Bölüm 19 : Durun Yapmayın

330 10 3
                                    

Hastahaneden çıktıktan sonra ki süreçte Kaanın yakama yapışması haricinde herşey kat be kat dahada kötüydü çünkü randevu alamıyor habire kusuyordum.Şuanda da evde yatıyordum ama Kaan her ihtimale karşı burda olacagını birşey olursa seslenmesi gerektiğini söylüyordu.Aşık olsam çok iyi ve yakışıklıydı ama gönlüm onu sevmiyordu gönlüm o yetimhanede hırcın asi çocugu seviyordu.

Şimdi ise tek elim karnımda öylece yatıyordum ve tek lokma yememe ragmen midem bulanıyordu.Elime aldıgım telefonla banyoya girip kapıyı kilitledim ve suyu sonuna kadar açıp hastahaneyi aradım daha fazla duramazdım.Telefonu açan kızla öyle hızlı ve kısık sesle konuşuyordum ki kız beni nasıl duyuyordu hayret ediyordum.Evet halletmiştim yarın sabah dokuz buçukta bu iş bitecekti.Üzgünüm minik kuş seni sevebilirdim ama olmadı o öküz baban yüzünden olmadı.Vedalaşmak zor olacak biliyorum ama sana bu kaderi yaşatamam.İleride banada ne olur bilmiyorum ve Kaan gibi birinede baba demeni istemem seni seviyorum minik kuş cennette görüşmek üzere.Saçma sapan düşüncelerimi bir kenara bakırakıp iğrenç bedenimi yıkamaak için duşa girdim yarın büyük ihtimal halolurdu ve temizlenmem gerekirdi.Duşta ne kadar kaldıgımı bilmiyordum ama Kaanın kapıya tıklamasıyla hemen çıktım çünkü Kaana kesinlikle güvenmiyordum:

'Melek iyimisin ?'

'İyiyim sadece şu hastahane kokusundan kurtulmak istemiştim ama duş rahatlatınca biraz fazla kaldım kusura bakma '

'Yoo ne kusuru şimdi babam aradı ufak bir işimiz varmış hiç gitmek istemiyorum ama gitmek zorundayım ama gitme dersen kesinlikle gitmem'

'Ha-hayır hayır gitsen zaten bende yatıcam sabah yine hastahaneye gidicem malum kontrol olucak ve ilaç yazacaklar '

'Seninle gelmemi istermisin ? yoksa şirkettemi buluşalım ?'

'Şirkette görüşürüz ben zaten hemen gelirim sen merak etme '

'Aklım burda '

'Hadi git artık'

'Peki görüşürüz minik kuşa iyi bak '

Acı bir gülümsemeyle içimin sızladıgını hissettim gerçekten iğrenç bir insandım.Bebegımın babası dahi olmayan bir adam bile onu benden bizden daha çok düşünüyordu ama ben onu yok ediyordum.Kaanın gidişiyle kendımı salonun ortasına bırakıverdim.Nasıl bu hale gelmiştik biz nasıl böyle iğrenç olmuştuk nasıl bu durumlara düşmüştük.Küçüklüğümden beri hep zor anlarımda zor zamanlarımda bir defter tutardım ve oraya göz yaşlarım eşliğinde isyan ederdim.Şimdi de yazmaya gücüm yoktu ama ilerde bir gün bu defter elime geçerse bir bebeğim oldugunu unutmamak için yatak odasında ki çekmeceden defteri aldım ve gecenin karanlıgında kısada olsa bir şeyler karaladım canım yanıyordu içim parçalanıyordu :

'Canım bebeğim, seni çok seviyorum yemin ederim ki tek derdim senin güzel bir yaşama sahip olmandı.Benim yaşadıgım sıkıntıların birini bile yaşacagını düşünmek bile beni delirtiyor içimin yanmasına neden oluyor.Seni böyle bir dünyaya hapsedemem Kaan'a baba demene müsade edemem.Senin baban Kemal ama bu gerçeği senden benden ve Allahtan başka kimse bilmeyecek biliyorum sana yaşama sansını vermiyorum beni belkide hiç affetmeyeceksin ama Kaana baba Cevat babayada dede demene katlanamam ben .Hem boşver sen bizim çektiklerimizi çekme gözünden tek bir damla yaş bile akmasın.Çok isterdim seni kucagıma almayı öpmeyi koklamayı seninle uyumayu uyanmayı ama olmuyor işte...Şimdi sana veda ederken bilmeni isterim ki bir kız olsaydın adın Ada erkek olsaydın adın Koray olurdu neden diye sorma çocuklugumdan beri bu hep böyleydi şimdi ise hayalime veda etmek çok üzücü bir durum ne olur bana kızma beni hep sev çünkü ben seni hep çok seveceğim canım bebegım ve emin ol baban seni bilseydi oda çok severdi...Ve son birşey daha cennete gittiğinde anneme babama selam söyle seni seviyorum minik kuş seni çok seviyorum...'

Sonsuz AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin