1 Ay Sonra
''Kararlısın yani?''
Gözlerimi devirerek yanımda şaşkınca bana bakan Hailey'e baktım.
''Evet, kesinlikle kararlıyım. O bana o şakayı yapmayana dek onunla konuşmayacağım'' dedim ısrarlı bir şekilde.
''Alt tarafı küçük bir şaka. Sadece sen onunla yatmadığın sürece başka kızlarla yatabilirim diye şaka yaptı.''
''Alt tarafı? Küçük? Şaka? Her defasında bana bunu hatırlatıyor ondan nefret ediyorum.''
''Hayır etmiyorsun.''
''Evet, ediyorum.''
''Hayır etmiyorsun.''
''Hayır etmiyorum.'' dedim bıkkın bir şekilde. ''Hem farklı nedenlerim de var. Beni Justin ile görüştürmüyor. Hiç bir erkekle görüştürmüyor.''
''Kıskanıyor.''
''Kıskanmasın!Onun olduğumu zaten bilmiyor mu?''
''Biliyor ama seni seviyor, Diana. Bunu o aptal beynine sok.''
Kaşlarını çattı ve dolabına doğru ilerledi.
Yanına geçeceğim sırada eteğimde bir sıcaklık hissetmemle yerimden sıçradım vekarşımdaki mahcup yüze baktım.
''Aman T-tanrım! G-gerçek-ten. Ç-çok özür dilerim. Bilerek yapmadım. Sadece telefonumu bulmaya çalış-''
''Önemli değil.'' dedim sahte bir gülümsemeyle. Herkes bize bakıyordu ve bu hiç hoşuma gitmemişti.
''Hemen siliyorum. Eteğini kahve ile kirlettiğim için özür dilerim.''
''G-gerçekten önemli değil.''
Cebinden peçete çıkardı ve kahvenin döküldüğü yeri temizlemeye başladı. Ne yaptığını farkedince tekrar mahcup bir gülümsemeyle bana baktı. Döküldüğü yer tam bacağımın arasıydı ve yaptığı şey gerçekten çok kötü duruyordu.
Bir anda sinirle ''Hey! Herkes önüne baksın!'' diye bağırdım. Herkes farklı bir şeyle ilgilenmeye başlamıştı ama sadece bir kişi sinirle gözlerini bana odaklamış bakıyordu. Jake.
Gözlerine baktığımda sanki gözlerinin içinde kaybolmuş gibiydim. Bana o kadar öfkeli ve derin bakıyordu ki.
Ne zaman olduğunu fark etmediğim bir sırada birisi kolumu çekiştirmeye başlamıştı.
''Hey! Ne yapıyorsun? Canım acıyor! '' diye bağırdığımda gözlerimi Jake'e sabitlemiştim.
Beni kızlar tuvaletine ittiğinde bu biraz irkilmeme neden olmuştu. Kapıyı hızla kapattı ve beni kapı ile arasına aldı.
''Ne halt yediğini zannediyorsun sen?'' diye yüzüme kükrediğinde korkumu belli etmemeye çalışıyordum.
''B-ben bir şey yapmıyordum. S-sadece o üzerime kahve döktü ve temizlemeye çalıştı.''
''Sana dokunarak mı?''
Gözlerimi devirdim ve ukala bir tavırla ''temizlemesi için dokunması gerekiyor.'' dedim.
''Sana başka bir şey yaptı mı?''
''Ne?''
''Sana başka bir şey yaptı mı diye sordum.'' dedi dişlerinin arasından.
''Tabiki de hayır'' dedim usulca.
''İyi'' dedi ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Karşılık vermemi bekliyor gibiydi ama ona kırgındım ve karşılık vermeye de hiç niyetim yoktu. Geri çekilince gözlerinde soru sorarcasına bir ifade vardı.
''Sana hala kırgınım.'' dedim kollarının arasından çekilerek.
''Neden?''
''Sanki bilmiyorsun.''
''Yaptığım şakayı ciddiye almadın değil mi?'' dedi ve bir kahkaha patlattı.
''Aslına bakarsan aldım.'' dedim kırgın bir şekilde.
''Sana inanamıyorum. Sadece bir şakaydı.''
Kapıyı açtığımda ve sınıfa doğru yürümeye başladığımda peşimden geldiğini farketmemiştim. Ta ki iki büyük el kolumu kavrayana kadar.
''Sen ciddisin.'' dedi şaşkınca.
''Evet ciddiyim.''
''Yani bu şakaya alındın?''
''Evet alındım.''
Ders zilinin çalmasıyla uzun bakışmamız sona ermiş ve sınıfa girmiştik.
''Herkes yeni öğrencimiz Blake ile tanışsın.''
Hoca yanında sabah bana çarpmış çocuğu tutuyordu. Bir anlık şaşkınlığımı gizlemeye çalışsamda olmamıştı. Karşı sırada oturan Jake'in gözleri ile karşılaştığımda sinir doluydu. Ona bakmamamı söylemeyi çalıştığında kafamı ders kitabıma gömmüştüm ama bu onu tatmin etmemiş olacak ki hala bana sinirle bakıyordu.
Hoca Blake denen çocuğu yanıma doğru yaklaştığında sadece şaşkınca hocaya bakıyordum.
''Blake, bu Diana. Yeni biyoloji partnerin.''
Umarım beğenirsiniz.
(Multimedia: Jake ve Diana)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Change Me
Любовные романыMerhaba, ben Diana. Diana Amanda Stone. 17 yaşındayım. Herkes çok sinir bozucu olduğumu söyler. Ki bende bunun farkındayım zaten. Ama eskiden böyle değildim. Saf ve inek kızlardandım. Dönüm noktamı başlatan galiba annemi kaybetmem oldu. Bütün hayatı...