Bela?

128 12 2
                                    

"Pes etmek yok tamam mı! Sonuna kadar savaşacağız. Engeller bizi durduramaz! Sadece... Sadece zafere bir adım kaldı. Bir adım! Bu kadar şeyi göze aldık değil mi? Bunu da yapabiliriz! Pes etmeyeceğiz! Çünkü... Çünkü biz..."

Büyük bir ciddiyetle dudaklarını yaladı ve devam etti.

"Çünkü... Ya uyuz uyuz bakmasanıza öyle konuşamıyorum!"

"Hande, ben sadece bir soru sormuştum arkadaşım?" dedi Tutku bıkkınca.

"Evet, nerede şu mükemmel planın?" diyerek Tutku'yu doğruladım.

"Ama ben böyle düşünmedim ki... Ben bunları düşünmemiştim?"

"Neyi düşündüğünü sorsam cevabı daha kolay olur diyorum?" dedi Görkem, lunaparkın biraz ötesinde, arkasında içeri sızma planları yaptığımız arabaya yaslanarak.

"Ama daha partiye bir buçuk saat var. Bir yol buluruz diye düşünmüştüm. Ama son giriş umudumuzu da şu kapıdaki adamlar- Görkem n'apıyosuuun?"

Görkem bu ani tepkiyle arabanın kaputundan irkilerek kalktı ve soran gözlerle Hande'ye baktı.

"Babanın arabası mı olum? Baksana pahalı araba, başımıza bela açıcaksın!"

Düşünmeyi bırakıp kıkırdadım. "Camına dokunursam çok hasar olur mu Handee?" 

"Ha-ha çok komik." dedi Hande yapmacık bir tavırla. "Kapıdakileri görebiliyor musun gerçekten, şüpheliyim. Başımız belaya girer!"

Tutku, "Farkındaysan son sınıf partisine davetli olmadan giriyoruz. Her türlü, küçük ya da büyük beladayız zaten." dedi alayla. Hande de "zayn mslmn" ifadesini yaptıktan sonra nasıl gireceğimizi düşünmek üzere başını dizlerine dayadı.

Mırıldandım.

"Bela..." 

"Bela."

"Bela!"

"Kalkın gidiyoruz."

"Beni ne zaman takacaksınız?"

Elime aldığım taş parçasını arabaya sertçe atıp alarmların son ses ötmesini sağlamam yeterli olmuştu sanırım. Sonra da onlar daha ne olduğunu anlamadan koşmaya başlamıştık zaten.

Kısa sürede attım, bölüm kısa, bi çeşit spoiler olsun dedim :D Diğerini uzun tutmaya çalışırım, hoşçakalııın <3

Labirent.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin