KARANLIK

34 18 2
                                    

              Evie kapıyı açtı, içeri girdi. Hemen odasına gitti ve üstüne rahat bir şeyler giydi.
Aynaya baktı. Hâlâ gözünde kırmızılıklar vardı.

Gittikçe endişeleniyordu. Sonra aklına gece fazla uyuyamadığı geldi.
Belki o yüzden kızarmıştır, diye düşündü.
Yatağa yattı. Gözlerini kapattı ve uyuya kaldı.

           Rüyâsında kapkaranlık bir yerdeydi. Sonra bir yerde ışık yandı.
Çok parlak olduğu için ışık gözünü kamaştırıyordu.
Evie yavaş adımlarla ışığa doğru yaklaştı. Gözlerine inanamadı.

Hayııııır!!! diye bağırdı.
Işığın altında kanla dolu bir göl vardı ve gölün içinde de bir Ceset.
O Ceset de Evie'nin ta kendisiydi...
Ne yaparsa yapsın bu olanları anlayamıyordu.

Karanlığın içinde nereye gittiğini bilmeden, koşuyordu.
Oradan kurtulmaya çalışıyordu, ama kurtulamıyordu.

Git gide korkusu ve titremesi artıyordu.
Yine bir yerden ışık geldi. Gitmek
konusunda çok kararsız kaldı.
Ama bakması gerekiyordu, çünkü ne yapacağını, buradan nasıl çıkacağını bilmiyordu.

Bu sefer yavaş yavaş değil, koşa koşa geldi ışığın yanına.
Kurtulma umuduyla ama bu seferde yerde kanlı bir yazı vardı ve şöyle yazıyordu;

Beni kendine çektiğin için çok teşekkür ederim Evie.
Evie;

Sen kimsin?!!!

Diye bağırdı fakat cevap alamadı.
Evie tam  yalnız olduğunu düşünüyordu ki, yanından birinin geçtiğini hissetti. Tekrar;

Sen kimsin?!!!

Diye bağırdı. Yine cevap alamadı.
Kan ter içinde uyandı.
Hemen mutfağa koştu ve bir bardak su içti. Korkudan tir tir titriyordu.

Kolları sızlıyordu. Kollarına baktığında gözlerine inanamadı.
Kolları kan içindeydi. Tırnaklarıyla kollarına derin yaralar açmıştı.

Odasına koştu, kollarını sardı. Bir yandan da;

Ben mi yaptım bunları?
Diye düşünüyordu ki ablası aklına geldi.

Ablasına nasıl açıklayacaktı bunları?
Bir anda çok tedirgin oldu. Tedirgin olmakta da haklıydı...

           Ablası ve eniştesi eve geldiğinde sofra hazırdı. Evie bütün yemekleri hazırlamıştı. Ablası;

Evie, harikasın sen. Çok acıkmıştım zaten...
Dedi.

Arianna, çorbadan bir kaşık almıştı ki, hemen lavaboya gidip tükürmüştü.
Sonra geri sofraya gelip üst üste iki bardak su içti. Arianna;

Evie, bu ne böyle? !!!

Ne oldu abla?

Ne olucak? Evde ki bütün tuzu bu çorbanın içine mi attın? !!!

Eehhh! Yeter be!! Bıktım hepinizden, size bakmak zorunda değilim... İnsan süprüntüleri !!!

           Evie'nin saçları havalanmıştı, suratı grileşmişti, gözleri kıpkırmızı oldu, ağzı koskocamandı ve sesi o kadar kalın çıkmıştı ki, Arianna ile Reth kulaklarını kapatmak zorunda kaldılar. Çok korkmuslardı.

Evie eski haline geldi ve bayıldı...

KORKU DOLU ANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin