16. Bölüm

36 4 1
                                    

Herşey güzel olacak diyemem ama her şeyi güzel yapmak için savaşabilirim.
Ben küçük bir kız çocuğu olarak kendi içimde büyüdüm.
Şimdi bir de bu kalp atmaları falan kitaplarda okurdum.
Eğer birini gördüğünüzde kalbiniz nedensiz olarak çok hızlı atıyorsa karşınızdaki kişiden etkileniyorsunuz yazıyordu.
Neydi bu sesi bile beni bu derece büyülerken beni bu kadar etkilerken neden bir şey yapamıyordum.
Haksızlık değil miydi bu.
Canan Tan'ın bir kitabında şöyle yazıyordu.
"Kimdin sen? Bilinçaltımın bana oynadığı bir oyun...
Gerçekleşmesini istediğim ulaşılmaz bir düş...
Kahredici bir duygu yanılması...
Hangisiydin? Var mıydın bilemem...
Gerçekten bazen insan şaşırır tanıyamaz kendisini. Bir gecenin daha sonuna gelmiştim.
Sürükleyici bir kitabın da tabi uyku beni yavaş yavaş esir aldı o gece.
Eğer uyku olmasaydı insan deşarj olamazı.
Bir gecede açılarından arınmadan gözlerini kapatıp saatlerce uyuyorsun.
Bazı insanlar bunaldığıda sıkıldığında yada acı çektiğinde kendini uykunun esir almasına izin verirdi tıpkı benim gibi.
Kalbimde hissettiğim yeni duygular beni yoruyordu.
Karşımda ki hissetmeden ben hissediyordum.
Karşılık beklemeden onu hissetmek istiyorum.
Bilmiyorum böyle olmak zorunda değil aslında bunun adını tam olarak koyamıyorum ama galiba aşk....

Galiba çünkü bilemiyorum aşk bir kez yaşanır ve bu bir ömür boyu sadakatle devam eder.
Birde kavuşamayan aşıklar vardır buna sevda denir.
Kavuşamadığın aşk her zaman dillere destan olmuştur.

Sabah uyandığımızda tuvalet sırası beklerken bulmuştum kendimi Elvin nerdeyse on beş dakikadır içeriden çıkmıyordu.
Sonunda tuvaletten cıktığında elinde telefonu vardı.
Saatlerdir telefonla mı oynuyordu.
"Elvin kusura bakma ama telefon ile tuvalette ne yapıyordun." hic daha önce görmediğim mimikleri ile "hiç" dedi ve mutfağa gitti.
Birşeyler saklıyordu ama öğrenirdim.

Kahvaltımızı yaptıktan sonra ikimiz de iş yerine gittik.
Güzel bir yerdi.
Akşamları bile çalışabilirdik.
Canlı müzik vardı ve genelde liseli'ler vardı.
Bu da iyiydi arada toplantılar, süprizler de yapılıyordu.
Buda güzel bir şeydi.
Bir köşede ise ders çalışmak için gruplar vardı.
Sevmiştim burayı.

Öğlen sonu telefonuma bir mesaj geldi yabancı bir numaraydı.
"Yeni işin hayırlı olsun 4.B.H.G.Y"
Gülümsememe yardim eden Barandı.
"Teşekkür ederiz" diye kısa bir mesaj attım bugün çok ayakta kalmaktan ağrıyan ayaklar harici güzeldi.
Haftada bir gün iznimiz olacaktı okul açılana kadar.
Bu da yeterliydi zaten.
Tercihleri de yapmıştık sadece temmuz ayının yirmisini beklemek vardı.
Temuz ayının içindeydik zaten.
En tatlı bekleyiş ve yıllarca kurduğumuz hayaller gerçekleşecek mutluluğu ile güzel geçiyordu.

İşten eve geldiğimizde yorgunluk her haliyle hissediliyordu.
Ama bu yorgunluk da güzeldi.
Pelin ablamı arayıp günün kısa bir raporunu verdik ve bir emir aldık yemek yaparsak yukarıyada nezaketten bir tabak çıkarmamızı istedi.
Dün yorgun olacağımızı hissedip yemek hazırlamıştık.
Ben bir kaba sarma ve biraz sarımsaklı yoğurt koydum.
Ve Elvine uzattım.
O ise bence sen çıkar dedi.
İnatçılığı bitmezdi.
Bende alıp yukarı çıktım zile basıp bir adım geri çekildim.
Bir kere daha zile bastım.
Yiğit yeni duştan çıkmış üzerinde bornozu ile kapıyı açtı.
Elimdekileri eline verip koşarak aşağı indim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 01, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SESSİZLİK TANRIÇASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin