Labirent.

Yeni.

Canlarıııım, yeni bölüm sandınız dimi. Çünkü yeni bölüm. Tamam sadece "yeni bölüm sandınız dimi" muhabbetini yapmak istedim :EW.eqW.EWEE Multimedia'daki müziği isterseniz beraber dinleyin, ben beraber yazdım. Okuyan herkes oy vererek hala hayatta olduğunu belli ederse çok seviniriiim, iyi okumalaaar <3

Sessiz koridorda çikolatalı mükemmelliyetin son mükemmel damlalarını vakumlayarak tuhaf sesler çıkarıyordum ki, arkamdaki ses  koridorda yalnız olmadığımı açıkça gösterdi. Çikolatalı süt konserimin duyulmasından duyduğum rahatsızlık bir yana...

"Pardon, yeniyim de 10/C nerede?"  Hızla arkamdaki sese döndüm.

"Rüzgar?" 

***

Bana , aslında daha çok Rüzgar'a atılan tuhaf bakışlara karşılık olarak, öğretmenime döndüm ve konuşmaya başladım.

"Dönerken koridorda yeni arkadaşımızla karşılaştım hocam, artık bizim sınıftaymış."

Ama ben Rüzgar'ı sizden önce tanıyorum nihahahhahaa! Ve lanet olası Labirent'i onunla paylaşan benim, siz değil!

Bu sırada bizim sınıftakilerin Rüzgar'a olan bakışları arasında onun poposunu daha şimdiden göğe yükseltmemeleri için dua ediyordum. Öyle insanlar hiç çekilmiyor, gerçekten.

"Sınıfa hoş geldin oğlum, adın ne?"

Tebessümle "Rüzgar Bakır, hocam." dedi. 

"Boş bir yere otur."

Hande normalde Tutku ve benim arkamızda, Görkem'le otururdu ama bu sabah kantinde olan tatsızlıktan dolayı bizimle oturmak istememişti. Yani şimdilik Görkem'in yanı boştu. Yani söylememe gerek var mı bilmiyorum, kısaca Rüzgar artık bizimle oturuyor.

***

Teneffüs zili çaldığında, Hande yanımıza gelip Rüzgar'ın sırasına hışımla ellerini koydu. Bu hareketliliğe dördümüz de merakla başımızı kaldırıp baktığımızda,

"You can't sit with us!" dedi Rüzgar'a doğru. Komikmiş kardeş.

"Pardon, ne?" Rüzgar'ın kaşları şaşkınlıkla havaya kalktı.

"Hande en son sen bizimle küsmüştün? Veya onun gibi bir şey oluyordu?" dedim.

"Pekalaaa, belki de haklıydınız. Yani, şey... Ben üzgünüm."

Tutku kollarını açtı. "Gel lan buraya."

Ben de onlara yapıştım. "Aile sarılmasııı!"

Ne kadar duygusal. Tam bir örnek aile. Ağlıycam.

Ayrıldığımızda Rüzgar bize bakıyordu. Hayır bu tabiki "Sen de gel." diyip beşimizin sarılacağı tablo değil. Hayır. Daha hiçbirimiz ona böyle yakın değiliz. Her neyse.

Tutku dönüp Rüzgar'a baktı. "Ben seni bir yerden çıkarıcam ama... Birine çok benziyosun sanki, ya da seni daha önce gördüm. Ama ne biliyim, aklıma gelmiyo..."

Rüzgar'ın yüz hatları belli belirsiz gerildi.

Hande de aynı şekilde ona baktı. "Hatırladım ya, tabii, sen partide Dicle'yle beraberdin. Gerçi sonra  birden kayboldun ama."

Ve aynı şekilde gevşedi.

Ona anladığından emin olmasam da "Zaten o birden kaybolma işini sonra konuşucaz." bakışı attım. Bana böyle bakış atılsa ben de anlamam gerçi.

"A, bu arada sana arkadaşlarımı tanıtmadım ben. Tutku, Görkem, Hande."

Görkem sırıttı. "Grupta tek erkek olmaktan bıkmıştım be. Hoş geldin karşim. Hadi kantine çıkalım hem konuşuruz."

***

Koridorda yürüyorduk. Rüzgar dikkatle saçlarıma baktı. "Saçında boya mı var?"

Güldüm. Saçımda boya mı var? Bu nasıl soru lan. Olsa bile bu böyle mi sorulur. İnsan bir der ki "Saçların çoook güzel doğal rengi mi bu nasıl güzel renk sadldskhkj" falan fıstık. Daha fazla iç sesime kulak verirsem çocuk onu takmadığımı falan düşünecek. Cevap ver.

"Hayır ya doğal rengi. Hem neden ki?"

Bu sefer gülen taraf o oldu. Bu hafif eğleniyor gibi bir gülüş müydü? Dalga mı geçiyosun sen ya?

Eliyle saçımdan bi tutam aldı ve önüme getirdi. "Bundan bahsediyorum." 

Oo, hayır. Dün uyumayıp resim yapmıştım. Elimle saçımı düzeltirken gelmiş olacak ki mor guaj boya orada kurumuş. Ne kadar güzel! Ben de hemen "çocuk saçımı boya sandı hıaaah" havalarına giriyorum. Rezil ol böyle. Aferin. 

"Boya ve fırçalarla fazla ilgiliyim de." 

Güldü. "Yağlı boya falan mı bu? Çıkmıyo." dedi parmaklarıyla hafifçe boyayı kazırken.

"Guaj."

"Guaj, peki. Farkı ne?"

"Guaj boyanın ambalajında guaj boya yazar."

"Çok güldüm gerçekten."

"Bahçeye mi diktiler?"

Önce yıkıldım havasına bürünecekken, sonra hemen toparlayıp sırıttı. "Hayır cumhurbaşkanı yaptılar."

Bu sefer de ben yıkıldım be, bu yapılır mı? İğrenç espiriyi grubun geri kalanı da duymuş olacak ki koca bir "Iııııyyy" nidası yükseldi.

Bu çocukla iyi anlaşıcaz.