Merhaba Arkadaşlar ;
İçime çok sinen bir bölüm ile karşınızdayım. Benim için çok duygusal ve çok zevkli bir bölüm oldu. Umarım sizde beğenerek okursunuz.
Bölümün kısalığından sikayetçi olan biricik okurum selfur0001 için olabildiğince uzun yazmaya çalıştım.
Ayrıca her bölüm yayınladığımda çok büyük bi heyecanla okuyan ve güzel yorumlarıyla bana destek olan biricik okurum beyzarslan_ 'a çok teşekkür ederim.
Bölümün içinde geçen şiiri dinlemeniz için bırakıyorum. Benim çok hoşuma gidiyor, umarım sizde beğenirsiniz.
iyi okumalar...
Geçen Bölüm ;
"Doktor Bey konuşur musunuz ne oldu ?"
"Doktor Bey kardeşim iyi mi Burak iyi mi ?"
"Malesef çok üzgünüm çok çok üzgünüm hastayı kaybettik..."
Yazarın ağzından ;
Bir yerde aşkın getirdiği ; hayal kırıklığı, mutsuzluk, kırılmış bir kalp...
Diğer yerde ölümün getirdiği ; suçluluk, isyan, çaresizlik, pişmanlık...
Bütün olumsuz duyguların harmanlanmış haliydi Şebnem. Hayatını sorguluyordu. Bütün yaşadıkları film şeridi gibi önündeydi, başta Burağı hatırladı. Konu Burak olduğunda hatırlanacak o kadar çok şeyi vardı ki...
"Burak biliyor musun sen benim gökkuşağımsın. Her rengin ayrı bir güzellik her rengin ayrı bir heyecan her rengin ayrı bir aşk..."
"Şebnemim sen benim gökyüzümsün. Olabildiğine uçsuz bucaksız ve en önemlisi sonsuz. Sen benim sonsuzumsun. Ben ölürüm sensiz."
"Sus Burak ne olursun sus ölüm deme !"
"Ne yapıyım Şebnem ölesiye seviyorum seni..."
Ölesiye seviyorum seni ölesiye seviyorum seni ...
Burağın sözleri çınlıyor kulaklarında. Sanki kapıdan girip te bunlar şaka ben ölmedim diyecek gibi geliyor. İnanmak istemiyor ölümüne inanırsa çünkü dayanamaz...
İnsan bir zamanlar "her şeyim " dediği birini kaybedince konduramaz ölümü bir türlü onun bedenine. Her şeyim dediği insanı kaybedince anlar insan onsuz hiç olduğunu. Her son acıtır insanın canını hele de geri dönülmez bir sona gidiyorsa. Ölümde öyledir işte ölen kişinin yakınları için sondur hemde en geri dönülmezinden. Ölen kişi için başka bir dünya başlarken sevdiklerine acımasız son ve yeni başlangıçlar kalır...
Tek sonu Burak değildi Şebnemin. Sadece ölüm değildir son. Ayrılıkta bir sondur. İki sonu birlikte yaşıyor Şebnem. Burak ve Selim ... İki acı birlikte kıyasıya yarışıyor ikiside acıtıyor ama öldürmüyor.
Buraktan sonra Selim geliyor Şebnemin gözündeki film sahnesine...
Oysaki ne kadar masum bir olayla başlamıştı her şey. Vakit geçirmek için oynadığı oyunun onu buralara getireceğini kim bilebilirdi ki ? Aldatmıştı onu hemde aldattığı yere çağırmıştı. Sahi o kadar mı nefret etmişti Şebnemden? Hiç mi sevmemişti onu?
Gözlerinde görmüştü aşık olduğu ela gözlerinde görmüştü içindeki sevgiyi Şebnem. Sevmişti Şebnemi bunu biliyordu.
Her ihanet sevgi ile başlar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN SANAL HALİ
Romance"Aşk bile bile ateşe yürümekmiş değil mi Şebnem. Sonunu görmediğin bir yolda bir ışık bulurum diye rastgele karanlığın içinde yürümekmiş. Yalnızsan aşk tek kişiliktir. Biri hayatına girdiğinde cümleye dönüşür. Sen benim cümlemdin ama yarım kaldık ta...