Şu an yatağımda sessizce oturuyorum ve Jake'i düşünüyorum. Beni öpmesini, bana seni istiyorum demesini. Daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım. Yani aşık olmak gibi. Hiç birinin beni önemsediğini hissetmemiştim. Hailey ve Justin dışında.
Gözlerimi sabitlediğim duvarda duran resim ilgimi çekmişti. Biraz daha yaklaşıp resmi elime aldım ve tekrar yatağa geçtim. Resmi daha çok incelediğimde bunun annem ve babamın çok eskiden çekindiği bir fotoğraf olduğunu anladım. Bu fotoğrafı daha önce hiç görmemiştim. Biliyorum, o zaman duvarında ne işi var gibi bir soru sorabilirsiniz ama bu fotoğrafın sabah evden çıkana kadar burada olmadığına eminim.
Annemin bende olan tek fotoğrafı bu olmalıydı. Gerçekten güzel bir kadındı. Güzelliği kanı dondurabilecek derecedeydi. Fotoğrafı yanıma koyup gözlerimi kapattım.
....
''Hadi uyan, Diana.''
Gözlerimi araladığımda gözlerini bana dikmiş iki çift mavi göz ile karşılaştım.
''Ne istiyorsun, Bella.''
''Babam, erkenden çıkmış. Bana kahvaltı hazırlar mısın?''
Bella'nın yanağına bir öpücük kondurup ''Elbette.'' dedim.
Bella, bu halime şaşırmıştı. Çünkü evde ilk defa güldüğümü görüyordu. 4 yaşında bir kıza göre çok şey biliyordu ve neden böyle olduğumu da sorgulamıyordu.
Artık ablalık görevimi yapma zamanı gelmişti.
''Bana niye öyle bakıyorsun.Yoksa makyajım mı akmış?''
''İlk defa güldüğünü görüyorum.''
Onun ilk defasıydı. Çünkü annem onu doğrurken ölmüştü ve ben annemin ölümünden sonra hiç gülmemiştim.
Aşağı hızla inip mutfağa girdim. Peşimden gelen küçük adım sesleri beni mutlu etmişti. O kadar tatlıydı ki.
''Sana ne yapmamı istersin, küçük hanım.''
''Mısır gevreği.''
Bende bir kase mısır gevreği yemeliydim. Daha fazla zayıflarsam ölebilirdim. İki kase çıkarıp mısır gevreklerini koydum.
''Sen de mi benimle yiyeceksin abla?''
''Evet, neden yoksa istemiyor musun?''
''Hayır sadece çok mutlu oldum. Bu sabah gülüyorsun. İlk defa tek başıma kahvaltı yapmıyorum.''
Kaselere süt doldurup kaseleri masaya koydum.
''Bugün Emilie geliyor mu?''
''Evet. Ama sende benimle kalabilirsin. Bakıcı ile oynamak hiç eğlenceli değil.''
''Bugün sınavım var.''
''Ya da birini görmek için sabırsızlanıyorsun.''
Bunu nerden anlamıştı. Söylediğim gibi 4 yaşındaki bir kıza göre çok şey biliyordu.
''Bunu nerden anladın?''
''Çünkü dün seni bir arabada bir çocukla öpüşürken gördüm. ''
Tanrım, beni mi gözetlemişti. Kesinlikle bu işleri daha gizli bir yerde yapmalıydım.
'''Beni mi gözetledin?''
''Hayır, her gece sen uyurken senin yanına gelip seni öpüyordum. Ama dün yoktun. Bende dışarıda mısın diye baktım ve sen evin önünde bir arabada işi pişiriyordun.''
''Sakın bir daha o kelimeyi kullanma, Bella çok ayıp.''
Böyle şeyleri nereden öğreniyordu bu küçük şey.
Telefonuma gelen mesajla yerimden sıçradım. Tanımadığım numaradan gelmişti.
''10 dakikaya kapıda ol. Seni almaya geliyorum. -Jake''
Neyani hazırlanmak için 10 dakikam mı vardı? Derin bir iç çekip merdivenlere doğru koştum. Altıma converselerimi geçirip üstüme salaş bir t-shirt ile kot bir şort giydim.
Tekrar merdivenlerden inerek Bella'nın burnuna bir öpücük kondurdum ve dışarı çıktım. Bir anda önüme çıkan Mercedes ile gözlüklerini takmış camdan bakan onu gördüm. Gülümseyip arabaya doğru koştum ve kapıyı açtım.
Hızla koltuğa oturup Jake'in dudağına bir öpücük kondurdum ve önüme döndüm.
''Ne yani siz sevgili misiniz?''
Duyduğum ses ile aniden yerimden sıçradım. Kafamı arka koltuğa doğru uzattım ve içtenlikle sırıtan Hailey'ye baktım. Onun ne işi vardı burada?
''Afedersin, sana bir misafirimiz olduğunu söylemeyi unuttum.'' diyen Jake'e döndüm.
''Onun burada ne işi var?''
''Hailey Joe onu götürür diye umutlanıp bizim eve gelmiş. Ama Joe erkenden çıkmış. Sonra da onu ben bırakmak zorunda kaldım. ''
''Hailey'nin sırıtışı daha çok yüzüne yayılmıştı.
''Ben hala sorumun cevabını alamadım. Diana?''
''Şeyy... ummm. ''
''Ve sen bunu bana söylemedin. Bir dakika bu ne zamandır devam eden bir şey?''
Jake yola konsantre olmaktansa bizim muhabbetimizi dinlemeyi tercih ediyordu. Şu an ise yüzünde pek iyi bir sonucu olmayan bir sırıtış vardı.
''Okula gidince anlatırım.''
''Tanrım, onunla öpüştün mü?''
Jake'in sırıtışı biraz öncekinden daha değişik bir hal almıştı.
''Okulda dedim Hailey!''
Yanaklarım kızarmaya başlamıştı ve bu durumdan hiç hoşlanmamıştım.
''Peki onunla yattın mı?''
''Okulda!''
''Peki sen onunla yatmak istiyor musun, Jake? ''
Yanaklarımın iyice kızardığını hissetmeye başlamıştım.
''O daha cevap vermemişken niye bana bunu soruyorsun. Ayrıca evet, fazlasıyla.''
Ellerimle yüzümü kapattım. Daha fazla kızarmış tavuk gibi gözükmek istemiyordum.
''Çünkü her halinden belli ki o seninle yatmak istiyor.''
''Hailey, artık susar mısın? Jake sende sus! Tek kelime etmeyin ve bu yolculuk muhabbeti aramızda kalsın. Yoksa birazdan patlayacağım.''
Bunun ardından ikisinin de kıkırdaşmaları sinirimi bozmuştu.
Not: Umarım beğenmişsinizdir.
(Multimedia: Diana ve Hailey)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Change Me
RomantizmMerhaba, ben Diana. Diana Amanda Stone. 17 yaşındayım. Herkes çok sinir bozucu olduğumu söyler. Ki bende bunun farkındayım zaten. Ama eskiden böyle değildim. Saf ve inek kızlardandım. Dönüm noktamı başlatan galiba annemi kaybetmem oldu. Bütün hayatı...