Mama, I'm in Love with a Criminal (TÜRKÇE)

08. Hold Me In Your Arms Tonight

"Pek tam olarak nereye gidiyorsun?"

"Arkadaşımın evine ders çalışmaya." dedim anneme.

"Okul gecesinde saat onda?" diyerek kaşlarını kaldırdı.

İnledim. "Evet. Andy beni bırakacak." dedim.

"Andy kimseyi bir yere bırakmıyor." diye seslendi oturma odasından. Arkadaşı bizdeydi. Liam, Andy'nin en yakında arkadaşlarından biriydi. Gerçi, ben gerçekten onların nasıl arkadaş olduklarını anlayamamıştım. Tamamen zıt karakterlerdi. Liam iyi olandı ve Andy ise, iyi hariç herşeydi.

Gözlerimi devirdim ve ona ağır adımlarla yaklaştım. "Beni götüreceğini söylemiştin!" diye bağırdım ona. 

Liam bana sırıttı. "Küçük kız kardeşin ders almaya çalışıyor ve sen onu durdurmaya uğraşıyorsun." diye sordu Andy'e. "Kendinden utan!" diye çıkıştı.

Andy inledi. "İyi! Seni götüreceğim."

"Teşekkür ederim Andy." dedi annemiz ona. "Ben ikinci vardiyam için gitmeliyim. Seni on birden önce evde istiyorum." dedi bana. "Bir gibi evde olurum. Eğer ikiniz de burada olmazsanız, başınız belaya girer."

"Peki anne." dedi Andy.

"İyi. Şimdi gitmeliyim, yoksa geç kalacağım." dedi ve önce benim yanağımı sonrada Andy'nin alnın öptü. "Kız kardeşinin yemek yediğinden emin ol! Ve Liam, tatlım ne kadar istersen kalabilirsin. İstersen geceyi burada geçirebilirsin."

"Önemli değil Bayan Samules! İşte iyi vakit geçirin!" Liam ona gülümseyerek söyledi.

Jest yaparak döndü ve acele ile kabanını giyindi. "Görüşürüz! Sizi seviyorum!" Kapıya giderken seslendi. Televizyonun önüne otururken kapı kapandı ve kitlendi. 

Andy bana döndü. "Peki, gerçekten nereye gidiyorsun?" diye sordu.

"Arkadaşımın evine." diye cevapladım.

Andy gözlerini devirdi. "Ne arkadaşı?"

Durdum, birini düşünmeye çalıştım. "Şey, Ashley."

"Yalancı."

"Şu konuştuğun çocuk mu?" diye sordu Liam.

Dondum. "Sen Ashton'ı nereden biliyorsun?"

Tatlıca gülümsedi. "Andy bana söyledi."

Gözlerimi devirdim. "Gerçekten mi?" diye sordum abime. "O sadece benim arkadaşım."

"Biliyorum, ama benim dedikoduyu nasıl sevdiğimi bilirsin." sırıtarak cevap verdi.

İç çektim. "Onu görmeye gitmiyorum." dedim onlara.

"İyi çünkü ona gitseydin, onunla küçük bir konuşma yapmam gerekecekti."

Gözlerimi devirdim. "Çok gıcıksın."

Sırıttı. "Bu benim işim." Pozisyonunu değiştirdi ve yüz ifadesi ciddi olana döndü. "Ayrıca işim seni güvende tutmak. Peki söyle bana, gerçekten nereye gidiyorsun?"

İç çektim. Ona gerçeği söylemeliydim. "Zayn'e"

Kaşlarını kaldırdı. "Ne için?" diye sordu.

"Siz ikiniz ayrılmadınız mı?" diye sordu Liam.

"Evet ayrıldık." dedim Liam'a ve sonra Andy'e döndüm. "Ve çünkü benim gelmemi istedi."

"Neden? Onunla tekrar mı çıkacaksın?"

Başımı iki yana salladım. "Konuşmak istediğini söyledi."