{4}

1.3K 213 88
                                    

Iwaizumi uyuyan çocuğa baktı. Çok huzurlu ve güzel görünüyordu.

Mükemmel görünüyordu.

Hiç zaman kaybetmeden eskiz defterini çıkardı.
Bembeyaz olan sayfalar kısa bir süre sonra güzel bir şeye dönüştü.
İlk başta sadece bir karalamaydı, daha sonradan üstünden tekrar geçti, boyamak için en sevdiği renkleri kullandı.

Iwaizumi Hajime kendine engel olamadan Oikawa'yı çiziyordu. Bu onun 8. resmiydi.

Bazen Oikawa akşam 3-4 gibi birkaç saatliğine uyuyordu.
Gece uyumakta sıkıntı çektiği için Iwaizumi bu saatlerde kestirmesine izin veriyordu.

İki ay olmuştu.

Iwaizumi mağazadaki işinden çıkmıştı. Çünkü Oikawa'yı evde yalnız bırakmak çok tehlikeliydi. Birkaç gün önce eve geldiğinde Oikawa'yı mutfakta, eli kanarken bulmuştu. Yerlerde cam parçaları vardı.

Görünüşe göre Oikawa içecek bir şey istemişti, bu yüzden de bardak almaya çalışmıştı ama bardağı kırıp, ardından da toplamaya çalışmıştı.

Tam bir aptal.

Oikawa'nın ailesinden gelen maaş yeterliydi ve Iwaizumi evde Oikawa ile kalmaya karar verdi.

Oikawa uyuduğu an defterini çıkarıp çizmeye başlıyordu. Onun yüzünü seviyordu. Bomboş olan defter Oikawa'nın uyuyan çizimleriyle doluydu. Her çizimin bir adı vardı.

İlk çizimini yaklaşık bir ay önce çizmişti. Oikawa'yla birlikte onun yatağını paylaşmaya karar vermişlerdi, çünkü uyanmakta sıkıntı çekiyordu. Bir sabah uyandığında Oikawa'yı huzurluca uyurken buldu, yastığına sarılmıştı ve dudakları hafifçe aralıktı.

Iwaizumi bu görüntüye hayran kalıp hemen resmini çizdi. Bu resmin adını 'Uyuyan Güzel' koydu.

7 çizim daha vardı.

Bir tanesinin adı 'Kestane''ydi çünkü o gün Iwaizumi Oikawa'ya saçlarını daha da kabarık yapan bir şampuan almıştı. Oikawa uykuya dalar dalmaz hemen onu çizdi.

'Kar' adında bir çizim daha vardı, o gün Oikawa üstsüz uyumuştu. Vücudu inceydi ve Iwaizumi kendine engel olamadan onu çizdi. Çok... çok güzel görünüyordu. Soluk teni kara benziyordu.

Ama son zamanlarda en sevdiği çizimi 'Yıldızlı Gökyüzü''ydü.

Dışarıda oturuyorlardı. Güzel ve berrak bir Haziran gecesiydi. Oikawa serin havanın tadını çıkarırken Iwaizumi ondan biraz daha bu şekilde kalmasını istedi.

Iwaizumi onu nasıl çizdiğini hatırlıyordu; bir battaniyenin içinde, gözleri açık bir şekilde. Ayın ve yıldızların gözlerinde bıraktığı etki Iwaizumi'nin kalbini tekletmişti.

Ertesi gün resmi daha büyük bir kağıda geçirip suluboya ile boyadı. Gökyüzünü çizdi, yıldızları ekledi, Oikawa'yı çizip boyadı.

Ardından gözlerini boyadı. Onları kahverengiye boyamamak için kendini zor tutuyordu - nasıl görüneceğini merak ediyordu. Ama orjinal rengine sadık kalıp, parlak gri-maviye boyadı.

Iwaizumi mağazadaki kadına resmi için bir çerçevesi olup olmadığını sorduğunda, kadının ona verdiği bakışlarını asla unutmayacaktı.

Kadın resime, Oikawa'nın gözlerine, baka kalmıştı.

Ve böylece, o resim şu an oturma odasında asılı duruyordu.

Iwaizumi Oikawa'nın gözlerini açtığını görüp düşüncelerinden sıyrıldı. Oikawa gözlerini birkaç kez kırptı.

"I-Iwaizumi?"

Iwaizumi sandalyesinden kalkıp Oikawa'nın yanına oturdu.

"Buradayım" deyip elini Oikawa'nın omzuna koydu.

"Resim mi çiziyordun?"

"Evet"

Oikawa biraz kalkıp oturdu. Burnu bir şeye değene kadar Iwizumi ile ne kadar yakın olduğunun farkında değildi.

"Bu... bu bir eskimo öpücüğüydü" dedi Iwaizumi. Kanının yanaklarına çekildiğini hissediyordu. Yüzü Oikawa'nın yüzünden sadece birkaç santimere ötedeydi.

İlk başta Oikawa kıpırdamadı, ama bir süre sonra gözlerini kapatıp öne doğru eğildi.

Dudakları Iwaizumi'nin dudaklarına dokunuyordu. Dudakları yumuşacıktı...

Oikawa daha önce hiç hissetmediği bir şey hissetti. Bir şeyler içinde patlıyordu. Kalbi hızlanmıştı, kolları güçsüzleşmişti.

Iwaizumi... Iwaizumi de aynı şeyleri hissediyordu. Hareket edemiyordu. Oikawa'nın dudakları gerçekten yumuşacık ve tatlıydı.

Öpüşme sadece bir kaç saniye sürmüştü, ama bu yeter de artardı bile.

"Ben... ben özür dilerim" dedi Oikawa.

"Özür dileme" Iwaizumi Oikawa'ya sarıldı.

Iwaizumi içindeki duyguları bir kenara itmeye çalıştı ama beceremedi.

"Iwaizumi, mutlu olduğum zaman neye benzediğimi söyler misin?"

Iwaizumi kollarındaki adama baktı. Bir şeyler söylemek istedi ama sözcükler ağzından çıkmıyordu.

Oikawa daha önce hiç gülümsemediği gibi gülümsüyordu. Gözyaşları yanaklarından yuvarlanıyor, gözleri parlıyordu.

"Mükemmel görünüyorsun..." Iwaizumi'nin tek söyleyebildiği buydu.

Oikawa kulağını Iwaizumi'nin göğsüne dayadı. Kalbi notmalden daha hızlı atıyordu. Elini kendi göğsüne dayadı.

Kalpleri aynı anda atıyordu.

----
Ya kalpleri aynı anda atıyordu yazınca tüm havası kaçtı ama anladınız siz senkronize yani öaçsxlwmspm

Blank  ||iwaoi|| (ÇEVİRİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin