CHANYEOL
Bu çocuk kendini ne sanıyordu. O kapıyı yüzüme kapatma cesaretini nereden almıştı. Beni bu şekilde nasıl küçük düşürürdü. Aklımda daha binlerce soru oluşurken sinirden delirmek üzereydim.
Ben de park chanyeol isem bu yaptığını burnundan fitil fitil getirirdim. Benim sadece iyi tarafıma denk gelmişti hep. Şimdi o iyi tarafımı asla görmeyecekti. Bir daha kimseye iyilik yapmıyacaktım. Yaptımda ne oldu. sonucunu görüyorum.
Sinirle öğretmen masasına geçtim ve elime aldığım ilk kitabın kapağını Sinirden titreyen ellerimle açtım. Konuya baktım. Konu trigonometriydi. Tebeşir alıp hızla tahtaya konu başlığını yazıp ders anlatmaya başladım.
******
BAEKHYUN
Çatıda çok dalgın bir şekilde gök yüzünü seyir ederken, kapının açıldığını duydum. Hızla göyaşımı silip, zonklayıp moraran elimi arkama sakladım. Hiç bişey olmamış gibi tekrar gökyüzünü izlemeye devam ettim. Gelen karşıma dikilince başımı kaldırdım ve ona baktım. Gelen sehun' du. Elinde sigarası vardı.
- Ne yapıyorsun sen burada.
Gözlerimi ondan çekip, kupkuru sesle cevap verdim.
- Hiç.
- Hiç öyle mi?
Kafamı evet şeklinde salladım. Sehun sinirle sigarasını yere fırlattı ve karşıma geçip tam önümde çöktü.
- Hiç öyle demiyorlar ama. Yeni gelen hocayla kavga edip sınıfı terk etmişsin. Hiçbir nedeni yokken hocaya saldırgan davranıp, ona saygısızlık yapmışsın.
Söylediklerine içimden kahkaha atmak geçse de hiç halim yoktu.
- Başka ne yapmışım.
Sehun ellerini çenesine götürüp, gözlerini kısıp birkaç dakika düşündü.
- Başka, he! Bide delirmiş olabiceğini düşünüyorlar. Babanı atlatamadığını ve yeni gelen müdürü çok kıskandığını düşünüyorlar.
- Başka.
- Bide torpilliymişsin. Hoca haklıymış.
Derin bir nefes verip gözümü sehundan çekip, gök yüzüne bakmaya başladım. Şuan onların ne düşündüğü gram bile umrumda değildi. Ne düşünmek istiyorlarsa düşünebilirlerdi.
- Ama merak etme. Hepsini susturmasını da bilirim. Ben saldım kobraları araya. İki güne unuturlar.
- Boşver. Sikimde değil.
Sehun kahkaha atıp ayağa kalktı.
- Ama benim umrumda. Kimse sana tek kelime etmesine izin vermem. Merak etme. O öğretmen bozuntusuna göstereceğim gününü. Ayağına kapanıp özür dileyecek.
Ben hiçbir tepki vermemeye devam edince, sehun kolumdan tutup kaldırmaya çalıştı.
-Hadi gel benle sana çilekli süt ısmarlayacağım.
- Sehun, bırak beni. Burada kalmak istiyorum.
- Hayır, hiç iyi görünmüyorsun. Seni bu şekilde bırakamam.
- Sehun lütfen.
Sesim o kadar güçsüz çıkmıştı ki, sehun'nun duyduğundan bile şüphelenmiştim.
- Kalk hadi!
Sehun itiraz edip bu sefer elime yönelince hızla elimi acıyla çektim. Sehun acıyan elimi görünce şaşırdı ve direk bileğime yapıştı.
