Okul çıkışı Taehyung'u kapıda beklerken ellerimi cebime sokup, ayağımın altındaki taşlarla oynuyordum. Rüzgar ben başıma geçirdikçe kapüşonumu düşürüyordu.Taehyung gelip boynuma sarıldı ve dudağımı öptü. Sıcak bir gülümseme verip elini tuttum.
"Ee nereye gidiyoruz?"
"Bilmem, nereye gitmek istersin?"
"Dondurmacıya!"
"Bu havada mı? Hasta olmanı istemiyorum Tae."
"Lütfen!"
Biraz durup daha sonra onun üzülmesini istemediğim için kabul ettim.
"Peki."
Yaklaştığımızda beni elimden çekerek kapıdan içeri soktu. Arka masalardan birine oturduk ve sipariş vermek için bekledik.
Siparişlerimizi verdikten sonra karşımda oturan Taehyung'a baktım.
"Benim yanıma taşınacak mısın?"
"Jimin'le konuştum."
Başını kaşıyarak konuştuğunda olumsuz bir cevap alacağımı düşündüm ve yüzümü biraz düşürdüm.
"Sonra?"
"Yeni birini bulana kadar beklememi rica etti."
"Yani geleceksin öyle mi?"
"Sanırım evet."
Gülerek cevap verdiğinde şaşkınlığımı silip bende güldüm. Elini tutup iyice sıktım. İkimizde birbirimize hınzır bakışlarımızı yönlendirirken siparişlerimiz gelmişti.
Ayrılıp önümüzdekileri yemeye başladık. Bir anlığına gözüm Taehyung'a gittiğinde kaşığı ve ağzının kenarındaki dondurmayı yavaşça yaladığını gördüm. Öylece kalıp onu izlerken ağzımın içinde eriyen dondurma akıp genzime kaçmıştı. Öksürdüğümde bana bakıp su uzattı.
Kendime geldiğimde yüzüm kızarmıştı ve zar zor nefes alıyordum.
"İyi misin? Dikkatli ye-"
"Hayır değilim. Sen yaladıkça daha kötü oluyorum."
Söylediğimin üzerine koca bir kahkaha atmıştı.
"Ahh Jungkookie!"
"Ciddiyim Taehyung, onu çabuk ye ve eve gidelim."
Gülmeye devam ederken hızlıca dondurmasını yiyordu. Ayağa kalkıp kasaya yürüdüm ve ücreti ödedim. Daha sonra kasanın yanında duran çikolatalardan 5 tane alıp onları da ödedim. Bir kaç tanesini yiyip Taehyung'u kaldırdım.
"Hadi yeter."
"Tanrım! Sakin ol!"
Gülmeye devam ederken kapıdan çıkıp otobüs durağına gittik. İlk otobüse binip ikili koltuklardan birine yerleştiğimizde Taehyung cama bakarak gülmeye devam ediyordu. Ona bakarak sıkıntıyla nefes verdiğimde kafamı çevirmemle yaşlı bir bayanla göz göze gelmem bir oldu.
Yerimden kalkıp oturmasına izin verdim. Sürekli sallanan otobüs ereksiyon olan penisime iyi gelmiyordu.
Bir kaç durak sonra inip hızlı adımlarla eve yürüdük. Anahtarı bulup kapıya yüklendim. Açıldığında Taehyung'u içeri ittirip arkasından girdim ve kapıyı kapadım.
"Jungkook."
Üzerimdeki hırkayı ve tişörtü çıkartırken cevapladım.
"Hm?"
"Perdeler açık."
"Boşver, gel buraya."
Üzerimdeki pantolonuda indirip boxerla kalmıştım. Taehyung'un dudaklarına yapışıp bir yandanda onu soyuyordum. Geri geri yürüyüp koltuğa oturdum ve onu kucağıma çektim.
İkimizde sadece boxerla dururken şişkin penisimin üzerinde sürtünüyordu. Kısık inlemeler çıkarıyordum. Beni dahada tahrik etmek için oda inliyordu.
Daha fazla dayanamayıp onu koltuğa yatırdım ve bacaklarının arasına geçtim. İkimizde çıplak kaldığımızda elimi deliğine götürdüm. Yüz ifadesi kendimi dizginlememe engel oluyordu.
Yumuşak tenine öpücükler bırakarak parmaklamaya devam ediyordum. Onun teni, kokusu, vücudu beni her seferinde ilkmiş gibi delirtiyordu.
Parmağımı çıkarıp penisimi ıslattım ve deliğine konumlandırdım. Bir kaç vuruştan sonra hızlandım ve inlemelerinin çoğalmasını sağladım.(Medya)
Titreyerek yüksek bir sesle içine boşaldığımda onu çekmeye başladım. Oda biraz sonra boşaldığında beni kendine çekip dudaklarımı öptü. Nefes nefeseydik.
Taehyung bir anda beni itip dizlerinin üzerinde eğildi. Penisime yaklaşıp önce ellerinin arasına aldı. Bir kaç kez çekip daha sonra başını öptü ve yaladı. Boydan boya dilini gezdirip ağzına aldığında derin bir inleme verdim.
Tekrar kanım toplanırken Taehyung'un ortaya çıkan kalçası beni çıldırtıyordu. Penisim dikleştiğinde ayrılıp bacaklarını açtı ve kucağıma geldi.
Penisimi tekrar deliğine konumlandırıp belinden tutup yavaşça kalçamı kaldırdım ve içine girdim. Eşzamanlı olarak oda üzerine oturduğunda derin bir nefes verdi.
Taehyung ellerini omuzlarıma koyup alnını alnıma yasladığında konuştum.
"Seni seviyorum."
"Seni s-seviyorum."
Dudaklarıma yumuşak bir öpücük bırakıp dudağını ısırdı ve başını yana çevirdi.
Başını çevirir çevirmez gözlerini kocaman açtı ve durmam için elleriyle beni dürttü.
"Bizi izliyor!"
"Kim?"
"Bir kız?"
"Tanrım!"
Buda final bölümüydü. Final bölümü ilk defa yazdığım için genelde okuduklarım kötü son oluyordu öyle düşünmüştüm bende ama siz mutlu son istediniz. Bende böyle bir şey yazdım.
Yetersiz olacağını düşünüp size medyayı sunmak isteidm.
Sizi seviyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
whats wrong | vkook
Short Story"Taehyung bekleyemem, ufak olmayan bir sorunumuz var." | 181216