Hayat

60 7 10
                                    

Abim arabayı bazen gerçekten hızlı kullanıyordu. Sebebini sormaya korkuyordum, çünkü sorunca sinirleniyordu, sinirlenince de daha hızlanıyordu. 

"Anlat bakalım bücürük, neler yapacaksın bu gün? Sonuçta tatil günün. " dedim sessizliği dağıtmak istercesine. 

"Aynı şeyler işde abla, her zaman ki gibi. " dedi bıkmış bir ses tonuyla. 

" Nasıl her zaman ki gibi, bana bak şimdiden anlaşalım her zaman ki gibi yapmak yok. Dönüş konusunda, haydi dedikmi hemen çıkıyoruz. Anlaştık mı? " dedim. Hani yıllardır ablaymışım da ilk kez bunu fark etmişim gibi. Zaten öyleydi de. Buğlem bizim neşemizdi adeta. Bazen bizi ağlatıyordu ama sıkça gülmemize sebepti. 

" Babama kavuşunca ondan uzaklaşmak istemiyorum abla! Neden beni ondan hemen koparmak istiyorsunuz? " dedi gözleri dolarken. 

" Kıskanıyoruz be bücürük, ondan. " dedim ağlamasına izin vermeyip. Bu kız benim herşeyim ya. Onun olmadığı tek bir saniyeyi bile düşünmek istemiyorum. 

" Bayanlar bölüyorum ama, bu gün benim çok işim var, sizi erken çıkarsanız eve geri götürebilirim. Geç kalacaksanız ben bekliyemem. Haberiniz olsun ona göre. " diyerek lafa girdi abim. 

" Ben pek içerde durmak istemiyorum, babama bi uğrayacağım o kadar. Hemen çıkarım, çıkarız. Öyle değil mi bücürük?" derken gözlerimi kısarak Buğlem'e bakıyordum. 

"Ama, abla. " dedi yalvarırcasına. 

" Anlaşmıştık sanıyordum?" 

"Ben babama anlatmak için neler neler hazırladım. " 

"Peki bizde onların bitmesini bekleriz. Fazla uzatmazsın olur biter bücürük. Hem abim ordan bizi başka bir yere götürecek. Değil mi abiciğim? " dedim göz kırparak. 

" Tabi ya, az kalsın unutacaktım. Size en fazla bir saat veriyorum. Sana söz bücürük başka bir gün, koca hanım olmadığı bir gün, seni getireceğim üstelik istediğin kadar kalacaksın orada. Anlaştık mı?" dedi abim. Bu çocuk işini biliyordu. 

"Nereye?" diye sordu bücürük. 

"Sürpriz. " dedik abim ve ben aynı anda. 

" İyi de, nasıl bir yer? Bari onu söyleyin. Ama böyle yaparsanız ben babamın yanında çok az kalırım meraktan. " bak bücürüğe. Ya bu kız kime çekmişte bu kadar şey biliyor diye düşünüyordum ki aklıma kendim geldim. 

" Sen eğer orada bir saat durursan bizde söyleriz daha fazla durursan söylemek yok. " dedikten sonra göz süzdüm bücürüğe. 

"Tamam, ama hızlı olmam için beni uyarıp durma. " dedi yüzünü kırıştırarak. Ah şu bücürük. Ve nihayet beklenen yere gelmiştik. O kadınla karşılaşmamak için dua etmeye başlamıştım. Ama tabi ki buradaydı. Tabiki zavallı babamı yalnız bırakmayacak onun kafasının etini yemeye adayacaktı kendini. Zavallı babam bu yaşa kadar nasıl dayanabilmiş bu kadına. Her seferinde sorasım geliyor ama hiç kıyamıyorum, hatırlatınca üzüldüğünü biliyorum çünkü. 

Kapıyı açsınlar diye zile bastım. Bücürüğün elini tutmuştum. Sanki bir saniye bıraksam onu benden alacaklarmış gibime geliyordu. Bir kaç dakika bekledim ama açan yoktu. Tekrar zile bastım. Zilin çalması daha durmadan, kapı açıldı. Ah işde karşılaşmak istemediğim görüntüyle baş başa kalmıştım. 

Islak zeminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin