana beni yiyecekmiş gibi bakanlara ve müdire hanıma doğru adımladım. Araya belirli bir mesafe koyduktan sonra durdum. Ayakta dikilmeye başladım. Bir an önce Müdire Hanım'ın konuşmasını ve cezamı öğrenmek istiyordum. Aksi taktirde 'Niye öyle bakıyorsunuz? Açıkta bir şey mi var?' diye sorasım gelmişti.
"Eflin'ciğim geç şuraya otur."diyen Mukadder'in kafasını duvara sürtüp ateş çıkarmak istedim ama sesimi çıkarmadan gösterdiği yere oturdum. Ne kadarda gerici bir ortamdaydım şuan. Benim burda ne işim vardı ki? Tuvalet siliyor falan olmalıydım yada azar yemeliydim. Düşüncelerimi bölen ince bir ses oldu.
"Kızım bak seni birileriyle tanıştıracağım." Deyip hafif gülümsedi.
" Bu hanımefendi Nagihan Kozcuoğlu.bu beyefendi de Emir Kozcuoğlu." Dedi.
Eee...
"Kendini tanıtmayacak mısın?" Pekala öyle olsun.
"Merhaba. Ben Eflin Doğan. Tanıştığıma memnun oldum efendim." kendime inanamıyordum. Nasıl da kendime hakim olup rahatça konuşabilmiştim aklım almıyordu. Ayrıca bir yabancıyla pardon pardon iki yabancıyla... Tek kelimeyle inanmıyordum.
Kadın bana memnunca gülümseyip, minnettar olmuşcasına gözlerini kırpıştırdı. Adam ise sadece tebessüm ediyordu.
"Merhaba.Tanıştığıma memnun oldum hayatım. Çok tatlısın." Diyen kadına tebessüm edip adama baktım.
"Merhaba küçük hanım. " diyip göz kırpan 40'lılı yaştaki adama da sadece tebessüm edebildim.
Neydi şimdi bu? Tanışmak niyeydi? Yine ne iş açtın başıma Mukadder?
"Evettt.. Eflin! Artık burada olmayacaksın. Seninde bir ailen olacak yavrum."diyen Mukadder'e aniden kafamı çevirip sonuna kadar açılmış gözlerimle baktım. Ne diyordu bu çatlak? Ne ailesi? Neyden bahsediyordu?
"Anlamadım?" Diye sordum şaşkınlıkla. Sevgili Mukadder gülümseyip" Yeni ailenle tanış bakalım Eflin." Dediğinde yüzüme tokat gibi inen sözle neye uğradığımı şaşırmıştım. Tıpkı buz pateninde dengeni sağlamış ve tam kayacakken aniden yere kapaklanmak gibiydi bu... Cidden afallamıştım. Benim.. Benim bir... Ailem..
Kocaman açılmış gözlerimle adının Nagihan olduğunu-ailem olacak kişilerden birine- kısa nir bakış attım. " A-ama ben..." derken sözümü Nagihan Hanım kesip SATILMIŞTI! Şok dalgası vücudumu ele geçirirken buz kesmiştim. Sarılmak ve sarılmamak arasında gidip gelmiştim. Karşımdaki kişiyi kırmak istemiyordum.

SOLUKSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin