Dedem tekrar tekrar denedi, fakat kalan mumlar nedense kendi kendine sönüyordu. Bunun sebebi onların güçlü olmasıymış. Şerlilere kapıları açan mumları, kendileri söndürerek o kapıdan geri gidiyorlardı. Bu nasıl bir güçtü? Bunlarla baş edebilmek için ne yapmam gerekirdi? Fiziksel boyuta geçiyorlardı artık ve bana fiziksel müdahale de bulunuyorlardı. Dedeme ister istemez sitem ettim. Başka yolu yok mu bunlardan kurtulmanın. Hayatım bitti dede. Kimse ile arkadaş bile olamıyorum. Benim bu halimi gören benden uzaklaşıyor. Ben ne zaman normal insanlara döneceğim dedim.
Dedem konuşmalarımı dikkate bile almadı. Kaldırdı mumları, zaten hepsi sönmüştü. Bana da bardağı verdi. Serentinin altında kazma var toprağı biraz eşele bardağı oraya dök, bardağı da at dedi.
Dışarı adımımı atar atmaz evin önündeki fındık bahçesinin aşağısında bir ışık yanıyordu. Eğilerek gidip baktım. Aşağı da 4,5 kişi vardı ama o saatte dedemin bahçesinde kim olacaktı yani? Bardağı falan bıraktım yere hemen dedeme çağırdım. Dedem geldi aşağı taş atmaya başladı. Dedemin attığı taşlar bize geri gelmeye başladı. O kadar mesafeden yukarıdan aşağı taş gelme şansı yok zaten, hem de ağaçlara vurur yani. Hemen içeri geçtik o ara ben bardağı dökmeyi unuttum. Aklıma bir yarım saat sonra geldi. Hemen dedemle beraber dışarı çıktık tekrar. Bardak duruyor ama içi boş. içindeki benim idrarım buhar olmuş sanki. Dedem bana biraz bağırdı neden dökmedin diye ama dökmeden önce olanlar yüzünden unutmuşum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zuzumbilesi Hikayesi - Full
TerrorCiddi şekilde dinleyecek arkadaşlar sizlere uyarım var. Korkak olanlar bu kısımdan sonra başka bir sekmede başka bir şey okusun. Bu hikaye 2015 yılında incisözlük sitesinde zuzumbilesi adlı kullanıcı tarafından anlatılmış bir hikayedir. Sitede payla...