Akşam üzeri olmuştu ve günlerden pazar. Şevvalle birlikte gezmeye sahil kenarına çıkacaktık.
"Kanka sence siyah olan mı yoksa beyaz olan pantolon mu?"
Ellerindeki iki tane pantolonu havada sallarken düşünmekle meşguldüm.
"Ne önemi var alt tarafı sahile gidiyoruz giy işte birini"
"Yaa hadi olmaz oyun bozanlık yapma mal seç birini"
"Siyah olan"
**
Evden çıktıktan sonra evimize yürümeyle 15 dakika olan sahile indik.
"Ay şuna bak kankaaa" eliyle işaret ettiği 2 erkeği göstermişti ki ben donup kalmıştım bunlar cidden onlarmıydı?
O gün kafede müşterilerim olan kişi ve mavi gözlü çocuk. Ama olabilirdi sonuçta demekki aynı yerde yaşıyoruz.
"Ne olmuş yani ne var ne demeye çalışıyosun Şevval subliminal mi vermek istiyorsun"
"Töbe de ama şuna bak çok yakışıklı değilmi" gözüyle mavi gözlü çocuğun yanındaki erkeği işaret ederken.
"Boşver onları gel bir yere oturalım"
**
Bir kafeye oturduktan sonra gelen içiceklerimizi beklerken birden sandalyelerimizin çekilmesiyle kafamı döndürmemle neye uğradığımı şaşırmıştım.
"Yok artık"
"Merhaba" dedi mavi gözlü çocuk
"Sen o kafedeki garson kızsın" dedi ve hafifçe gülümsedi ne hoş beni bu şekilde hatırlaması hoş başka nasıl hazırlayabilirdiki.
Şevvalle ben hala onlara mal mal bakmaya devam ederken "Ee burası boşsa oturabilirmiyiz?" tam konuşmak için ağzımı açacakken Şevvalin "Tabikide" demesiyle alttan ayağına tekme geçirmem bir oldu ve yüzüme sahte gülüşümü yansıtarak ona baktığımda yüz ifadesi korkunçtu.
"Konuşalım bakalım" dedi Adını bilmediğim mavi gözlü çocuğun arkadaşı.
Anlaşıldıki aslında kısa geçen her saniye şuan çok yavaş geçicekti..
Kısa bir bölümdü öyle yazasım geldi yılbaşına özel neyse mutlu yıllar..
![](https://img.wattpad.com/cover/82956461-288-k379514.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acımasız Aşk
Novela JuvenilBazı sonlar masallardaki gibi mutlu bitmez belki biraz ölüm belki biraz pişmanlık ve acı. Mutluyken acıya doğru giden bir yol. Not: Kötü çocuk masum kız hikayesi değildir.