ALALA #Wattys2018

İDİL POLAT

Sabahın iğrenç ışıklarıyla uyanmak zorunda kaldım. Her zaman gece olsaydı güzel olurdu tabi, her neyse. Boş düşüncelerimden kurtulmak için hızlıca kalkıp banyoya girdim .
Bugün pazartesi.
Herkesin aksine haftanın ilk günü benim için bir şey ifade etmezdi; nefret gibi ,sevmemek gibi , saçma geliyor bana böyle şeyler . Nedeni yok .
Banyoda dişimi fırçalayıp baştan savma bir şekilde saçlarımı taradım. Banyodan çıkıp hafif gerindim ve gardıroba doğru ilerlerdim bugün dersim vardı ,3 saat .
O yüzden rahat bir şeyler seçmiştim ,siyah pantolon siyah omuzlarından açık bluz ve siyah deri ceket işte hepsi bu kadar .
Hızla giyinip alt kata mutfağa yöneldim , her sabah eksiltmeden limonlu su içerdim.
Bir dikişte bardağı bitirip masanın üzerine koydum .
Bir an duraksadım Telefonumu en son nereye koyduysam yeni aklıma geliyordu onu bulmak , zaten öyle işim olmazdı telefonla o yüzden nereye attıysam hiç bir zaman bulamazdım.

Hızlıca nerde olabileceğini düşündüm ;
-"Tabii ya , tuvalet."
Evet tuvalet .
Akşam eve geç gelmiştim yemeği fazla kaçırdığım içinde en son tuvalete doğru koşuyordum , büyük ihtimal kirli sepetine falan düşmüştür .
Tekrar yukarı çıkıp tuvalete girdim ve tam tahmin ettiğim gibi onu orda buldum tek fark küvetin içinde ve ıslaktı .
Güzel. Yine yeni bir telefon almak zorundayım .
Başımı tavana yöneltip derin bir nefes aldım ve orayı terk ettim.
Saatin 9 a geldiğini görür gibi olmuştum dersim 10.30 da başlıyordu .
O zaman önce telefonu almalıydım . Aslında almasam bile olurdu fakat şirketten arayanların bana bir şekilde ulaşması gerekiyordu; patronum gibi.
Bu yüzden mecbur alıcaktım yani.

Kapının önünde siyah botlarımı giydim ve ayakkabılıktan araba anahtarlarını bir çırpıda kaptım , işte her sabah güne böyle başlıyordum .
Dağınık bir insan olduğum için evi belli günlerde bir hizmetli temizlemeye geliyordu .
Yoksa yaşanacak bir yer olmaktan çıkıyordu , yaşadım ordan biliyorum .
Bu rutin şeyleri tek tek anlatacak değilim , zaten anlatmak pekte bana göre değil hatta daha çok konuşmak .
Mesela; şuan arabadayım yeni bir telefon almaya gidiyorum trafik normale göre az 5 dakika içinde amacıma varacağım ondan sonra bir telefon alıp ordan okula geçicem aa yolda kedi gördüm çok tatlıydı falan filan işte yani ben bunları anlatmam .
Kedilerden de hoşlanmam zaten tamam onlara saygı duyuyorum ama hoşlanmadığım gerçeğini değiştirmez  öyle değil mi !?
Telefonu almak için ünlü bir markanın mağazası önünde durdum ve hızlıca arabadan inip mağazaya girdim .
-" Bir telefona ihtiyacım var " görevliye hızlıca ne istediğimi söyledim .
-" En son çıkan modelden bahsediyorsunuz ." Kafamı sallayarak onun onayladım , para dert değil bir araçtı benim için o yüzden ne kadar olduğunu umursamıyordum .
Görevli tekrardan yanıma elinde beyaz bir kutuyla geldi .
-" Mat siyah, istediğiniz gibi "  deyip gülümsemişti bende teşekkür edip kasaya yöneldim .
Belli bir miktar ödeyip mağazadan çıktım .
Telefon işide hallolduğuna göre artık okula gidebilirdim .

Arabaya atladım ve okula doğru yol aldım, tahminimce ders 13.30 civarında bitmiş olur .
Ondan sonra da zaten şirkete gidecektim .

******
Arabayı park edip sakince yürümeye başladım , hava yine güzeldi bugün ;yağmur yağacaktı belli ,siyah bulutlar hafif çamurla karışık yağmur kokusu , ağırdan yine bir meltem .
Rüzgar estikçe sanki tüm ruhum bedenimden sökülüp özgürce gökyüzüne karışıyordu , yağmur yağarken ruhumun her bir zerresi o damlacıklara hapsolup birer birer yere çarpıyor sonra yıllarca hapis yaşadığı bedenime geri dönüyordu .
İşte yeniden doğmak buydu benim için .
Fakat bunun dışında ki tek çaresizliğim kaybolmuş duygularımdı.
Hepsi yıllardır tozlanmış ,paslanmış kullanılamaz hale gelmişti bile onlara ulaşamıyordum .
-"Hey önüne bak !"
Tosladığım yere baktığımda Karşımda bir adam gördüm ve suratını dikkatle incelemeye başladım .
Düşüncelere dalıp gitmiştim belli ki , o adama çarptığımı bile hissetmedim .
-" Sana diyorum "
20 li yaşlarında vardı genç duruyordu bilemiyorum belki de benden büyük .
-" Beni duyuyor musun !? Lan cevap ver !"
Kumraldı 1.80 civarı boyu olduğu düşüncesindeydim .
-" Aptal , benimle dalga mı geçiyorsun sen ha !" Belli ki terbiyesizdi orası açık . Yavaşça aramızda ki mesafeyi kapatıp gözlerine pür dikkat baktım ;
-" Bu özgüven nerden geliyor ? Hani tanımadığın bir insan için aptal demenden bahsediyorum ." Sakin ve ruhsuz konuşuyordum .
-" Tanımama gerek yok . Burdan bakınca ne gördüğümden bahsediyoruz güzelim ."
Aynı zamanda küstah .
-" Bakmak ve görmek arasında ince bir çizgi vardır bilir misin ?" Bana aptal demesi beni kızdırmamıştı aksine gerçekten merak ediyordum bu özgüven nerden diye (!)
-" Gayet . Mesela şuan sana sadece bakıyorum , görülecek bir şey yok çünkü ."
Şuan burda durup resmen vakit kaybediyordum , insanları hep incelerdim bu benim huyumdu kimin ne yaptığına nasıl davrandığına ne tarz bir insan olduğuna her zaman bakar ve öyle karar verirdim bu yüzden onu incelemem gayet normaldi .
-" Güzel . O zaman önce aynanın karşısına geç sende görülecek ne varmış ona bir bak ondan sonra karşıma geçip bu cümleyi kurarsın çocuk ."
Arkamı dönüp gitmiştim böyle aptal insanlar her yerdeydi fakat yapacak bir şey yok . Savaşmak dışında .
Hızla okula girip dersliğin yapılacağı sınıfı buldum .
Tam vaktinde (!)

🌙🌙🌙🌙
Resmen beynimin içinde filler sikişiyordu . 3 ders blok yapılır mı anlamıyorum !
Kahve içip rahatlamam gerekti o yüzden alt katta ki kantine yönelmiştim .
-" Bir sade , sert kahve " sıra çok değildi .
-" Bana da aynından " aniden gelen sesi bir yerden hatırlamıştım. Ahh Tahmin edelim kimmiş !?
-" Sert seviyorsun ha. "
-" Sert sevdiğim şey bir tek kahve değil ." Kahvemi bekliyor ve onu umursamıyordum bile ,
-" Fanteziler diyosun yani ." Duraksadım ;
-" Acı , zevk ,tatmin , haz vesaire vesaire.."
-" Sex manyağı falansın heralde ." Aptal bir erkekte ,Tiksinç bir gülüş hayal edin ..işte erkek beyni bundan ibaretti hangi erkeğe bu kelimelerden bahsetsem aynı cevabı verirdi ; SEX. 
-"Bir ara göstermekten zevk duyarım ." Dedim parayı öderken
Bakalım benim zevk anlayışım sana da zevk verecek mi !?
-" Ne zaman istersen "
Onu umursamadan kahvemi alıp boş bir masaya geçtim.
Bu okul beni gerçekten yoruyordu üstüne bir de ..
-" Söylesene kimsin sen ?" Bir de bu . Karşıma geçip izinsizce sandalye ye oturdu ;
-" Bu seni neden ilgilendiriyor ?"
-" Yatacağım kızı bilmeliyim öyle değil mi ? ." Piç .
-" İdil Polat ." Bilsin bakalım , nasılsa beni gerçektende unutamayacak . Erkeklerin zayıf noktası budur ve bu zayıf nokta benim işime her zaman yaramıştır .
-" İdil Polat . Güzel isim ."
-" Sen kimsin ? Aslında merak etmiyorum ama yatacağım çocuğu bilmem gerek öyle değil mi !?"
-" Zeki kızsın ." Piç gülüşü , yine .
-" Bora Keskin ." İki güne unutacağımdan emin olabilirsin Bora Keskin .
Kafamı salladım ve kahvemi yudumladım , kısa bir sürede olsa konuşmadan karşılıklı kahvelerimizi içtik , konuşmadığımız için gerçekten mutluydum sonunda çenesi durmuştu ! İçimden de olsa göz devirdim . Aniden masanın üstünden eğilip ;
-" Telefonunu ver ." Dedim ,Evet zevk işini halletmek için (!).
Bir an duraksadı fakat sonra telefonunu Cebinden çıkarıp  masanın üstüne koymuştu . Ah gerçekten bu erkekler hormonlarına hiç sahip çıkamayacaklar mı !?
Telefonunu bir çırpıda alıp numaramı ondan çaldırmıştım .
Kendimi de kaydedip telefonu tekrar masanın üstünden ona yuvarladım .
-" Seni arayacağım yer ve saat belirteceğim ona göre geleceksin ." Şaşırmış bir hali yoktu eminim bunu yüzlerce iğrenç oruspuyla yaşamıştır zaten . Kafasını sallayıp hafif sırıtarak masadan kalkıp uzaklaşmaya başlamıştı .
Evet ilk defa güzel bir şey olmuştu bugün içinde , 3 sene önce bırakmış olabilirim ama bu hala zevk almadığım anlamına gelmez ayrıca bu benide rahatlatacaktır . Düşüncelerimi bir kenara attım ve Kahveden son yudumu alıp masadan kalktım .

Sırada ki mekan şirket .

******

MİLLET UMARIM GÜZEL GİDİYORUZDUR LÜTFEN YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN .
Sizce İdil in Bora için yapacağı plan nedir ?
YORUMLARINIZI BEKLİYORUM İYİ GECELER ...