Hayat bir uçurumdur aslında.
Kimi için bir başlangıç kimi için bir son.
Ama herkes için aynı değil.
Kendimi kaybettim ben.
Ve bir daha toparlanmam mümkün olmadı.
Yarım kaldım.
Eksik kaldım.
Bekledim o kapının önünde saatlerce bekledim.
Ağladım güçlü ol seni bırakmaz dedim.
Böylece kendimi ikna ediyordum.
Etmelisin diyordum sadece 12 yaşında küçük bir kız çocuğuydum.
Ruhu yaralı bir kız çocuğu.
Zaten babasız bir kız çocuğu şimdi de tek varlığı olan annesi ölmek üzere olan bir kız çocuğu.
Yalnızdım kimsesiz o kapıda saatlerce annemi bekledim.
Ne bir insan gelip halimi sordu ne'de bir insan annem hakkında haber verdi.
Yorulmuştum eğer uyursam tek varlığım gidecekti.
Böyle bir korku ile yığıldım.
Ne olduğunu bilmediğim bir karanlık beni içine çekiyordu.
O an annemin sesini kulaklarım'da hissettim.
HERA seni bırakıyorum bebeğim.
Diyordu;
Bu rüya yada kabus benim uyanmama yardımcı oldu.
Gözlerimi açtığımda koşup o kapıyı yumrukladım.
Artık gücüm kalmamıştı.
Bitkin ve yorgun bir Hera bıraktı ve gitti annem.
Sakinleştiriciler yüzünden olaylara bakışım donuktu.
Hiçbir şey algılamıyordum artık.
Gözümden bir damla yaş düştüğü zaman kendime geldim bağırmak istedim.
Haykırmak istedim.
Anne gitme demek istedim.
Ama tek yapabildiğim ağlamak oldu.
Yıllarca benim için çırpındı.
Her şeyin en iyisini yapmak istedi hayatımda.
Hastalığının son evresinde olduğunun bile farkında değildim.
Babam işte bu kelime o kadar ağır ki bu küçük bedenime halâ yokluğunun farkında değildim.
Sarılıp ağlayacağım bir adam yok.
O kızların ilk aşkım babam diye söyledikleri şey benim için bir ihtimal bile değildi.
Bir babam yoktu çünkü.
Baba kızının prensi kız babasının prensesi değildi benim hikayem de.
Bu kadarı bu bedene fazlaydı.
Bir babanın çocuğuna verebileceği en büyük hediye bence annesini sevmesidir.
Ne annemi ne de beni sevmeyen bu adamı affetmeyeceğim.
Ben 7 yaşından beri her okul çıkışında koşarak eve gidip babasına karnesini gösteren kız değildim.
Sadece hayat veren değil,hayat verip hak eden,baba adını taşıyabilir.
Kırgındım hayata.
Annem her karne aldığım gün gelirdi okula.
Afferim TANRICAM derdi.
Öperdi anlımdan.
Anlımdan öpecek bir annem yoktu artık.
Bir babamın olmadığı gibi;
Şimdi de bir annem yoktu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZLİK TANRIÇASI
General FictionHırçınlık mı çağıracakdı aşkı hep,belki de bu sefer sessizlik kendini gösterecekti;Sessizliğin Tanrıçası Ama bu hikayede adam da kadın da sessizdi. Ve adam sessizliğin diğer yarısına aşıktı... Açı dolu bir hayat hikayesi. Mutluluğu bulabilecek mi il...