Joe'nun söylediği sözler hala kafamda yankılanırken bunun sarhoşluğun etkisi olabileceğini düşündüm. Biraz başım dönmeye başlamıştı, sıkıca bir yere tutunarak dengemi yakalamaya çalıştım. Tam o sırada belimi kavrayan iki el ile gözlerimi kapamıştım.
...
''Hey! Diana!''
Hailey'nin sesini duyar gibi olmuştum ama sesler birbirine karıştıkça emin olamıyordum.
''Hailey sakin ol uyanacak.'' diyen Eric'in telaşlı sesini duydum.
''O zaman niye uyanmıyor aptal herif! diye bağıran Jake'in sesiyle biraz daha yerimde kalmaya karar vermiştim. Beni önemsiyordu ve bu oldukça hoşuma gitmişti.
''Uyuşturucu falan var mıydı? O yüzden böyle olmuş olabilir mi?''
Tekrar Jake'in sesini duyduğumda sevinmiştim.
''Ona uyuşturucu dokunmaz Jake.''
''Sen bunu hangi halt biliyorsun?''
''Ben onun en yakın arkadaşıyım. Mantıklı ol.''
Bu sözleri duyarken gözlerimi aralamaya başlamıştım. Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda bana meraklı bir şekilde bakan gözleri gördüm.
''Hey, çocuklar uyanıyor.''
Jake, hemen Hailey'i itip yanıma gelmişti ve tedirgince bakıp; ''iyi misin'' diye sormuştu. Sonradan ise dudaklarımın çok yakında olduğunu fark edip geriye çekilmişti. Harbuki ben o durumdan gayet memnundum.
Yavaşça yerimden doğrulup etrafına bakındım.
''Herkes nerede?''
''Sen bayılınca herkesi gönderdik.''
Eric'in yüzüne baktığımda önemseyen ama bıkkın bir ifade vardı. Onun o sert yüzüne baktığımda onunla geçirdiğimiz anıları hatırladım ve gülümsedim.
Ben ve Eric küçükken arkadaştık ama aramız bir nedenden dolayı bozulmuştu. Şimdi bana saçma gelen bir nedenden dolayı ve asla hatırlamak istemediğim bir nedenden dolayı.
''Ben buraya nasıl geldim?''
''Jake seni getirdi.''
Jake'e bakıp gülümsedim ve kafamı Chris'e çevirdim. Telaşlı gözleri beni bulduğunda biraz daha rahatlamış gibiydi.
''Merak etme, Chris. İçkilerde falan bir şey yoktu. Sadece-''
Joe'ya baktım ve sözüme devam ettim. ''Sadece duyduğum birkaç şey yüzünden kendimi iyi hissetmedim. Galiba fazla hassasım.''
O sırada Joe gözünü kırpıp gözleriyle Jake'i işaret ettti.
Gözlerimi devirerek ''şu sıralar çok yaşıyorum.'' dedim.
Bir yandan da Hailey ortamı yumuşatmak için bir şeyler bulmaya çalışıyordu.
''Hadi çocuklar Doğruluk mu Cesaretlik mi oynayalım!'' dedi şakrak sesiyle.
Hepimiz kabul ettik ve masanın etrafına toplaştık. Sonradan şişeyi unuttuğumuzu fark edip Chris'e bir bakış attık. Chris ayağa kalkıp mutfağa doğru ilerlediğinde ortamı sessizlik ele geçirmişti. Ardından kapıdan Chris masaya şişeyi koydu ve yerine geçti.
Şişeyi hızlıca çeviren Eric'e baktım ve gülümsedim. Eskiden de bu oyunu çok severdi.
Şişe bir turun sonunda Jake ve Hailey'e gelmişti.
''Doğruluk mu cesaret mi?''
Hailey biraz düşündükten sonra cesaret yanıtını verdi.
Jake pis pis sırıttı ve ''Eric'i öp.'' dedi. Joe sinirlenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Change Me
RomantikMerhaba, ben Diana. Diana Amanda Stone. 17 yaşındayım. Herkes çok sinir bozucu olduğumu söyler. Ki bende bunun farkındayım zaten. Ama eskiden böyle değildim. Saf ve inek kızlardandım. Dönüm noktamı başlatan galiba annemi kaybetmem oldu. Bütün hayatı...