37

11.3K 823 248
                                    

Gözümü araladığımda açık perdeden içeri giren ışık beni rahatsız etmişti. Dün gece eve gelip Taehyung'la birlikte sıcak, rahatlatıcı bir duş aldım. Daha sonra soğuk yatağa girip birbirimize sarılıp ısındık. Bütün gece uyumadım ve onu seyrettim. Onun kokusunu daha çok özlediğimi farkettim. İnce bedeni kollarımın arasında kayboluyordu. Yumuşak teni bana huzur vermişti.

Yanımda Taehyung'u göremeyince aceleyle kalkıp gözlerimi ovuşturdum ve odanın kapısını açtım. İçerden gelen sesler evde olduğunun işaretiydi. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Üzerimi değiştirdikten sonra yatağı ve kıyafetlerimi olduğu gibi bırakıp odadan çıktım.

Mutfağa doğru gittiğimde tezgahın başında bir şeyler yapmaya çalışan Taehyung'u kapıya yaslanıp biraz izledim ve kendi kendime güldüm. Beni farkettiğinde arkasını döndü ama o şaşkın ifadesi hala yüzündeydi. Uğraştığı şeye odaklanmıştı.

Arkasına doğru yürüdüm. Ellerimi beline koyup başımı omuzuna dayadım.

"Dışarı çıkacağım, meyve suyu bitmiş. İstediğin bir şey var mı sevgilim?"

"Hayır."

Yanağına bir öpücük bırakıp kapıya yürüdüm. Hırkamı giyip siyah şapkamı kafama taktım ve kapüşonumu kapadım. Gideceğim yer belliydi. Bütün gece düşündüğüm şeylerden biride o ibneydi. Daha fazla bekleyemezdim.

Biraz sonra markete vardım. Kırık cam  parçaları kaybolmuş marketin üzerindeki boşluklar sırıtıyordu. Araba yerinde değildi. İçeri girip kimsenin olup olmadığına baktığımda 2 müşteri kasada ödeme yapıyordu. Şerefsizin suratı tekrar kanın beynime sıçramasını sağlamıştı.

Son müşteriler çıktığında ona baktığımı farkedip ifadesiz suratını buruşturdu.

"Ne istiyorsunuz?"

"Kapıyı kilitle."

"Ne diyorsun sen lan?"

Elini kaldırıp dahada suratını göte benzettiğinde ona yaklaşıp kasanın üzerine ellerimi koydum.

"Kapıyı kilitle."

"Polis çağırmamı mı istiyorsun seni velet?!"

"Seni sikeceğim."

"Kes artık, polis çağırmadan kaybol!"

Ben sakince konuşurken eli ayağına dolanan orta yaşlı adamın iki yakasını tuttum ve sertçe kasanın diğer tarafından kendime çektim.

"Ona dokunmak mı istedin?"

"Ne saçmalıyorsun?! Haddini bil piç!"

"Ona bu pis ağızını mı sürdün?"

Kuvvetlice kafa attığımda eş zamanlı olarak yakasını bırakmıştım. Arkasındaki sigara paketlerinin olduğu cam kapaklı dolaba kafasını çarptı ve yere düştü.

Kasanın arkasından yere yatan adamı umursamadan anahtarı buldum ve sistemi kapayıp, kapıyı kilitledim.

Anahtarı bir kenara koyup yerde yatıp kıvranan adamı eğilip gömleğinden çekerek açığa çıkardım. Patlayan dudağından akan kan üzerine bulaşmıştı.

Yerde duran eline tüm kuvvetimle basarak ezdim. Acı çığlıkları, bağırışları içimi rahatlatıyordu.

"Seni geberteceği-im agghhhh!!"

"Önce ben seni geberteceğim."

Ayağımı kaldırıp karın boşluğunu tekmeledim. İki büklüm olmuş bağırmaya devam ediyordu. Yere çömelik kafasını kendime çevirdim.

whats wrong | vkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin