Soğuk hava yüzüme çarptıkça kendime geliyordum.Nasıl böyle bir şey olabilirdi.Bunu nasıl yapardı.Nefret ediyorum tüm erkeklerden nefret ediyorum..Sinirden her tarafım uyuşmuştu.Hareket bile edemiyordum.Evde olanlardan sonra koşa koşa dışarı çıkmıştım.Her zaman geldigim yere gelmiştım.
Moralim bozulduğu zamanlar hep buraya gelirim. Manzarası o kadar güzel ki.İnsanın içine huzur veriyor. Ama şuan da bana etki etmiyordu. Çünkü hiçbir şey algılayamıyordum. Sadece bakıyordum ama hiçbir şey göremeyecek kadar doluydum. Beynimi binlerce soru kemiriyordu.Bundan sonra ne olcaktı. Annem ne yapcaktı. Ben ne yapcaktım. Bir daha o adamın yüzüne bakmak istemiyordum.
O adam sadece annemi değil beni de aldatmıştı, kandırmıştı. Ailemizi mahvetmişti. Onu asla affetmeyecektim. Oysa onu o kadar çok seviyordum ki böyle bir son olacağını hiç düşünmezdim.
Eve dönmek istemiyordum. Babamın annemi aldattığını öğrendiğimizde annem perisan oldu. Teyzem yanında şimdi. Babam ise aslında iş bahanesiyle gittiği yurt dışından bir daha buraya gelmeme kararı almış. Yanındaki kadınla yaşayacağını söylemisti. Nasıl böyle bir şey yaptın baba hiç mi düşünmedi beni,annemi? Ama bundan sonra anneme destek olmam gerekiyordu. Onun yanında olmam gerekiyordu.
Gözyaşlarım tek tek düşüyordu yanaklarımdan. Omuzumda oluşan ağırlıkla kafamı arkaya çevirdim. Masmavi gözlerle karşılaştım.
"Iyi misin ? çok kötü görünüyorsun. Yardım ister misin"
Bir an ne diyeceğimi bilemedim. Erkekti sonuçta hepsi aynıydı kimseye güvenemezdim
"İstemez iyiyim ben."
hızlıca elini omuzumdan çekerek ayağa kalktım.
Kolumdan tutup beni kendine çevirdi. çok ani olmuştu. Bir anlık o şokun etkisinde kaldım.
"ne yapıyorsun be bırak kolumu. bırak dedim sana. "
"İyi görünmüyorsun diyorum.bırak şu inadını. Sana yardım etmek istiyorum. Anlamıyor musun"
"be-ben konuşmak istemiyorum.Asıl sen anlamıyorsun. kimsenin ya-yardımını da istemiyorum "
kolumu kurtarıp bütün gücümle koşmaya başladım. Ne yapıyordum nereye gidiyordum bilmiyorum. O kimdi neden bana yardım etmek istesin ki. Başım o kadar çok ağrıyordu ki aglamaktan önümü göremiyordum. nereye gittiğimi bile. Daha sonra ne olduğunu anlayamadan her taraf bir anda karardı...
...
Gözlerimi açtığımda küçük bir odada bir koltukta yatıyor buldum kendimi. Nerdeydim ne olmuştu bana. Tek anladığım başımdaki ağrı dahada artmıştı. kapının açılmasıyla korkum artmıştı. Elinde tepsiyle içeri girmisti.
"Noldu bana sen neden buradasın beni neden rahat bırakmıyorsun."
"bunları ye kendini iyi hissetmeden kalkma sakın."
elindeki tepsiyi bırakıp gitti. Hiçbir şey dememe izin vermeden gitti. Hepsi aynıydı. Daha demin benimle konuşmak istiyordu. Ama şimdi yaptığına bakın.Çekip gitmek. Ne yapmaya çalışıyordu? Daha fazla kafamı karıştırmadan tepsideki simiti yedim. Daha sonra ağrı kesici olduğunu tahmin ettiğim ilacı ictim. İlaç etkisini gösterene kadar etrafımı inceledim. Simsiyah duvarlar, simsiyah deri koltuklar, küçük siyah komidin üzerinde küçük bir radyo ve beyaz kaplıklı kalın bir defter.. ilgimi çeken tek şey simsiyah az eşyalı bu odada bembeyaz bir defterin ne işinin olmasıydı. gerçekten içim kararmıştı. Bir an önce burdan çıkmak istedim. Kapıdan açtığımda büyük ve uzun bir koridorla karşılaştım. Yerde küçük minderlerden başka bir şey yoktu. Bunların hiçbirine anlam veremedim. Umrumda da değildi. sadece buradan çıkmak istiyordum.
Hızlı adımlarla dışarı attım kendimi. Nerde olduğumu bilmiyordum. Bu yüzden gelen ilk taksiye bindim.Artık eve gitmek istiyordum. Annemi o halde bırakıp kaçmasaydım belki de başıma bunlar gelmeyecekti.
Neden ben diye düşündüm neden ben..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Suçum Sevmekti
RomanceMutlu olmayı herkes hakeder ama onun geçmişi buna izin vermez. Herkes tek tek gider onun hayatından sadece gözyaşları birakmaz onu. O kadar yükü kaldıracak kadar güçlü değildir onun bedeni. Güvendiği insanlar yarı yolda bırakır onu bu acımasız dünya...